11 Nisan 2012 Çarşamba

Japon elektronik devi Sony’nin de mi ‘soni’ geldi!

Apple ve Samsung’un yükselişiyle dünya piyasalarında rekabet gücünü kaybeden şirketler arasına Japon elektronik devi Sony de eklendi. Vergi cezalarının yanı sıra TV biriminin 8 yıldır devam eden başarısızlığının bedelini ağır ödeyecek Sony, 6.4 milyar dolarlık tarihi zarar açıklamaya hazırlanıyor

Cep telefonu üreticisi Nokia ve elektronik şirketi Toshiba’nın ardından şimdi de Sony, Amerikalı Apple ve Güney Koreli Samsung ile girdiği savaşı kaybetmiş görünüyor. Önceki gün dünya genelinde 10 bin kişiyi işten çıkaracağını açıklayan Sony’den kötü haberler gelmeye devam ediyor. Sıkı rekabet ortamına ayak uyduramayan Japon elektronik devi Sony, tarihinin en büyük zararını açıklamaya hazırlandığını duyurdu.
 
Vergi idaresini suçladı
 
31 Mart’da sona eren mali yıl için zarar beklentisini 2 kattan fazla arttıran Sony, 6.4 milyar dolar (520 milyar yen) zarar etmeyi bekliyor. Bu durumda, şirketin 4 yıllık toplam zararının 11.3 milyar doları aşması bekleniyor.
 
Sony, daha önce yaptığı açıklamalarda, televizyon satışlarının düşmesi, yenin değerinin yükselmesi, sıvı kristalli ekran satışlarındaki düşüş ve Tayland’daki sellerin üretimi olumsuz etkilemesi gibi gerekçelerle Mart 2012’de sona eren mali yıl için 2.7 milyar dolar (220 milyar yen) zarar etmeyi öngördüğünü açıklamıştı. Şirket dün yeni bir açıklama yaparak, zararındaki artışın 3.6 milyar dolar (300 milyar yen) ek vergi giderinden kaynaklandığını bildirdi. Şirketin bu ek zararı ABD’deki vergi indiriminin zarar yazması sonucu ortaya çıktığı belirtildi.
 
Veriler Mayıs’ta açıklanacak
 
Japonya’nın en büyük tüketici elektroniği ihracatçısı şirket bu mali yıl ile birlikte borsada kote olduğu 1958 yılından bu yana ilk kez 4 yıl arka arkaya zarar etmiş olacak. 1946 yılında kurulan ve o yıldan bu yana sektör liderleri arasında yer alan Sony’nin söz konusu mali yıl için 1.2 milyar dolar olan faaliyet zararı tahmini ise değişmedi. Sony, Mart 2012’de sona eren mali yıla ilişkin sonuçları 21 Mayıs’ta açıklayacak. 
 
Televizyon 8 yıldır kaybettiriyor 
 
Sony’nin zarar etmesinin en büyük nedenlerinden biri de tam 8 yıldır üst üste zarar eden TV birimi. Geçen yıl Aralık ayında, Güney Kore’nin teknoloji devi Samsung, Sony ile ortak oldukları televizyon üreticisi S-LCD adlı şirketteki tüm Sony hisselerini 939 milyon dolara satın almayı kabul etti. Ancak bu anlaşma, Tokyo merkezli Sony’nin Şubat ayında açıkladığı son çeyrek verilerine yansımadı. Satışlarında yüzde 17.4 düşüş olduğunu belirten Sony, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla 2 milyar net kayıp verdiğini açıkladı. Sony, rakip firmalarla rekabet edebilmek adına, LCD televizyonlarının satış fiyatını üretim maliyetinin altına çekmek zorunda kaldıklarını, bunun da şirketin zarar etmesine neden olduğunu söyledi.
 
Japon elektronik devi, tahtının sallanmasına neden olan, şirkete ciddi anlamda zarar veren TV birimini baştan yaratması için 51 yaşındaki Kazuo Hirai’ye güveniyor. Sony’nin oyun birimi PlayStation’ı kârlı hale getirmeyi başaran Hirai, CEO koltuğunu Howard Stringer’dan geçen ay devraldı. Tüketicinin Samsung Electronics ve Apple ürünlerine yönelmesiyle, Sony’nin kötü gidişi tersine çevirmek için ‘acı verici’ adımlar atacağını kaydeden Hirai, dün, “Durum çok kritik. Sert reformlara gideceğiz. Hiçbirşey kutsal değil. TV birimimizi yeniden elden geçirerek, düzlüğe çıkartmak en büyün önceliğimiz” diye konuştu. Hirai’nın, Sony’i kurtarma operasyonuna dair planını 12 Nisan’da açıklaması bekleniyor. 
 
Sharp da 4.7 milyar $ kayıp bekliyor 
 
Bir diğer Japon elektronik devi Sharp’dan gelen haberler de pek iç açıcı değil. Mali yılı Mart ayında sona eren Sharp, toplam 380 milyar yen (4.7 milyar dolar) zarar bildireceğini duyurdu. Bu dev kayba neden olan iş biriminin LCD ekran olduğunu belirten Sharp, “Konsolide kazanç beklentimizi, cep telefonları için ürettiğimiz LCD ekranların gecikmiş nakliyatları ve yeniden yapılanma harcamalarımız dolayısıyla güncellemek durumunda kaldık” açıklamasında bulundu. 1912 yılından bu yana faaliyet göstermekte olan Sharp, konuya dair Şubat ayında yaptığı açıklamada yıllık zararının 230 milyar yeni bulmasını beklediğini belirtmişti.
 
 
Kaynak: Gazetevatan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var