21 Kasım 2014 Cuma

Havaalanı Mahallesi Kentsel Dönüşüm Görüşmelerinde ‘Net Farkı’nda 2. Raund: Söz uçar yazı kalır!

Havaalanı Mahallesi Kentsel Dönüşüm Görüşmelerinde ‘Net Farkı’nda 2. Raund: Söz uçar yazı kalır!

Bugün saat 11’de Esenler Belediyesi önünde toplanan Havaalanı Mahallesi mağdurları yine eli boş döndü. Yaklaşık 200 kişilik kentsel dönüşüm mağdurlarına  sözler verildi, vaatler yapıldı.
Önceki gün sosyal medya üzerinden haberleşerek bir araya gelen Havaalanı Mahallesi kentsel dönüşüm mağdurlarını temsilcileri saat 11’de başkan yardımcılarıyla belediye sitesindeki listelerde %32’lik kesinti ile ‘kümese’ çevrilen konutların akıbetiyle ilgili görüştü. Başkan yardımcıları hak kayıplarının olmayacağı yönünde sözler verdiler. Fakat bütün bunlar tatmin edici olmadığı gibi 22.11.2014 tarihinde Esenler Kültür Merkezi’nde kahvaltılı bir toplantı çağrısında bulunmaları tepkilere neden oldu.
Kentsel dönüşüm mağdurları düşüncelerini şöyle ifade ettiler:
-Bunlar senden benden, yakınlarımızdan daha ileri. Dinlemek zorundayız! Söz verdiler! Sözlerinde duracaklar!
-Sen ne diyorsun! Hep söz verdiler, hep kandırıldık!
-Sen benden fazla karemetre için para al, bir de karemetreyi küçült! Yok kardeşim bunu yapamazsın! Bu hak hukuk mu? Bunun yolu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar gider.
-Kahvaltı vereceklermiş! Yem atıyorlar, rüşvet veriyorlar. Bununla kandırmaya çalışıyorlar!
-Başkan yardımcısı bizden mahalle temsilcisi istedi. Biz yetkiyi Göksu’ya verdik ama başımıza bunlar geldi. Buradan yüzde 60-70 oy çıktıysa  bu inşaatın sorumlusu da Göksu’dur. Başka biri değildir. Göksu bize; mahallelinin zararına bir iş yapmayacağım, dedi. Hani nerede?
***
Bir dernek yöneticisi:
-Ben başımıza bunların geleceğini sezdim. Çağırdım burada yeri olanları… Bakın arkadaşlar, dedim. Biri gelsin, bu özellikle muhalefetten biri olsun, özellikle CHP’li biri olursa daha iyi olur. Bizim bilmediklerimizi, işin içyüzünü onlar daha iyi bilirler, olmadan olacakları  toplanalım gelsin dernekte bize anlatsın. Böyle tanıdığım, bu işten anlayan bir kadın var. Biz de bilinçleniriz. Sonra ‘Ah vah’ edip saçınızı başınız yolmayın!’ Bakın bu işler hep böyle olur. Pişman olursunuz!
‘Bizim içimize komünistleri sokma başkan! ‘ dediler. Öyle mi? Şimdi buyurun ayıklayın pirincin taşını. Bunlar size müstehak!
-Aynısı bizim başımıza gelmedi mi? Olmadı mı kardeşim! Toplantı da CHP’yi sandığa gömeceğiz diye yemin etmediler mi?
***


ANAYASA MAHKEMESİ 

KAMULAŞTIRMAYA DAVA AÇILAMAZ MADDESİNİ İPTAL ETTİ


AYM'den 'kamulaştırma' kararı ... Anayasa Mahkemesi, kamulaştırma kanununa eklenmiş olan "kamulaştırmaya itiraz davası açılamaz" hükmünü iptal etti...

 Anayasa Mahkemesi, torba yasanın kamulaştırma işlemlerine karşı itiraz davası açılamayacağı dair kanun maddesini iptal etti.
Düzenleme, kamulaştırma işlemleri sebebiyle hiçbir hak ve alacak talebinde bulunulamayacağı hükmünü içeriyordu.
Bunun haricinde kamulaştırmaya veya bedeline karşı itiraz davası açılamayacağı hükmü yer alıyordu. Anayasa mahkemesi tüm bu hükümleri iptal etti.
6487 sayılı Kanun ile Kamulaştırma Kanununa eklenen, söz konusu madde şu şekildeydi:
"Mahkemelerce idare adına tescil kararı verilen kamulaştırma işlemleri sebebiyle hiçbir hak ve alacak talebinde bulunulamayacağı, kamulaştırmaya veya bedeline karşı itiraz davaları açılamayacağı."


ajansFİKİRTEPE / Fikirtepe Haber

Esenler Havaalanı Mahallesi Kentsel Dönüşümde Kış (kat) Bahçesi Oyunu


Esenler Havaalanı Mahallesi Kentsel Dönüşümde Kış (kat) Bahçesi Oyunu

   Bugün saat 10’da CHP Esenler Belediye Meclis Üyeleri, Dörtyol’da yerel basını bilgilendirme toplantısı yaptı. Kahvaltıda bir araya gelen Meclis Üyelerinden Mustafa Usta, Yüksel Kılıç ayrıca Mimar Aksal Örüklü’nün katıldığı toplantının gündemi Havaalanı Kentsel Dönüşümünde yaşanan olaylar idi.

   Her ay düzenli olarak yerel basına kahvaltılı toplantı yaparak  Esenler ile ilgili sorunları basınla paylaşacaklarını söyleyen CHP Esenler Belediye Meclis Üyeleri, Havaalanı Mahallesi ile ilgili olarak yaşana gelişmelerin sürpriz olmadığını, her şeyin bilindiğini, başından konuşulduğu halde hak sahiplerinin kendilerini dikkate almadığını, bun rağmen kararlılıkla çalışmalarına devam edeceklerini söyleyerek oynan oyunlara dikkat çektiler.

Mimar Aksal Örüklü  söz alarak şöyle konuştu:  ‘Şu an feryat eden insanlarla biz düşüncelerimizi paylaşmıştık. O insanlara sahip çıkmaya yine devam edeceğiz. Bize oy verseler de vermeseler de haklarını sonuna kadar savunacağız, diyerek Havaalanı kentsel dönüşüm mağdurlarının uğradıkları kayıpların nedenini anlattı.
‘ Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Haziran ayında yayınladığı Tip İmar Yönetmeliği; bu imar yönetmeliğinde açık çıkmalar ve kış (kat) bahçeleri emsal dışıdır diye bir ibare var. Bu sefer buradan yakaladılar. Projenin içine bunları yerleştirdiler. Hak sahipleri şimdi belediyeyi basıyor, metrekare azaldı diyor ama kış bahçelerini, çıkma balkonları göremediler. 18 metrekarelik, içinde açık mutfağın olduğu salonda bütün yaşamınızı geçireceksiniz. Beş kişi hiç misafir gelmezse o 18 m2 içinde oturacak yemeğini pişirecek, yemeğini yiyecek, dinlenecek! 18 m2’nin önüne  kış bahçesi adı altında, 2-2,5 metre camekan çekmiş kış bahçesi demiş, onun önüne de balkon koymuş! Bu projeyi kime gösterirseniz gösterin böyle bir bahçeyi kimse istemez.
Mustafa Usta şöyle dedi:
‘Aksal Örüklü, Havaalanı Mahallesi’nde 54 bin m2 emsalin dışında bir alan çıkardıklarını söyledi. Kotu yukarıdan alarak, ikinci, üçüncü bodrumu emsal dışı dedi, emsale katarak 54 bin m2 alan kazandı. Fakat bu da yetmedi. Palanlara baktıysanız, yatak odasının içinde kış bahçesi,yanında mutfak, mutfağın önünde balkon, balkon ile mutfağı kış bahçesi ile ayırmış, onun yanında salon, salonun içinde kış bahçesi… Topluyoruz yaklaşık 9 m2lik bir alan. Kimisinde 3 kimisinde 9 m2, kimisinde 5 m2, ortalaması 5 m2…1400 konutun tanesinde 5 m2 donatı alanını artırıyoruz, yani Kaks’ı… 7 bin m2 yer kazanıyorlar!  100 m2 daireden 70 daire yapar. Dairenin tanesi 350 milyar. Kış bahçesini ayıran akordiyonun masrafı var. iki daire kış bahçesinin akordiyonuna gitsin, geriye 68 daire kaldı. Kim kazanıyor? Eskon, Emlak GYO, Müteahhit firmalar… Onlar da kazanmıyor görünüyorlar. Ama kapının arkasında kazanıyorlar.
Bütün Türkiye de kış bahçelerini yaptıklarını düşünün, işe size 400 milyar dolar! Bugün yapılan rantı 2 sene önceden planlamışlar!’ diyen Usta kış bahçesinin ne olduğuna açıklık getirdi.

Kış bahçesi nedir?
Genelde zemin katlarında olur. Zemin kattaki mutfağın dışındaki bir teras da İtalya’da yetişen Amdega ağacından yapılan altıgen üstü, yanları cemakanlı, yani kar yağarken yemek yemek için zenginlerin yaptıkları bahçeye kış bahçesi, kat bahçesidir. Mimari adı asıl olarak kış bahçesi değildir, Amdega ağacından dolayı adına Amdega denir. Zenginler yapar.


Aksal Örüklü: ‘Yeri geldiği için söylüyorum. Yırca’da 6 bin zeytin ağacını kesen, Validebağ Korusu 1. derece doğal Sit Alanı, oradaki ağaçlara göz diken, Taksim’de ağaçları katleden, 3.Köprü güzergahında ormanın içine eden zihniyet, Esenler eliyle en çok sevdiği Havaalanı Mahallesindeki 47 m2lik dairelerin içinde birer ikişer kış bahçesi yerleştiriyor. En şanslı Mahalle Havaalanı Mahallesi.’ Dedi.



****************

İlgilenenler için Mimar Aksal Örüklü’nün konuşmasının tam metni:

Şahintepe Kentsel Dönüşüm Paneli


Şahintepe Kentsel Dönüşüm Paneli


CHP Başakşehir İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen Kentsel Dönüşüm bilgilendirme paneli 15 Kasım Cumartesi günü Şahintepe Mahallesi Karagöz Düğün Salonunda yapıldı.
"HALKA DEĞİL RANTA DAYALI DÖNÜŞÜM" ismiyle düzenlenen panele CHP Başakşehir Belediye Başkan adayı Özgür Karabat, Belediye Meclis Üyeleri ve Bölge Mahalle Muhtarları başta olmak üzere yoğun bir katılım ve ilgi vardı.
Milletvekilleri Aykut Erdoğdu, Ali Özgündüz ile Avukat Hüseyin Cengiz`in konuşmacı olarak katıldığı panelin sunumu ilçe başkanı Kazım Özeren tarafından yapıldı.
İlçenin çalışmaları hakkında genel bir bilgi veren Kazım Özeren "problemleri yerlerinde konuşmak için bu toplantıları düzenliyoruz, 30 yıllık bu mahallenin sorunlarına çözüm aramak için buradayız" diyerek her türlü sorunların çözümü için birlikte mücadelenin önemine değindi. Ardından ilk konuşmacı olarak aynı zamanda ilçenin de üyesi olduğunu açıkladığı milletvekili Ali Özgündüz’e söz verdi.
Ali Özgündüz yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi. “30 yıldır buraların çilesini çekiyorsunuz. Şimdi buralar bir değer kazandı ve rantçıların ilgisini çekmeye başladı. Sizleri TOKİ’nin evlerine göndererek burayı ele geçirmek istiyorlar. Burada bir değer artışı olmuşsa bu sizlerin hakkıdır. Bu da ancak ‘yerinde dönüşümle’ olur.
AKP bize acısın, lutfetsin, ‘kıyak’ yapsın diye düşünenler varsa yanılıyorlar. Sizlerden topladığı vergilerle mahallenizde makarna kömür dağıtarak oy topluyorlar. (…) Bu süreçte her kim ki etnik ve mezhepsel ayrım yapıyorsa emperyalistlerin uşağıdır. Yürüteceğiniz her türlü mücadelede bizi yanınızda bulacaksınız.”
İkinci konuşmacı ise yolsuzluklara karşı verdiği mücadele ile tanınan Aykut Erdoğdu idi. Burada da yaptığı konuşmanın merkezinde yolsuzluklar vardı. Aslında yolsuzlukların tarihinin çok eskilere dayandığını belirten Erdoğdu bu süreçlerin nasıl işlediğini de ayrıntılarıyla anlattı. Ülkemizde yolsuzlukların asıl olarak neoliberal politikaların uygulanmaya başlamasıyla arttığını, ancak 2002 sonrası kurulan iktidarlar döneminde ise hız patlaması yaşandığını belirterek şu değerlendirmelerde bulundu.
“Yeni bir sermaye sınıfı yaratmak için, yeni bir iktidar kuruldu. Kurulduğundan bu yana 60 kez Kamu İhale Yasasını değiştirdiler. Bu değişiklerin tamamı ya önceden yapılmış ihale yolsuzluklarını örtmek, ya da yeni yolsuzlukların önünü açmak için yapılmış düzenlemelerdir. (…)
Dünyanın her tarafında bir kara liste vardır. İhalelere yasaklılar listesidir bu. Daha önceki ihalelerde yolsuzluk yapanlar yeni ihalelere giremezler der bu liste. Ama bu ülkede yasaklı işadamları en büyük ihalelere rahatça girebiliyor. Örnek isteyenler İstanbul’a 3.Havaalanı İhalesine bakabilirler.

(…) Beşyüzbin konut yapacağız dediler niye biliyor musunuz? Toplumun konut ihtiyacını gidermek için mi? Hayır. En kolay yolsuzluklar bu sektörde yapılabiliyor da ondan. TOKİ’yi de bu amaçla kullandılar. Normalde bir ihale kesin projeler üzerine yapılır ama iş TOKİ’ye gelince avam projeler üzerinden ihale yapılır oldu.
Bir de bu ihalelerin çoğu artık davetiye usulüyle yapılmaya başlandı. Yani en iyi teklif verene değil de kime verilmek isteniyorsa onlar davet edilerek yapıldı.
İşte böyle oyunlar oynuyorlar Kamu İhale Yasası değişiklikleri üzerinden.  Arsa bedellerini düşük, inşaat maliyetlerini yüksek gösteriyorlar. Örneğin Ataköy’ü yüzde otuz ikiden verdiler. Başbakanlık Teftiş Kurulunun ve SAYIŞTAY’ın bu yönde sayısız raporları var. Peki, ne ceza verdiler biliyor musunuz? Değerlendirme komisyonundaki memurlara sadece ‘Uyarı’ cezası vererek geçiştirdiler.
TOKİ aslında sizlerin hepinizin olan arsaları satıyor. Önce tarla olarak satıyor, sonra imar izni veriyorlar. Örneğin İspartakule böyle satıldı. Yapılan araştırmalarda TOKİ’den ev alanların yüzde yetmiş yedisinin memnun olmadığı görülmektedir.
Bir de Yap İşlet Devret Modeli ve Hazine Garantisi uyguluyorlar. Hazine garantisi diye bir şey yok arkadaşlar. Aslında garanti diye sizlerden alacağı vergileri kullanıyorlar. Örneğin 3. Köprüde böyle yaptılar. Günlük 135.000 araç geçiş garantisi verdiler. Az geçerse farkını siz ödeyeceksiniz. Keza yine 3. Havaalanı için de öyle. Garanti edilen sayının altında uçuş olursa farkı sizler ödeyeceksiniz.
(…)Mega Projeler aslında oltanın ucundaki yemdir. O projelerin arkasına gizlenmiş çok büyük rant alanları var. (…)
Kentsel Dönüşüm Yasası çıkardılar. Devletin arsaları bitti, şimdi de sizlerin ellerindekilere göz diktiler. Sizlerin toprakları üzerine yüksek binalar yaparak sizlere bir miktar pay verecekler, gerisi ise ranta gidecek. Bunun için de sizlerin park, okul, hastane vb. ihtiyaçlarınızı bile düşünmeden yeni imar planları yapıyorlar. Eğer bu kafayla gidilirse çok değil bir on yıl sonra buralar da yaşanamaz hale dönecek ve evlerinizin değeri düşecek. Çünkü başta yollar dahil olmak üzere her şey yetersiz hale gelecek.”
Aykut Erdoğdu, CHP olarak sizlere her türlü desteği vermeye hazırız diyerek konuşmasını bitirdi.
Panelin son konuşmacısı olan Avukat Hüseyin Cengiz ise bu konuda yaşanan hukuki süreçleri özetleyerek açılan davalardan örnekler verdi. Henüz açılan dava sayısının çok yetersiz olduğunu belirterek mücadeleyi daha ileri boyutlara taşıyabilmek için sayının mutlaka artması gerektiğine işaret etti.
Sorulan sorular ve cevaplardan sonra panel sona erdi.

Esenler Havaalanı Kentsel Dönüşüm: Konserve Kutusundan getto ve Rezidanslar!


Esenler Havaalanı Kentsel Dönüşüm: Konserve Kutusundan getto ve Rezidanslar!

   Bugün saat 10’da, CHP Esenler Belediye Meclis Üyeleri, Dörtyol’da yerel basını bilgilendirme toplantısı yaptı. Kahvaltıda bir araya gelen Meclis Üyelerinden Mustafa Usta, Yüksel Kılıç, ayrıca Mimar Aksal Örüklü’nün katıldığı toplantının gündemi Havaalanı Kentsel Dönüşümünde yaşanan olaylar idi.

Havaalanı Mahallesi mağdurları için ‘Ağaca bakarak ormanı göremiyorlar’ diyen Mustafa Usta yaşanan süreci anlattı:
Biz o zaman ‘imar planınız nerede?’ diye sorduk. Göksu ‘ Yapacağız’ dedi. İmar planı yapmamışsın vatandaşla pazarlık yapıyorsun?Dedik.
‘Konserve kutularında gettoyu oluşturacaklar, kendilerine kalan kısımlara da rezidans yapacaklar. Şu an gelinen nokta da aynısı oluyor. Şu an Zeytinburnu Çırpıcı Deresinde bunlar oluyor. Aynı AKP zihniyeti, aynı rantsal dönüşüm zihniyeti…

‘Halkımız sadece metrekarelerin peşinde! Havaalanı Mahallesi halkı  bana şu kadar m2 dedin de bana vermedin de… Kardeşim zaten senigetto yapmış!  Konserve kutusunu oluşturmuş, seni sıkıştırmış, kendi rezidanslarına geçip, seni orada kendi rezidanslarında kapıcı yapacak! Hizmetçi yapacaklar! 
 Sen hizmetçiliği de kabul etmiyorsan, zaten 400-500 TL’lik aidat  veremeyeceksin, satacaksın, orası da senin elinden çıkacak! Gideceksin memleketine! Niye? Seni yükselen bu rantı paylaşmaya layık görmüyorlar!’
 
Yüksel Kılıç ise: ‘İşleri de hazır! Verecekleri aidatla sahip oldukları dairelerde kiracı konumuna düşecekler!’ uyarısında bulundu.

****

Mustafa Usta’nın konuşmasının tam metni:



İMAR PLANI İPTALİNE KARŞI ALTERNATİF HÜLLELER ..!

İMAR PLANI İPTALİNE KARŞI ALTERNATİF HÜLLELER ..!

İmar planının iptaline karşın çıkarılan yöntemler! Doğal ve tarihi SİT alanlarına yapılan imar planları idari mahkemelerce iptal edilmesine rağmen nasıl oluyor da inşaatların önüne geçilemiyor? İşte son yıllarda yargı kararlarını boşa çıkaran o hülle yöntemleri...

Son dönemde idari mahkeme kararlarına uymamak ya da mahkeme kararlarına 'takılmamak' için çeşit çeşit hülle yöntemleri uygulamak adetten oldu. Özellikle idari mahkemelerin verdiği "yürütmeyi durdurma" kararları bir şekilde bertaraf ediliyor. Oysa İdari mahkeme kararlarını uygulamamakAnayasa'nın 138. maddesinde, “...Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir surette değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez” deniliyor. Diğer yandan TCK 257. maddesinde, "Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (...)” hükmü yer alıyor. İşte bu hükme muhatap olmamak aynı zamanda da mahkeme kararını uygulamamak için akla hayale gelmeyecek yöntemler geliştiriliyor. Şimdi o hülle yöntemlerini sıralayalım... 


EN SIK BAŞVURULAN YÖNTEM

İmar planına itiraz edilip idari mahkemeden aleyhte bir karar çıkacağı anlaşıldığı zaman hemen plan notlarında aslını bozmayacak şekilde değişiklik yapılıp, yeni imar planı ile yola devam edilir. Davacı 'eski' imar planına dava açtığı için yürütmeyi durdurma ya da iptal kararı çıksa bile uygulayıcı yeni imar planına göre projesini devam ettirir. Değişiklik yapılan imar planına açılacak dava devam ederken proje hızla bitirilir. Yargının aleyhte karar verme eğilimi ise yargılama sırasında mahkemece tayin edilen bilirkişi raporu idarenin aleyhine ise (ki genelde mahkemeler bilirkişi raporlarına uyar) hemen bu hülle yöntemi devreye girer. Yargı kararlarının tebliği bazen 2 ayı bulabiliyor. Bu hülle yöntemine örnek olarak Ali Ağaoğlu’nun Maslak 1453 projesini gösterebiliriz. Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı vermesine rağmen inşaatlar devam etmişti. Çünkü imar plan notlarında değişiklik yapan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu yeni plana göre inşaatın sürdüğünü ileri sürmüştü. Bu yöntem pek çok projede uygulandı. Likör Fabrikası yerinde yükselen Quasar gökdelenleri, Atatürk Orman Çiftliği, Sulukule, Ayvansaray gibi kentsel dönüşüm projeleri de bu yöntemle hayata geçirildi. Her proje için daha sonradan iptal kararları alındıysa da iş işten geçmiş oldu. 

ŞEYTANIN AKLINA GELMEZ!

İmar planına dava açıldığında inşaat ruhsatı bir önceki imar planı üzerinden işleme sokuluyor. Böylelikle dava kazanıldığında inşaat ruhsatı iptal edilemiyor. Çünkü yargı yeni imar planını iptal ettiği için otomatik olarak bir önceki eski plan hayata geçiyor. İnşaat ruhsatı da eski plan üzerinden alındığından ruhsat iptali yapılamıyor. Bu hülle yöntemi Ataköy sahilde devam eden inşaatlar için yapıldı. Sahildeki inşaatların yapımına izin veren 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planları için İstanbul 5. İdare Mahkeme'sinde açılan davada yargıçlar 2 Mayıs’ta 'yürütmeyi durdurma' kararı vermesine rağmen Bakırköy Belediyesi ruhsatları iptal edemedi. Dava 2012 yılındaki imar plan değişikliğine açılmıştı ama inşaat ruhsatlarının 1997 yılındaki imar planına göre verildiği ortaya çıkmıştı. 

YENİ NUMARA: PARSEL NUMARASI DEĞİŞTİ!

Yargı kararlarını uygulamamak ve aynı zamanda suçlu duruma düşmemek için yeni bir yol daha bulundu. Yine yargının aleyhte karar vereceği anlaşılınca davalı olan arazinin parsel numarası değiştiriliyor. Böylelikle yargının verdiği karar boşa çıkmış oluyor. Bu yöntem de Validebağ Korusu’nun yanındaki otoparka cami inşaatı yapılmak istenmesinde kullanıldı. Bilirkişinin cami yapılmasına onay vermediği anlaşılınca Üsküdar Belediyesi caminin yapılacağı arsanın parsel numarasını değiştirdi. Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdiğinde Üsküdar Belediyesi kararın kendilerini bağlamadığını belirterek şu açıklamayı yaptı; "Halihazırda devam eden inşaat çalışmaları Altunizade’deki 167 pafta, 1313 ada, 197 parselde’ bulunuyor. Yürütmeyi durdurma kararı ise ‘1313 ada, 178 parselle ilgili" denildi. Sanki 197 parselde ayrıca bir cami projesi varmış gibi davranılarak yargının kararı açığa düşürülmeye çalışıldı. 

YIRCA YÖNTEMİ: ZEYTİN AĞAÇLARI BİR HÜLLE İLE GİTTİ

Soma Yırca’da yaşananlar da yeni bir hülle yöntemi. Mahkemeden aleyhte karar çıkacağı UYAP üzerinden öğreniliyor. Kararın tebliği bir ay gibi bir zaman alır düşüncesiyle o sürede hızlı bir şekilde hukuksuz görünen işlemler bitiriliyor. Geriye dönük olarak ağaçların yeniden ekilmesinin de mümkün olmayacağı düşüncesiyle bir ''oldu bittiye'' getirilmek isteniyor. Yırca’da sabahın erken saatinde alelacele zeytin ağaçlarını yok etmenin amacı da bunu gösteriyor. 3 saat sonra yürütmeyi durdurma kararı çıktığında ağaçlar ortadan kaldırılmıştı. Mahkemenin yürütmeyi durdurma gerekçesi olan zeytin ağaçları yok edilince de artık projeyi durdurmanın bir anlamı kalmamış oldu. Yırcalılar yüksek perdeden tepki gösterip olayı tüm ülkeye mal etmiş olmasalardı şirket mahkemeye, 'orada artık zeytin ağacı kalmadı' savunması yapacaklardı. 
Radikal

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var