27 Ocak 2016 Çarşamba

Kentsel Dönüşüm Müteahhidi Fikirtepe'de Büyük Bir Define Buldu


Vartaş ceza tebkiğatından.4
Müteahhit defineyi buldu!

Vartaş firması, imzalarını topladığı arsa sahiplerine noterden tebligat göndererekgünlük 1.000 TL ceza istedi. Eski para ile günde 1.000.000.000 TL.
Yıllardır bekletilen inşaatlar yapılacak.
Kişi başı Günlük 1.000 TL, eski para ile günde 1.000.000.000 TL. ödeyeceksiniz. Toplamda günlük yaklaşık 2.000.000.000.000. TL. Yanlış okumadınız iki trilyon..
Yılda yaklaşık 730.000.000.000.000 TL. Yeni para ile 730.000.000 TL
Gülermisiniz, ağlarmısınız!
Komik mi trajik mi!
Vatandaşı 5 yıldır oyalayıp inşaat yapamayan firma sonunda paranın kaynağını buldu!
Günlük 1.000.000.000 TL yi imza atan kişi sayısı ile çarparsanız günde yaklaşık 2.000.000.000.000. TL. Yanlış okumadınız iki trilyon.. Para kazanmak için inşaat yapmaya gerek var mı?  Yılda yaklaşık 730.000.000.000.000 TL. Yeni para ile 730.000.000 TL dile kolay denir. Ama hiç de kolay değil!
Sanki inşaatları yapamayan firma değil de arsa sahipleri. Sanki arsa sahipleri, yıllardır oyalama içindeler. Sanki evleri yıkılan mağdur edilen arsa sahipleri değil de firma.
Vatandaş şaşkın!
Vatandaş, oyalanmış, kandırılmış karşılığında tazminat haketmiş. Ama ceza ödeyecek!
Traji komik bir durum!
Arsa sahipleri arsalarının tamamını verseler bu tutarı ödeyemezler. Üstüne borçlu kalırlar.
Firma, arsaların tamamına göz dikmiş. Arsaları bedava ele geçirme planı yapmış.
Kurt kuzuyu yiyecek suyu bulandırma bahane.
Kentsel dönüşümü yöneten Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı göreve çağırıyoruz. Vatandaşın mağdur edilmesine seyirci kalmamalı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, halkı içine zehirli ceza maddeleri doldurulmuş bu sözleşmeleri imzlamaya zorlamıştı. Şimdi seyirci kalırsa sorumluluğunun altında kalır. Yanlış anlamalara yol açar. Yapılanlara ortak olduğu izlenimini yaratır.
Konu ile ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz Fikirtepe Derneği Başkanı Sayın Sabır Karakoçoğlu, “kabul edilemez bu haksızlık karşısında komşularımızın yanındayız, gerekli hukuki danışmanlığı, desteği vermeye hazırız. “ dedi. Sayın Karakoçoğlu, “önümüzdeki günlerde buna benzer durumların herkesin başına gelebileceğine, bu uygulamaların yaygınlaşacağına ” dikkat çekti. Sayın Karakoçoğlu, “firmaların bunu yapacakları baştan belliydi. Çünkü  tek yanlı yazıp dayattıkları sözleşmelere yazdılar” dedi. Henüz tebligat almayanlar dahil herkesi komşularına destek olmaya çağırdı.
fikirtepem.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var