21 Kasım 2014 Cuma

Şahintepe Kentsel Dönüşüm Paneli


Şahintepe Kentsel Dönüşüm Paneli


CHP Başakşehir İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen Kentsel Dönüşüm bilgilendirme paneli 15 Kasım Cumartesi günü Şahintepe Mahallesi Karagöz Düğün Salonunda yapıldı.
"HALKA DEĞİL RANTA DAYALI DÖNÜŞÜM" ismiyle düzenlenen panele CHP Başakşehir Belediye Başkan adayı Özgür Karabat, Belediye Meclis Üyeleri ve Bölge Mahalle Muhtarları başta olmak üzere yoğun bir katılım ve ilgi vardı.
Milletvekilleri Aykut Erdoğdu, Ali Özgündüz ile Avukat Hüseyin Cengiz`in konuşmacı olarak katıldığı panelin sunumu ilçe başkanı Kazım Özeren tarafından yapıldı.
İlçenin çalışmaları hakkında genel bir bilgi veren Kazım Özeren "problemleri yerlerinde konuşmak için bu toplantıları düzenliyoruz, 30 yıllık bu mahallenin sorunlarına çözüm aramak için buradayız" diyerek her türlü sorunların çözümü için birlikte mücadelenin önemine değindi. Ardından ilk konuşmacı olarak aynı zamanda ilçenin de üyesi olduğunu açıkladığı milletvekili Ali Özgündüz’e söz verdi.
Ali Özgündüz yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi. “30 yıldır buraların çilesini çekiyorsunuz. Şimdi buralar bir değer kazandı ve rantçıların ilgisini çekmeye başladı. Sizleri TOKİ’nin evlerine göndererek burayı ele geçirmek istiyorlar. Burada bir değer artışı olmuşsa bu sizlerin hakkıdır. Bu da ancak ‘yerinde dönüşümle’ olur.
AKP bize acısın, lutfetsin, ‘kıyak’ yapsın diye düşünenler varsa yanılıyorlar. Sizlerden topladığı vergilerle mahallenizde makarna kömür dağıtarak oy topluyorlar. (…) Bu süreçte her kim ki etnik ve mezhepsel ayrım yapıyorsa emperyalistlerin uşağıdır. Yürüteceğiniz her türlü mücadelede bizi yanınızda bulacaksınız.”
İkinci konuşmacı ise yolsuzluklara karşı verdiği mücadele ile tanınan Aykut Erdoğdu idi. Burada da yaptığı konuşmanın merkezinde yolsuzluklar vardı. Aslında yolsuzlukların tarihinin çok eskilere dayandığını belirten Erdoğdu bu süreçlerin nasıl işlediğini de ayrıntılarıyla anlattı. Ülkemizde yolsuzlukların asıl olarak neoliberal politikaların uygulanmaya başlamasıyla arttığını, ancak 2002 sonrası kurulan iktidarlar döneminde ise hız patlaması yaşandığını belirterek şu değerlendirmelerde bulundu.
“Yeni bir sermaye sınıfı yaratmak için, yeni bir iktidar kuruldu. Kurulduğundan bu yana 60 kez Kamu İhale Yasasını değiştirdiler. Bu değişiklerin tamamı ya önceden yapılmış ihale yolsuzluklarını örtmek, ya da yeni yolsuzlukların önünü açmak için yapılmış düzenlemelerdir. (…)
Dünyanın her tarafında bir kara liste vardır. İhalelere yasaklılar listesidir bu. Daha önceki ihalelerde yolsuzluk yapanlar yeni ihalelere giremezler der bu liste. Ama bu ülkede yasaklı işadamları en büyük ihalelere rahatça girebiliyor. Örnek isteyenler İstanbul’a 3.Havaalanı İhalesine bakabilirler.

(…) Beşyüzbin konut yapacağız dediler niye biliyor musunuz? Toplumun konut ihtiyacını gidermek için mi? Hayır. En kolay yolsuzluklar bu sektörde yapılabiliyor da ondan. TOKİ’yi de bu amaçla kullandılar. Normalde bir ihale kesin projeler üzerine yapılır ama iş TOKİ’ye gelince avam projeler üzerinden ihale yapılır oldu.
Bir de bu ihalelerin çoğu artık davetiye usulüyle yapılmaya başlandı. Yani en iyi teklif verene değil de kime verilmek isteniyorsa onlar davet edilerek yapıldı.
İşte böyle oyunlar oynuyorlar Kamu İhale Yasası değişiklikleri üzerinden.  Arsa bedellerini düşük, inşaat maliyetlerini yüksek gösteriyorlar. Örneğin Ataköy’ü yüzde otuz ikiden verdiler. Başbakanlık Teftiş Kurulunun ve SAYIŞTAY’ın bu yönde sayısız raporları var. Peki, ne ceza verdiler biliyor musunuz? Değerlendirme komisyonundaki memurlara sadece ‘Uyarı’ cezası vererek geçiştirdiler.
TOKİ aslında sizlerin hepinizin olan arsaları satıyor. Önce tarla olarak satıyor, sonra imar izni veriyorlar. Örneğin İspartakule böyle satıldı. Yapılan araştırmalarda TOKİ’den ev alanların yüzde yetmiş yedisinin memnun olmadığı görülmektedir.
Bir de Yap İşlet Devret Modeli ve Hazine Garantisi uyguluyorlar. Hazine garantisi diye bir şey yok arkadaşlar. Aslında garanti diye sizlerden alacağı vergileri kullanıyorlar. Örneğin 3. Köprüde böyle yaptılar. Günlük 135.000 araç geçiş garantisi verdiler. Az geçerse farkını siz ödeyeceksiniz. Keza yine 3. Havaalanı için de öyle. Garanti edilen sayının altında uçuş olursa farkı sizler ödeyeceksiniz.
(…)Mega Projeler aslında oltanın ucundaki yemdir. O projelerin arkasına gizlenmiş çok büyük rant alanları var. (…)
Kentsel Dönüşüm Yasası çıkardılar. Devletin arsaları bitti, şimdi de sizlerin ellerindekilere göz diktiler. Sizlerin toprakları üzerine yüksek binalar yaparak sizlere bir miktar pay verecekler, gerisi ise ranta gidecek. Bunun için de sizlerin park, okul, hastane vb. ihtiyaçlarınızı bile düşünmeden yeni imar planları yapıyorlar. Eğer bu kafayla gidilirse çok değil bir on yıl sonra buralar da yaşanamaz hale dönecek ve evlerinizin değeri düşecek. Çünkü başta yollar dahil olmak üzere her şey yetersiz hale gelecek.”
Aykut Erdoğdu, CHP olarak sizlere her türlü desteği vermeye hazırız diyerek konuşmasını bitirdi.
Panelin son konuşmacısı olan Avukat Hüseyin Cengiz ise bu konuda yaşanan hukuki süreçleri özetleyerek açılan davalardan örnekler verdi. Henüz açılan dava sayısının çok yetersiz olduğunu belirterek mücadeleyi daha ileri boyutlara taşıyabilmek için sayının mutlaka artması gerektiğine işaret etti.
Sorulan sorular ve cevaplardan sonra panel sona erdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var