Marmara Denizi, Tuna nehri üzerinden
gelen atıklarla ve çevresindeki sanayi atıklarıyla kirlendiği
yetmiyormuş gibi, şimdi de bor atıkları tehlikesiyle karşı karşıya.
Bandırma’da deniz kıyısına yakın bir bölgede yıllardır depolanan bor
atıklarının, denize akma tehlikesinin olduğu ortaya çıktı.
ETİ
Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü, bor işletme faaliyetleri sonucu
ortaya çıkan katı atıkların depolandığı, Bandırma Ağıldere Atık
Barajı’nın yarattığı riskin tespit edilmesi için ihale açtı. 'Bandırma
Ağıldere Atık Barajı Etüdü' adıyla açılan ve 26 Mart 2014 tarihinde
yapılan ihale sonuçlandı. 'Belli İstekliler Arasında' yöntemiyle yapılan
ihale sonucu 18 Nisan 2014 tarihinde yayımlandı. 3 firmanın teklif
verdiği ihaleyi, merkezi Ankara’da bulunan Ce-Harita Petrol Yapı
Müh.İnş.Gıda Turizm Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şirketi kazandı.
Ce-Harita, 1 milyon 300 bin TL’ye üstlendiği işle ilgili yapacağı
çalışmaları 7 Aralık 2015’e kadar tamamlayacak.
‘ATIKLAR DENİZE ULAŞACAK’
Bor maden işletmesi sonucu çıkan katı atıklar günümüze kadar, 1995
yılında devreye alınan Bandırma Ağıldere Atık Barajı’nda depolandı.
Bandırma Limanı’nın yaklaşık 3 kilometre doğusunda ve kıyıya oldukça
yakın bulunan Ağıldere Atık Barajı şimdi Marmara Denizi için büyük bir
risk oluşturmaya başladı. Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün,
ihale teknik şartnamesinde mevcut durum şöyle tanımlandı: “Ağıldere Atık
Barajı'nın şev stabilitesinin bozulması ve heyelan oluşması durumunda
heyelanın şiddetine bağlı olarak baraj rezervuarı içine sürüklenen katı
atıklar, baraj seddinin yıkılmasına sebep olabilecek veya settin
üzerinden taşarak Marmara Denizi'ne ulaşabilecektir. Bu durum,
istenilmeyen çevresel etkilere yol açabilecektir. Yapılacak araştırma
sonucunda hazırlanacak uygulama projelerine göre alınacak önlemlerle hem
şev stabilitesi sağlanacak hem de tabii afet durumunda atık baraj
setinin yıkılmasının veya taşmanın önüne geçilecektir.”
‘TEREDDÜTLER OLUŞTU’
2008 yılı başından itibaren katı atıkların, kamyonlarla taşınarak
barajın bulunduğu vadinin yamaçlarına düzenli olarak depolanmaya
başlandığı, depolanan bu malzemenin yerinde sağlam durup durmayacağı
konusunda tereddütler oluştuğu vurgulanan şartnamede tehlikeye şu
ifadelerle dikkat çekildi: “Depolanan katı atık malzemenin stabil
(sağlam) durup durmayacağı konusunda tereddütler hasıl olmuştur. Tumba
(atık malzeme) yüksekliği arttıkça, menfi vedi eğimi ve tabanda biriken
basıncın yanı sıra, sel deprem, yağış gibi doğal olaylarla atık şev
stabilitesinin bozulabileceği ve heyelanların meydana getirebileceği
risk nedeniyle, söz konusu sahanın heyelan risklerinin etüt ettirilmesi
ihtiyacı ortaya çıkmıştır.
Yurt Gazetesi/Mehmet Demirkaya
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder