Sayfalar

19 Ağustos 2014 Salı

Edebiyat nedir?



Edebiyat nedir?

Bu soruyu ben de yıllarca kendime sormuşumdur. Her defasında da farklı yanıtlar vermişimdir.
Biz ‘edebiyat yapma’ deriz. Lafı dolandırma, doğrudan söyle anlamında bir sözdür. Ama lafı
doğrudan söylemek öyle kolay değildir.
Söyleyeceğiniz gerçeği ifade eden bir söz karşıdakini incitebilir, hakaret yerine geçebilir,
üzebilir.
Bu nedenle muhatap bir daha sizinle görüşmek istemeyebilir, ilişkinizi gözden geçirerek size
sırtını dönebilir, ilişkiyi kesebilir.
Kısaca…
Bir kişiye ‘beyinsiz’ diyemezsiniz!
Bunu bir yakınınız söylese bile gizli bir düşmanlık duyarsınız, soğuk davranırsınız. Sempati
ve sevginizi kaybedebilirsiniz.
Bir insana ‘beyinsiz’ demenin mükemmel bir yolu vardır.
İşte bu yol edebiyattır.
Ünlü yazar Franz Kafka bir kişiye doğrudan ‘Siz beyinsiz siniz!’ dese idi bu bir hakaret
olurdu.
Ama demedi.
O aynen şöyle dedi.
‘Beyinlerimizin savaşmasını istiyorum. Ama görüyorum ki sizin silahınız yok!’
Lafın, sözün tükendiği, bittiği yer vardır. Bize öyle gelir. Gerçi bu söz çok faklı durumlarda
kullanılır. Acıyı, zulmü, işkenceyi anlatıp, izah ederken daha çok söylenir.
Fakat bir de günlük yaşamda sizi zora sokan durumlar vardır. Bu söz üstüne söz söylenmez
sanırsınız! Yanılırsınız!
Hayatta sizi her zor durumdan kurtaracak mutlaka bir yanıt vardır. Aklınızı hapsetmeyin!
Düşünün, yaratıcı olun! Cebinizde hazır cevap olmayabilir ama düşününce buna çok ilginç bir
yanıt bulacaksınız!
Şöyle bir diyaloga tanık olmuştum.
-Ne öküzün trene baktığı gibi bakıyorsun? Diye biri diğerini suçladı.
Bu soru karşısında bir suçluluk duygusu içinde olacağını beklediğim kişinin cevabı
karşısında pes dedim.
-Trene önden mi arkadan mı bineyim, diye henüz karar veremedim?
Bunu duyunca çok gülmüştüm. Belki siz abesle iştigal yanına bakacaksınız ama ben en zor
durumdan sıyrılacak bir yol olması bakımından bu zekaya şapka çıkardım.
İşte böyle! Keskin zeka sizi ters köşeye yatırabilir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder