Sayfalar

22 Kasım 2015 Pazar

Haczedilmezlik nedir


Haczedilemezlik, çoğu zaman borçlunun ve ailesinin yaşamını mümkün kılmak maksadı ile öngörülmüş kanuni bir korumadır.
İcra ve İflas Kanunu’nun 82. maddesinde yer alan düzenlemelerin temelinde insani ve sosyal düşünceler yatmakta olup borçlunun başkasına muhtaç hale gelmemesi, asgari düzeyde yaşamını ve ekonomik varlığını sürdürebilmesi amaçlanmaktadır.
Yaşam hakkı insanların en doğal ve temel hakkı olduğuna göre bu hakkın bir alacaklının şahsi menfaati için feda edilmesi beklenemez.4 İcra ve İflas Kanunu’nun 82. maddesinde borçluya ait bazı mal, hak ve alacakların haczedilemeyeceği belirtilmiş ve bunlar açıkça sayılmıştır. Mezkur maddede de tahdidi olarak sayılan bu mallar kanun koyucu tarafından özel nitelikte görülmüş olup bu malları özel kılan ise, borçlu ve ailesi için asgari bir yaşamı olanaklı kılmalarından kaynaklanmaktadır.
Borçlunun bazı mal ve haklarının haczedilememesi; Alacaklının menfaatinin korunmasını sağlar. Kamu düzeninin korunmasını sağlar. İnsani hislerin rencide edilmemesini sağlar. Haczedilemezlik sosyal devlet olmanın bir gereğidir. Haczedilemezlik hacizde sıra (tertip) kuralının somut bir uygulamasıdır. Haczedilemezlik ölçülülük ilkesinin bir gereğidir. Haczedilemezlik orantılılık ilkesinin bir gereğidir.Haczedilemezlik ailenin korunmasını sağlar.
Bu bakımdan borçlunun ve ailesinin haline münasip meskeninin haczedilemeyeceği esası, ailenin korunmasına hizmet eden en önemli düzenleme olup, sosyal devletin olmanın zorunlu bir gereğidir. Borçlunun haline münasip meskeni ancak kanunda belirtilen sınırlı hallerde haczedilebilecektir.
Yargıtay, aşağıda sunduğumuz bir kararında aile teriminin geniş anlamda anlaşılması gerektiğini belirtmiştir: “İİK’nın 82/12. maddesi gereğince, borçlunun haline münasip evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Burada aile terimi, geniş anlamda olup borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunu sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun yaşı, mesleği ve sıfatı, kendisini yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder