Büyükşehir Belediyesi'nin hazırladığı imar planıyla betonlaşma tehdidi altında bulunan Antalya'nın Kaş ilçesindeki sivil toplum örgütlerinin düzenlediği panelde, ilçedeki kimi korunan alanları turizm ve kentsel konut alanına dönüştüren plan çalışmaları tartışıldı.
Geçmişte Kaş'ın Koruma Amaçlı İmar Planı'nı da hazırlayarak ilçenin kentsel ve tarihi çevresiyle sürdürdüğü turizmle kimliğini korumasında önemli katkıları bulunan Prof. Dr. Mehmet Tunçer, panelde yaptığı konuşmada, planlama ilkeleri açısından tarihi çevre, arazi kullanımı ve yapı nitelikleriyle ilgili bilgiler verdi. Kaş'la ilgili hazırlanan Çevre Düzeni Planı notlarında, 2025 yılına yönelik nüfus projeksiyonlarının düşük çıktığının belirtildiğini kaydeden Tunçer, "Bu ne demek? Beklentiniz neydi? Kaş'ı korumak mı yoksa büyütmek mi?" diye sorduğu konuşmasında, "Başta hedeflenen koruma ve sürdürülebilirlik ilkelerine aykırı bir varsayım. 38 bin nüfusun nereden bulunduğuna ilişkin hiç bir bilimsel temel yoktur" dedi.
Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi'nde denizel biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir turizm konusunda yıllardır kapsamlı koruma projeleri yürüten WWF-Türkiye Doğa Koruma Birimi Sorumlusu Deniz Biyoloğu Yaprak Arda ise bölgedeki çalışmalar hakkında bilgiler verdiği konuşmasında, "Burası bir özel çevre koruma bölgesi ancak bu yerel halk ve buraya gelen turistler tarafından bilinmiyor. Bizim amacımız bunu halka ve turistlere aktarabilmek" dedi.
Kaş-Kekova bölgesinin aynı zamanda deniz kıyı koruma alanı olduğunu dile getiren Arda, "Deniz kıyı koruma alanları, su altı, çevre-kıyı ve ilgili kara parçalarından oluşan sınırları tanımlanmış ve barındırdığı bişyolojik değerleri yasalarla koruma altına alınan bölgelerdir. Türkiye'de yaklaşık 8 bin 500 kilometrelik bir kıyı alanımız var. Bu alanın içerisinde 3 bin bitki ve canlı türü yaşıyor. Fakat bu kıyı alanımızın içerisinde yalnızca yüzde 4'ü koruma altında. Kaş-Kekova bölgesi ülkemizdeki 31 deniz kıyı koruma alanından biri ancak maalefef bu bölgemiz önemli tehditler altında" diye konuştu.
'KAMUYA AİT ALANLAR RANT ARACI HALİNE GETİRİLİYOR'
Bölgedeki kıyı yağması ve usulsüz imar uygulamaları konusunda bilgiler veren Yusuf Yavuz ise kamunun ortak malı olan kıyı ve ormanlık alanların kimi çıkar gruplarının çabasıyla halkın elinden alınarak rant aracı haline getirildiğini söyledi. Kamuoyunun da ortak çıkarını korumak için bir araya gelerek geleceğine sahip çıkması gerektiğini altını çizen Yavuz, "Planlama süreçlerine o alanda yaşayan halkın mutlaka doğrudan müdahil olması gerekiyor. Aksi halde hepimizin yaşam alanı olan coğrafyanın geleceği üzerinde söyleyecek bir sözümüz kalmayacak" görüşünü dile getirdi.
Çok sayıda katılımcının takip ettiği panelde bulunan Kaş Belediye Başkanı Halil Kocaer'de ilçenin betonlaşmasın yönelik endişelerle ilgili sorulara yanıt verdi. Kocaer, Kaş'ın korunması için ellerinden geleni yapacaklarını dile getirirken, tartışmalara konu olan çevre düzeni planındaki nüfus projeksiyonunun neye göre belirlendiğini kendisinin de anlayamadığını kaydetti.