- DERİ İŞÇİLERİ BARAJA KARŞI MÜCADELE HATTINI BELİRLEDİ
- Gökhan Durmuş
- Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi yasasının çıkmasının ardından Ocak ayında açıklanan istatistiklerle birçok sendika barajı aşamadı. Tekstil işkolu ile birleşmesinin ardından barajı aşamayan sendikalardan birisi de Deri-İş Sendikası. Yıllardır yürüttükleri fiili mücadeleler ile tanıdığımız Deri-İş, bundan sonra da mücadelesini büyüterek sürdürecek.Mader Deri Deri-İş İşyeri Temsilcisi Zülfü Acar, yeni sendikalar yasasına karşı hem Ankara’da hem de İstanbul’da eylemler yaptıklarını, hükümetin kendisi gibi düşünmeyen sendikaları yok etmek için bu yasayı hazırladığını kaydetti. İki yıl daha yetkili olacaklarını ancak iki yıl sonra barajı aşamadıkları için yetkiyi kaybedeceklerini belirten Acar, artık tekstil işçilerini de örgütleyebildiklerini, bu iki yıl içinde fiili mücadele ile örgütlenme önündeki engelleri de aşarak barajı geçeceklerini ifade etti. Acar, sözleşmeleri de fiili olarak imzalayacaklarını kaydetti.KENDİ GELECEĞİMİZ İÇİN ÖRGÜTLENECEĞİZDerimsan işçisi Aydın Canpolat da “Bundan sonra daha güçlü şekilde omuz omuza vererek bu antidemokratik barajları aşacağız. Bundan sonra her şeyi fiili olarak yapacağız” diye konuştu.Mücadeleye kaldıkları yerden devam edeceklerini belirten Karaca Deri işçisi Zeki Çetindal, öncelikle işyerlerindeki taşeron çalışmasına son vermeleri gerektiğini, kendilerinin iki aylık mücadele ile taşeronu işyerinden kovduklarını kaydetti. Çetindal, bütün işyerlerinden taşeronu atarak barajları da aşacaklarını söyledi.Al Deri Deri-İş İşyeri Temsilcisi Veli Araz, “Bundan sonra Deri-İş üyesi her bir işçi kendi geleceği için çalışmalı ve örgütlenme mücadelesine katılmalıdır. Bundan sonra hem işyerlerinde hem de sokaklarda yumruğumuzu daha sert vuracağız. Türk-İş başta olmak üzere bütün sendikaları bu antidemokratik yasalara karşı mücadele içine sokacağız” diye konuştu.YENİ BİR TAKTİK BELİRLEYECEĞİZPrima Deri işçisi Hacı Köse de yetkilerini gasbeden anlayışa karşı mücadele edeceklerini söyledi. Köse, yeni örgütlenmeler yapacaklarını, fiili mücadele ile barajları aşacaklarını ifade etti.Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi yasası gündeme geldiği zaman birçok sendikanın “Bu yasa çıkmaz” dediğini, bu yüzden de yasaya karşı ciddi bir eylem örgütlenmediğini hatırlatan Çede Deri İşyeri Temsilcisi Çiğdem Müldür, bu yasanın ardından bugüne kadar işçilere yüzünü dönmeyen sendikaların artık var olabilmek için tabanın içine gireceğini kaydetti. Deri-İş olarak her zaman örgütlenmenin önündeki engellere karşı fiili mücadele içerisinde olduklarını belirten Müldür, “Fiili mücadelemize aynen devam edeceğiz. Bundan sonra sorumluluklarımız daha da arttı. Yeni bir taktik belirleyip kölelik koşullarında çalışan tekstil işçilerini de örgütleyeceğiz” diye konuştu.
YASALAR DERİ-İŞ’İ ENGELLEYEMEZDERİ-İŞ Sendikası istatistiklerin açıklanmasının ardından baraj engeline takılmasını Tuzla’da üyeleriyle birlikte protesto etti. Tuzla Deri Organize Sanayi Bölgesindeki Der-İş üyesi işçiler fabrikalarından çıkarak Traktörler Durağına doğru yürüyüş yaptı. “Hükümet yasanı al başına çal”, “Hak verilmez alınır, zafer sokakta kazanılır” sloganlarıyla yürüyen işçilere, Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak, Tek Gıda-İş Genel Merkez Yöneticisi Recep Ali Çelik, Yol-İş Şube Başkanı Erdem Arcan, Basın-İş Şube Başkanı Levent Dinçer, TÜMTİS Şube Başkanı Ersin Türkmen, Belediye-İş Şube Başkanı Muhammed Ceylan, EMEP İl Yöneticisi Metin İlgün de destek verdi. Deri işçilerine seslenen Deri-İş Genel Başkanı Musa Servi, mücadeleci sendikaları tasfiye etmeyi amaçlayan yasanın çıkmasının ardından 92 sendikanın yüzde 1 barajını geçemediğini ve toplusözleşme hakkının ellerinden alındığını ifade etti. Baraj sisteminin anti demokratik olduğunu, bunu yanı sıra yeni yasayla iş kollarının da birleştirilerek birçok sendikanın yetkisiz hale getirildiğine dikkat çeken Servi, Türk-İş bile kurulmadan önce kurulan bir sendikanın bu şekilde engellenemeyeceğini, 65 yıllık mücadele tarihi içinde her zaman fiili mücadele yürüten bir sendika olduklarını söyledi. Deri-İş’in 1990’lı yıllarda deri sanayinin Kazlıçeşme’den Tuzla’ya taşınırken de yok edilmek istendiğini hatırlatan Servi, “Ancak deri işçileri fiili ve meşru bir mücadele ortaya koyarak sendikasıyla bütünleşerek, mücadele ederek, direniş çadırları kurarak, barikatlar oluşturdu. Dün olduğu gibi bugün de fiili ve meşru zeminde diğer emek dostlarıyla mücadelemizi birleştireceğiz ve bundan sonra da mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu. Bu zamana kadar haklarını fiili mücadele ile elde ettiklerini söyleyen Servi, yasal engellere rağmen Deri-İş’in varlığını sürdüreceğini kaydetti. (İstanbul/EVRENSEL)
Sayfalar
▼
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder