Sayfalar

1 Temmuz 2015 Çarşamba

Kentsel dönüşümü satar giderim





Kentsel dönüşümü satar giderim
Bir kentsel dönüşüm muhabbeti
Toplumsal bölünme, ayrışma sadece kendini gelir grupları arasında göstermiyor. Mahalle, semt, sokaklar da bu bölünmeye, sınıfsal ayrıma tanıklık ediyor. 
Yaşam tarzları, onların alışkanlıkları nasıl bir yerde oturduklarını, oturmak istediklerini gösteriyor.
Göç olgusuyla birlikte köy ve kasabaların boşalıp kentleri doldurmasıyla birlikte, bu insanların bir arada, topluluk olarak yaşamaya devam etmeleri, kente adaptasyonunu da geciktirmiş, engellemiş, adet, gelenek ve alışkanlıklarını aynı biçimde sürdürdükleri görülüyor.
Kentsel dönüşüm bu insanları dönüştürmek, yaşam kalitelerini artırmak üzerine kurulu değil, bunları kentin dışına süpürmek! Gözlerden uzak tutmak, kentin merkezinden temizlemek.
Bir emlakcı yanında müşterisi ile göstereceği daire kapısına çıkarken bir alttaki dairenin önünde rastgele çıkarılmış ayakkabıları görünce geri durdu. ‘Ben böyle bir yerden daire almak istemem’ dedi ve emlakcı ne yaptı ettiyse de geri döndü.
Şimdi bu işin nasıl olduğuna bir bakalım.
Esenler Havaalanı Mahallesi boşaltılıyor. Bu boşaltmanın tanığı olan bir dernek yöneticisinin burada oturan köylülerle olan diyaloğunu aktaralım.
Dernek yöneticisi ile aynı köylüleri bir arada sohbet ediyorlar.
Dernek Yöneticisi:
-Kentsel dönüşümde H. Mahallesi’nde sizin de eviniz yıkılacak.
Daire sahibi:
-Yeni daireleri teslim aldıktan sonra değeri 250 bin TL olacakmış. Kaç sene çalışsam ben bu parayı kazanabilirim? Herkes böyle düşünüyor. Herkesin mantığı bu.
Bir başkası:
-Burada eski daireler 60-70 bin TL,2 daire alırım, birinde oturur birini kiraya veririm.
Dernek yöneticisi:
-Daireler 250 bin TL edecek mi?
-Edecek? Öyle diyorlar.
-2 daire alsam 100 binden,50 si de bana kalır.
Diğeri:
-50 metre 80 metre, boyası ince, binalar birbirine bitişik umurumda değil. Bizce önemli olan 60 bin liralık dairenin 250 bin lirası olması.
Başkası:
İçinde oturmasak da olur. Ben burada 200 bin lira kazanacağım. Benim için önemli olan budur.
Diğeri:
-Metroda yıkılanlara Başakşehir`de ev verildi. Onlardan biri de bendim, Başakşehir’deki evi satıp Esenler`den 2 tane ev aldım. Birinde oturup diğerini  kiraya verdim. Başakşehir`de oturdum, oturamadım dedi biri. Komşuluk yok,ilişki yok,tamam gezme yeri var ama,arkadaşlık yok,biz alışmışız burada iç içe yaşamaya. Baktım bize göre değil sattım geldim, buradan 2 daire aldım. Bizi ancak buralarda yaparız.
Öteki:
-Biz de böyle yapacağız.
 Dernek yöneticisi:
-Bu tür insanlarla mücadele ederken onların diliyle konuşmak gerekir,diyor ve tekrar köylülerine dönüp soruyor.
-Tamam dairenin 250 bin TL olacağını kabul edelim, evet çok güzel, senin için büyük bir para, ama sen bu 250 bin TL lik dairede oturduğunda, yarın bir gün buraya doğulusu batılısı Alevisi, Sünnisi, Şafisi, Cuhuriyetçisi, Laiki, Ateisti, kılı tüyü gelecek, her binada olacak 50 kişi sen bu insanlarla yaşayamazsın misal.
-O zaman satarım.
-Peki ben sana bir şey soracağım. Sen daireyi niye satıyorsun?
-Geçinemiyorum.
-Peki sen akıllısın da gelen adam bunu düşünmeyecek mi? Yani sen akıllısın oraya 250 bin TL verecek adam akıllı değil mi? Öyle yere kim 250 bin TL verir?
-Sen şimdi bizim kafayı karıştırdın?
-Bu adam 15 kat veriyor mu,her katta 4 daire var mı? 10 katta 40-60 daire yapıyor mu? 60 dairede 1 kişi olsa 60 kişi yapar. Senin kaç çocuğun var?
-4 çocuk.
-2 de sen ile karın, bir de anan var, 7 kişi... Şimdi siz 7 kişi 80 m2 dairede oturacaksınız. Sonra bir sen misin 7 kişi... Burada 10 kişi bir arada yaşayan olacak. Komşun gelecek, misafirin gelecek, Anadolu`dan insanlar gelecek.
-Yahu öyle yerde yaşanır mı?
-Nasıl?
-Sen adama diyecek misin? Sen 10 kişisin sen burada oturma. Bunu deme imkanın var mı? Bizim Anadolu insanımız sofra bezinde oturur pencereden bahçeye silkeler. Sen şimdi 15 kattan aşağıya silkelediğini düşün. Ne yapacaksın? Halı silkelediğini düşün, bazıları da camdan aşağı çamaşır suyu atıyor.
-Atmayacak, silkelemeyecek...
-Sen şimdi yengeye diyeceksin ki bir daha sofra bezini camdan silkeleme, ne yapacak bu kadın? Ne yapmasını istiyorsun? Bizim bir yaşantı sistemimiz var. Sen ne yaparsan yap bu yaşantı sistemini değiştiremezsin. Bu yaşantı sistemini değiştirmen için ayak uydurmaya çalışacaksın. Peki sen ona ayak uydurabilir misin? İcabında senin evinde çocuklar oynuyor, konuşuyor, affedersin bilmem ne yapıyorsun, yan taraftaki adama ses gidiyor. Adama diyecek misin? Ses çıkarmadan yap şu işi. Diyebilir misin? Bizim yaşam standardımızın dışında.
-O zaman bana uymaz, satar giderim. Satar giderim.
-Biz bunu düşünmemiştik. Biz buralarda yaşayamayız. Bize göre değil. Bize bizim gibi insanlar gerek.
 25.01.2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder