Oy kaybettiği anketlere yansıyan Erdoğan’ın durduk
yerde fetih çıkışı yapmadığı anlaşılıyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaştıkça toplumun kutsal
saydığı hassasiyetlere yönelik provoke edici eylemler ortaya çıkmaya başladı.
Bayrak olayı bunlardan biri, diğeri IŞİD’in Musul’u
işgali!
Eğitimli olduğu her halinden belli, 16 yaşında bir
çocuk, herkesin gözü önünde yüksek engelleri aştı, ustaca direğe tırmandı,
direğin dibinde hazır ve nazır muhabirler denklanşöre bastı…
IŞİD’e gelince; göstere göstere gelen, herkesin malumu olan bir işgalden habersizmiş gibi
görünen hükümet! Aslında hiç de habersiz değilmiş! Elçi aramış, IŞİD için Dışişleri
onlar için ‘dost’ demiş!
Erdoğan’ın son zamanlardaki ‘fetih’ ile ilgili konuşmaları
Türkiye’nin Suriye’yi yönelik girişimlerinin (!) haklı gerekçeleri olabilir mİ?
Derken Musul’un işgal haberi geldi. Türkiye’nin öteden beri Musul hakkındaki
emeli bilinir. Bulanık suda Musl’un bir oldu bittiyle ele geçirilmesi hesap
dahilinde olabilir.
Hep aklıma ‘Vaat edilmiş topraklar’ için Filistin’in
işgali gelir.
Bütün işgalci emperyalistler devletler; işgal
edecekleri ülkelere medeniyet, huzur ve barış götürmek gibi bir gerekçe
arkasına sığınırlar.
Amerika, Afganistan’dan Irak’a, Libya’dan Kore’ye acı,
gözyaşı, katliam, göç, açlık, sefalet taşıdılar.
Hangi ülke daha medeni, daha uygar! Katliam, kan,
gözyaşı getiren işgalciler mi?
Amerika ve batılı ülkelerin desteğiyle Irak’ta insanın
ciğerlerini yiyen vahşi cihatçılar mı? Nijerya’da gizli istihbarat
kuruluşlarının desteğini alan, 300 kız öğrenciyi kaçırıp, İslam’da kölelelik
var diyerek, bu öğrencileri köle olarak satacağız diyen Boko Haram mı? Yoksa
Sudan’daki El Şebap mı?
Hibir işgalci, kendi yaptığına işgal demiyor, fetih,
diyor… Demokrasi havaris kesilerek, despot, tiran ve diktatörler demokrasiyle
yaşamayı öğretmek için medeniyeti, uygarlığı götürdüklerini söylüyorlar…
Kim kendi ülkesinin bir başkası tarafından işgal
edilmesini ister?
Kim?
Uşaklar ve işbirlikçiler!
Erdoğan’a göre din için ülkenin ele geçirilmesi fetih,
siyasi olarak ele geçirilmesi işgal!
Kelimeleri eğip bükme, istediğiniz anlamı yükleme ile kelime
anlamları demagojik bir şekil alır.
İşgal, bir yeri zorla ele geçirmek ve ele geçirilen yerde
zulümle zorla hükmetmenin Arapçası!
Fetih ise Arapça’da İslam’a ve hükümlerine, hoşgörü ve adaletine açmak anlamında, herkesin ilgi ve takdirini kazanarak, kahramanlıklar göstererek savaş ile bir yeri elde etmenin Arapçası!
Fetih ise Arapça’da İslam’a ve hükümlerine, hoşgörü ve adaletine açmak anlamında, herkesin ilgi ve takdirini kazanarak, kahramanlıklar göstererek savaş ile bir yeri elde etmenin Arapçası!
Buyurun!
Biri zulüm ile hükmetme! Diğeri savaşarak; hoşgörü ve
adalete açmak! Adalete açanların, hoşgörü sahiplerinin savaşla ne işi var?
Dikkat edin kendileri fetihçi diğerleri hep işgalci! Çünkü
yüzyıllardır, savaşlara, sürgünlere, katliamlara, yağmalara sahne olmuş, İslam
Orduları ele geçirince barış ve huzur gelmiş!
Fethedince ’Olgunluk, nezaket ve sonsuz hoşgörü’ dönemi
başlıyor! Barış ve huzur(!) olduğu için bu fetih oluyor! İşgale nefret
yüklenirken fetihe bir haklılık gerekçesi yükleniyor. ‘Sen medeni değilsin! Sen
vahşisin! Ben seni adam edeceğim!’
Çocukları ailelerinden kaçırılıp Enderun’a hapsedilen, genç
kızları Osmanlı sarayına cariye edilen, toprakları yağma edilen, vergiye
bağlanan, savaşlarda genç evlatlarını kaybeden, çocukları Osmanlıya Yeniçeri
olan bu yabancılara, toprakları fethedilenlere sordunuz mu? Osmanlının ne kadar adaletli ve huzur verici
olduğunu size söylediler mi?
Efendim ‘Osmanlı nereye gittiyse orası huzur bulmuştur’ Siz bir de onlara sorun!
30.06.2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder