1914 yılına ait National Geographic Aralık sayısında özel fotoğraflarla İstanbul bölümü bulunuyor. Yazıda Osmanlı ve gündelik yaşama dair kısa notlar yer alıyor:
MİLLİYET
"Asker alım kayıtları sırasında bir kare. Türkler geleneksel 'fes'leriyle tanınıyor."
"II. Abdülhamit döneminde şehrin sokaklarında elektrik, telefon hattı ve tramvay yoktu. ‘Dinamo’nun dinamitten geldiğini düşünen padişah bu teknolojik gelişmelerin şeytan işi olduğunu düşünüyordu. Rivayete göre kendisine karşı suikast girişiminde at arabasından bir bomba atıldı. Padişah bomba ve tekerlek arasında bir ilişki kurarak, lastik tekerlekleri yasakladı."
"Camisiz, minaresiz ve limansız İstanbul, gökdelensiz New York gibi..."
"İstanbul’da sokakların adı, evlerin numaraları yok. Semt adlarına göre gönderilen postaları, postacı mahelle sakinlerine sorarak buluyor."
Derginin yazdığına göre kaldırımlar yollarla karışık:
"Farklı ırktan, bölgelerden, sınıflardan günde ortalama 150 bin kişi Galata Köprüsü’nden geçiyor. Yola ait hiçbir kural yok. Hayvan taşıyanlar, hamallık yapanlar, yayalar hepsi bir arada."
"Şehrin belli başlı işleri şehir dışından gelenler tarafından yapılıyor. Genelde sokak dondurmacıları Arnavut, hamam tellakları Sivas’tan, gemiciler ise Karadeniz bölgesinden geliyor."
Markete doğru yola çıkan tavuklar
"Arnavut, Kürt, Sırp, Rum ve Ermeni... Hepsi Osmanlı’nın başkenti İstanbul’da kendi dillerini, geleneklerini koruyor, şehrin kozmopolit havasında asimile olmuyorlar. İstanbul Yakın Doğu’nun farklı kesimlerden insanları toplayıp bir araya getiren bir Babil Kulesi..."
"1 milyon nüfuslu İstanbul’un yarısını Türkler oluşturuyor. Diğer yarım milyon ise Rum, Ermeni, Musevi ve Levantenlerden oluşuyor. İstanbul’un en büyük karakteristik özelliği bu farklı etnik dinamiğin kendi dillerinde, kendilerine özgü kıyafetleri ve geleneklerini rahatça sürdürebilmeleri. Bu hoşgörüyü Batı Avrupa ülkeleri ve Amerika'da bulmak zor."
"Evinizi taşımayı düşünüyorsanız eşyalarınızı taşımak için kapınızda beliren itfaiye görevlilerini görebilirsiniz. Mahallede yangın çıkmayınca işleri azalan görevliler, taşımacılıkta hamallarla rekabete giriyorlar." (Çanakkale-Kilitbahir Kalesi)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder