Sayfalar

6 Temmuz 2015 Pazartesi

Avrupa`nın Syriza ile Dansı


Syriza yerinde bir taktikle tam zamanında halk oylamasına gitti.
10 milyon seçmenin yüzde 62`si Avrupa`nın kemer sıkma, kirli ve sinsi politikalarına meşru `Hayır` cevabını verdi.
Bu gelecekte neler olacağının da bir anlamda işareti. Devrimci, sol bir dalganın Avrupa ve diğer ülkeleri etkisi altına almasının işareti.

Kitleler siyasetin dışında kalıp seyirci olmaktan kendi kaderlerini tayin yönünde net bir duruş sergiledi.
Bu halkların özgürlük ve demokrasi mücadelesine yeni bir ivme kazandıracak olması açısından çok önemli. Sırada İspanya`nın Podemos hareketi var. Avrupa`nın korkusu bu. Korkunun da, coşkunun da bulaşıcı olması, özellikle Syriza`nın yol açtığı dalganın
Avrupa`da kendine taraftar bulacak olması finans çevrelerini, kreditörleri korkutuyor.
Oyun teorilerinde uzman, düşünce kuruluşlarının bir ve bir kaç B planları olacak, bu demokrasi oyunundan ve halk idaresini
tanımazlıktan gelip üstten bakarak sinsice, ince ve titiz bir çalışmayla Syriza ve Yunan halkının bu direnişini ezmeye
çalışacaklardır.
Yunanistan ile Türkiye komşu... Yunanistan batıyı, Türkiye doğuyu temsil ediyor.
Arada neredeyse yüzde yüz fark var.
Syriza deneyiminden çok dersler alınabilir ama Türkiye Solu için aynı yolu izlemek çok mümkün değildir.
Türk soluna eğemen olan hareket daha çok kendiliğinden ve kitle kuyrukçuluğu şeklinde olmaktadır.

Mastricht Anlaşmasına uymadığı halde Avrupa`nın genişlemesini esas alan bir politikayla Yunanistan`ı Euro`ya dahil ettiler.
Avrupa`nın Ortak Mali disiplini içinde 19 ülkesi Euro`da, 9 ülkesi ise Euro dışında. Bölünmüş ama Avrupa Birleşik Devletleri...

Syriza, Avrupalı emperyalistlere kafa tuttu. Belki bir çok seçim vaadini `parlementerizimin sınırları
içinde gerçekleştiremeyecek ama açıktan bir tavır alması bile Avrupalılara korkulu anlar yaşattı. Halktan destek gördü.

Yunanistan`ın elinden oltası alındı, balık verildi. Balık tutamayan Yunanistan her seferinde balığa ihtiyaç duydu. Balık verdiler.
Sıradan bir şirketi ele geçirme politikası Yunanistan`a uygulandı. Krize sok, borç ver, borcunu ödemeyince daha çok borçlandır, sonra ne varsa el koy!

Yunanistan, Avrupa politikalarının iflası

Borcun vereceksin!
Gelinen noktada ise Syriza `Borcum borç ama uzun vadede kemerleri sıkmadan ödemek istiyorum` dedi.
`Vay sen misin?` bunu diyen, kuralı kafasına göre koyan!
Bu arada ''21 nci Yüzyılda Sermaye'' kitabının yazarı ekonomist Thomas Picketty Almanya'nın II Dünya Savaşı borçlarını hala ödemediğine işaret etmiş.  Bunu da bir dip not olarak düşelim.
Borç nasıl oldu?
Bir çok ülkede uygulanan, uygulanmaya çalışılan neoliberal soygun düzeninin ekonomik programına göre; Türkiye`de de aynısı uygulandığı üzere, önce Avrupa tarafından özelleştirme yoluyla
tarım ve sanayide üretim yok denecek hale getirildi. Daha önceki işbirlikçi Yunan Hükümetleri bu ekonomik programlara `Evet` dediler. Üretimden çekilen Yunanistan ekonomisi borç ihtiyacıyla Avrupa`nın kapısını çaldı. 2010`daki Kurtarma Paketi (Kemer Sıkma Paketi) çerçevesinde 110 milyar Euro, 2011`de ise 109 Milyar Euro verdiler, yine değişen bir şey olmadı.
Çünkü Yunanistan`ın üretecek tarımı, sanayisi kalmamış, ihraç edebileceği bir ürün üretememiş, bu nedenle satıp borcunu kapatacağı olanaktan mahrum bırakılmıştı.

Borcunu ödemek için daha çok borç verilerek, borç batağına ve borcunu ödeyemeyecek duruma, yani iflasa sürüklendi. Aslında bu Yunanistan`ın değiş Avrupa politikalarının iflasıydı.
Para verip; kemer sık, tasarruf tedbiri uygula, kamu harcamalarını kıs, dediler. Sıkılacak kemerin deliği kalmadı. Sokaklar ısındı, grev ve direnişler yaygınlaştı.

Bu borç öyle böyle değil. Borç değil soygun! Bugüne kadar yöneten sınıflar kimi zaman kendileri, kimi zaman  Avrupalı finans işbirlikçileriyle ülkeyi soyup soğana çevirdiler. Daha vahşi bir soygunu gerçekleştirmek için daha büyük krediler verdiler. Bu sefer tutmadı? Yunan halkının asla ödeyemeyeceği bir faizi kabul etmediler.
 
Bundan sonra Syriza`nın süreci iyi yönetmesi halkların kazanımı, geri adım atması kayıp olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder