Sayfalar
▼
10 Eylül 2018 Pazartesi
Aptal Çita Sendromu: Küçük işler için büyük enerji harcama!
Küçük işler için büyük enerji harcama!
Gayrimenkul Danışmanlarının plan ve programsızlıklarının, işi oluruna bırakmanın getirdiği olumsuz sonuçların başında günlük enerjilerini harcama önceliği oluşturmaktadır.
Bir Gayrimenkul Danışmanının günlük harcayacağı bir potansiyel enerji miktarı var. Bu enerjiyi günlük plan yapıyorsa önceliği en önemlisine vermesi gerekir.
Danışman dağınık, gelişi güzel iş yapıyorsa bunun için enerjisini tüketecek ve o gün yapacağı en önemli iş için hem zihinsel hem fiziksel olarak kendini yeterli görmeyecek ve doğal olarak üşenecek, vazgeçecek ve erteleyecektir.
Aptal Çita Sendromu bu durumu çok iyi açıklamaktadır.
Çita ismi benekli anlamına gelen 'Çitraka' sözcüğünden almıştır. Kara hayvanlarının en hızlısıdır. Çok kısa sürede çok yüksek bir hıza ulaşır. 3 saniye içinde yüz kilometre hıza ulaşabilirler. Hız yapmaya oldukça elverişli vücutları vardır. Hızlandıklarında ayakları arasındaki mesafe 15 metredir. Bu yüksek hızda sadece 450-500 metre koşabilirler. Çok yüksek hızda vücut ısıları 45 dereceye çıkar bu da beyinlerine zarar vereceğinden uzun süre koşamazlar. Bu süre 30-45 saniyedir. Avlanmadaki başarı oranı yüzde 50'dir.
Çitalar genel olarak kendileri gibi hızlı koşan ve yüksek manevra kabiliyeti bulunan ceylan, impala, antilop ve bazı zamanlarda ise tavşan gibi hayvanları avlarlar.
Hızlı avcı hızlı av; eşit işe eşit ödül.
Tekrar edelim.
Bizim günlük harcayacağımız bir potansiyel enerjimiz vardır. Günlük plan yaparken sıralamayı buna göre dikkate almamız gerekir. Bu plan içinde en önemli şey ne ise ilk yapmamız gereken odur. Ve büyük enerjimizi bunun için harcamalıyız.
Çita ilginç ve akıllı bir hayvandır. Enerji tüketimi konusundaki tasarrufu, akılcılığı ile dikkati çekiyor. Küçük ava büyük enerji harcayacaksa vazgeçiyor, geri çekiliyor ve yenilgiyi kabul ediyor.
Çita günlük mevcut potansiyel enerjisini yakalayacağı avına göre ayarlıyor. Avın büyüklüğüne göre koşup, enerji harcıyor. Büyük enerjisini küçük av için harcamıyor. Küçük av için harcayacağı enerji miktarı, büyük av için harcayacağı günlük potansiyel enerjisini aşarsa avının peşinde koşmaktan vazgeçiyor ve geri çekiliyor. Küçük av için büyük enerjisini harcar, avını yakalarsa ertesi gün eski potansiyel enerji büyüklüğüne ulaşamayacak ve büyük av peşinde koşmayı göze alamayacaktır. 'Ben seni yersem koştuğumda harcadığım enejiyi elde edemem.' Bu nedenle yapması gereken şeyin avına önem sırasına göre değer vermektir. Tek şey en önemli şeydir. Kaçan balık büyük olur. Kısaca boğulursan büyük denizde boğul. Adın çıkmasın.
Bunun tersini yapanlar, küçük şeyler için ömür tüketenler, büyük enerjilerini tüketerek yok olmayı göze alanlar, kendi potansiyellerinin farkında olamayanlar için söylenen söz; Aptal Çita Sendromu'dur.
Gayrimenkul Danışmanının bu davranıştan öğreneceği, ders çıkaracağı çok şey var. Yani yapacağınız şey ürküttüğünüz kurbağaya değmelidir. Küçük işler için harcayacağınız potansiyel enerjiniz günlük potansiyel enerjinizi aşarsa önemli işinizi yapmadan tükenirsiniz.
Çitalar akıllı bir hayvandır ve koşarken harcadığı enerji miktarı, avdan elde edeceği potansiyel enerji miktarını aştığı anda çita koşmaktan vazgeçer. Yenilgiyi kabul edip geri çekilir ve başka av aramaya başlar. Bu nedenle ceylanın peşinden fazla, tavşanın peşinden çok daha az koşar.
İşte "aptal çita sendromu" bunun tersini yapan insanların ruh halini ifade etmek için, yani bir tavşanın peşinden yıllarca koşan , sonra da yakaladığı avı bir öğünde bitiren akılsızlar için kullanılır.
13 Aralık 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder