Sayfalar

27 Mayıs 2014 Salı

Modern kölelik; Taşeronluk sistemi…



 Modern kölelik; Taşeronluk sistemi…


İş insanın yaşamında o kadar önemli ki onun neredeyse varlık nedenidir.

İşiniz yoksa size hayat da yoktur.

İşiniz yoksa hayatınızın ne disiplini ne de ruhsal sağlığınız yerinde olabilir.

İşsizlik bir hastalıktır!

Ölümcüldür.

İşsizlik yoksulları terbiye etme biçimidir.



Biz de bir atasözü var. Fakiri döv ama üstü yırtma!

İnsanlara çaresizliği dayatır. Çaresizliği öğretir!

Kul köle eder. İnsanı insanlıktan çıkarır.



Taşeronluk sistemi için böyle bir ortam gerekir. Taşerona mecbur kalma hali… Kayıtsız şartsız kölelik!



Soma maden faciasından önce bir tanıdık anlattı.



Çalışmaya gelen işçilerin çoğunluğu çalışma koşullarının ağırlığını, hiçbir haklarının olmadığını öğrendikleri anda bir daha işe gelmiyorlarmış. Bunlar en az 3 gün en fazla 15, daha fazla çalıştıkları da oluyormuş…

Eğer bir aydan fazla çalışmamışlar ise 15 günlük ücreti alamıyorlar. Sözleşme maddesi böyle.

Yani bizde 300 işçi çalışıyor, patrona kalan yevmiyeleri bir düşünün, gerisini siz hesaplayın!

Saat ücreti ile çalışıyorlar. Saat ücreti 3 lira, günlük; 8 saat 28 lira. Fazla mesai bordrodan ayrı veriliyor. Elden!



İşsizlik yuva yıkıyor!



  

   Kaya iş aramak için kapıyı çaldığında iş yerinde sekreter Simge  vardı. Ona derdini anlattı.

-Sana göre bir iş yok ama süpürge işçisi olarak seni işe alacağım. Çalışacaksın ama, kaçıp gitmeyeceksin.

-Tamam abla, çalışacağım. Abla canıma ‘Tak’ dedi. İş bulamıyorum. Açım, sefilim. Günlerdir kursağıma bir lokma ekmek düşmemiş. Karım işsizim diye benden ayrıldı. Çocuğu alıp gitti. Çalmadığım kapı kalmadı. Sen bana bir ablalık yap, ne olur.

 Simge, Kaya’nın halinden etkilendi, onun yalvarıp yakarmasına daha fazla dayanamadı,  bir patrona telefon etti.

-Cahit Bey bir işçi var, çok muhtaç durumda, siz de, DSH’de çalışsın, fatura keseceğim ama aylığını biz ödeyeceğiz. Siz de çalışsın. Olur mu?

 Simge’nin ricasını kırmadılar, çünkü karşılıklı iş ilişkileri vardı.

-Tamam, dediler.

   Sonra işsiz Kaya’ya döndü.

-Bak sana iş buldum, beni mahcup etmeyeceksin!

-Olur mu abla? Ne demek!

-Bak yol parası yok, yemek yok, senin anlayacağın iş var ama para az demeyeceksin, çalışacaksın!

-Kaç lira?

-İş bulmuşsun kaç lira olduğunu soruyorsun? Asgari ücret!

-Yol parasından kaçamam da yemek de yemem, ne olacak! Yemek yemesem ne olur? Biriktiririm. Ben zaten alışığım abla. Günlük 25 Lira kalsa, kalmaz da, kalır herhalde…

-Ben anlamam! İş istedin al sana iş!

-Çalışacağım abla! Cehennem olsa, cehenneme girip çalışacağım! Yeter ki ucunda ekmek olsun!
-Ev kira mı?
-Kira abla... 400 TL
-Sen bu işe bir gir, çalışmaya başla! Tamam mı?
-Tamam abla. İş olsun da ben çalışırım.
-Bu seferde karın kızmasın?
-Niye abla?
-Eee 400 TL kira, 100 TL elktrik,su,telefon olsa etti 500TL. 100 TL yemek yemesen yol msarafın olsa etti 600 TL. Geriye kaldı 200 TL, çocuğun okul masrafı da bunun içinde yok! Buna karın kızar mı?
-Karım zaten yok! Keşke gelse de kızsa! Biz açız abla! Niye kızsın ki!


   Simge işyerine nasıl geleceğini, İETT araç numarasını, krokiyi çizip eline verdi. Adam gitti. 2 saat sonra, akşam 6 gibi Simge’ye telefon etti.

-Ne oldu? Yoksa yarın işe gelmeyecek misin?

-Yok abla ben yarın işe geleceğim de hangi otobüsle geleceğim, bir yanlışlık olmasın, diye emin olmak istedim.


   Simge derin bir ‘oh!’ çekti. Anlattı. DSH patronuna mahcup olmaktan korkuyordu.

Gece saat 5 de telefon bir daha çaldı.

-Ne oldu? İşe gelmeyeceğini mi haber veriyorsun?

-Yok abla. Otobüs durağındayım da.

Simge yatağından doğruldu, saate baktı. Saat beşi gösteriyordu.

-Yahu senin saat beşte durakta ne işin var?

-Geç kalmayayım, diye geldim. Heyecandan yatamadım.

-Evine git yat. Daha iki buçuk saat var.

-Olsun, ben burada beklerim.

   Simge ne yaptıysa başarılı olamadı.


    Sabah adam geldi. 
   Simge DSH’ye gönderdi. Merak eden  Simge öğleden sonra da kendisi kontrol için arkadan gitti. Onun farkında olmadan çalışmasını izledi. Öyle heyecanla çalışıyordu ki beş dakika yerinde durmuyordu.

Temizlik işçisi Kaya’nın bu durumu Simge’yi etkiledi.

Durumu bir hafta izledi, Kaya'nın iyi niyetinden emin olduktan sonra sonra işçilere anlattı.  Ona yardım olsun diye ofis çalışanlarından para topladı.

Daha sonra ise kavga ederek ayrıldığı eşinin izini bularak, Kaya'yı yanına alıp karısına götürdü. Kadını ikna edip tekrar eve dönmesini sağladı. Adam her fırsatta eline ayağına sarıldı. Simge’ye sürekli telefon edip halını hatırını sordu, teşekkür etti.



Hayber Gürsoy

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder