Sayfalar
- Ana Sayfa
- Mortgage
- Konut Kredisi
- Refinansman Nedir?
- Kira Nedir?
- Sigorta
- Faiz Nedir?
- Fıkralar
- Kefillik Nedir?
- Arsa Payı Nedir, Nasıl Hesaplanır?
- Gayrimenkul Satış Vaadi Nedir?
- Tahliye Taahhütnamesi nedir?
- DEĞER ARTIŞ KAZANCI NEDİR?
- DOP (Düzenleme Ortaklık Payı) NEDİR?
- EMLAK-EMLAKÇILIK NEDİR?
- HACİZ YOLU İLE TAKİP NASIL YAPILIR?
- TAPU NEDİR ?
- Emlak Vergisi
- Sözleşme ve Şekil Şartı Nedir?
- ÖRNEK DANIŞMANLIK VE KOMİSYON SÖZLEŞMESİ
- Emlak Terimler Sözlüğü
Hakkımda
22 Ocak 2016 Cuma
Karabağlar daki dönüşüm planlarıyla ilgili mahkeme kararını verdi
Karabağlar ilçesi Cennetçeşme ve Limontepe'de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 101 hektarlık alanda yürütülen ve krize yol açan kentsel dönüşüm projesi ile ilgili devam eden yargı sürecinde flaş bir gelişme yaşandı.
Bakanlığın iptal ettiği bir önceki dönüşüm planlarıyla ilgili açılan davada bölgedeki vatandaşları haklı gören mahkeme yargılama giderleri olan 180 liranın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan tahsil edilmesine karar verdi. Ancak, bakanlığın yeni planları askıya çıkarması nedeniyle vatandaşların kentsel dönüşüme yönelik iptal talepleri ise havada kaldı.
FIKRA DEĞİL GERÇEK!
Karabağlar'da yaklaşık 4 yıl önce Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından riskli alan ilan edilerek kentsel dönüşüm kapsamına alınan 540 hektarlık bölgede yaşanan kentsel dönüşüm çilesi bitmek bilmiyor. Toplam 16 mahallede yaklaşık 60 bin kişiyi ilgilendiren kentsel dönüşüm çilesine isyan bayrağı açan halk yargı tarafından haklı görüldü ancak bu seferde mahkemeden geç gelen kararın azizliğine uğradı.
BAKANLIK YENİ İMAR PLANI YAPTI, DAVALAR HAVADA KALDI!
Haziran seçimleri öncesinde askıya çıkan ve 540 hektarlık alanın 1'inci etabını teşkil eden yaklaşık 101 hektarlık bölümü kapsayan kentsel dönüşüm planlarına itiraz eden bölgedeki hak sahipleri daha sonra süreci yargıya taşıyarak iptal davaları açtı. Yüzlerce vatandaşın açtığı davayla ilgili yargı süreci devam ederken, hazırlanan planları iptal eden ve yeni çalışma yapan bakanlık, aynı bölgeyi kapsayan yeni imar düzenlemesine gitti. Böylece yapılan itirazlar ve açılan davaların tamamı da havada kalmış oldu.
GEÇ GELEN ADALETİN AZİZLİĞNE UĞRADILAR
Aynı bölgeyi kapsayan yeni imar planlarına da itiraz eden yaklaşık üç yüz hak sahibi ve bölgede yaşayan vatandaşlar yeni planlama süreci ile ilgili taleplerine yanıt beklerken, yargıdan gelen trajikomik yanıtla adeta şoka uğradı. Bölge İdare Mahkemesi, askıya çıkan ilk imar planlarıyla ilgili olarak vatandaşları haklı görürken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yeni bir plan çalışması yaptığından ötürü dava konusu işlemle ilgili yeni bir karar almaya gerek görmedi ve itirazları zoraki olarak reddetti.
ZORLA DÖNÜŞÜMÜN FATURASI 180 LİRA!
Binlerce vatandaşı ilgilendiren kritik yargı kararı "Geç gelen adaletin hayrını göremedik" şeklinde yorumlanırken, kentsel dönüşüm mağduru vatandaşların tek kazanımları ise 180 liralık yargılama giderlerinin bakanlığa fatura edilmesi oldu.
VATANDAŞLAR YENİDEN DAVA AÇACAK
Karar sonrasında gelişmelerle ilgili açıklamada bulunan Karabağlar Kentsel Dönüşüm Hak Arayanlar Derneği Başkanı Halil Ecevit, kazandıkları yargı zaferinin bölgede yaşayan vatandaşlar için bir kazanım olduğunu ancak bir anlam ifade etmediğini dile getirdi. 101 hektarlık alan için hazırlanan yeni imar planlarıyla ilgili itiraz sürecinin devam ettiğine dikkat çeken Dernek Başkanı Ecevit, mücadeleden vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi ve şunları söyledi: "Cennetçeşme ve Limontepe'de ne yazık ki değişen bir şey yok. Yine mağduruz, yine eziyet çekiyoruz. 4 yıl önce başlayan kentsel dönüşüm eziyeti ve belirsizlik aynen devam ediyor. Binlik ve beş binlik planlara bir kez daha itiraz ettik ve sonuç bekliyoruz. Ancak ne yazık ki, itirazlarımıza cevap dahi gelmedi.Örgütlü gücümüzden korktular ve mahkemeden çıkacak olası bir yürütmeyi durdurma kararından kaçmak için planları iptal edip aynısını yeniden askıya çıkardılar. Bu hukuk değil hukuksuzluktur, yargıyı kandırmaktır. İmar planları için itiraz süresi doldu. Bir kez daha iptal davası açacağız ve hakkımızı sonuna kadar arayacağız."
"BİZİ VATAN HAİNİ İLAN ETTİLER!"
Yapılan yeni imar planlarıyla ilgili olarak da iptal davası açmaya hazırlandıklarını açıklayan Dernek Başkanı Halil Ecevit, "İtirazlarımızın ardından bir kez daha plan çalışması yaptılar. Ama bir kez olsun gelip sizin derdiniz ne, neden itiraz ettiniz, talepleriniz nedir diye soran olmadı. Aksine görüştüğümüz il müdürlüğü yetkilileri bizi kentsel dönüşümü provoke etmekle, şov yapmakla suçladırlar ve bizlerle görüşecekleri bir şey olmadığını dile getirdiler. Bu mu adalet? İtiraz ettik diye adeta vatan haini ilan edildik. Biz vatandaşlık hakkımızı kullandık. Anayasal hakkımızı arıyoruz. 60 yıldır burada yaşıyoruz. Hak, hukuk, adalet nerede? İnsanları bezdirmek ve pes etmek için bir oyun oynanıyor. Hazırlanan ilk planlar neden iptal edilmiş? Hangi gerekçeden ötürü yeni düzenlemeye gidildi? Madem planlarınız doğruydu, neden iptal ettiniz? Bakanlığın özrü kabahatinden beter. Aslında bir yargı zaferi elde ettik. Biz bu eziyete dur demek için sonuna kadar mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.
ERMAN ŞENTÜRK/egepostası
İki güzellik bir arada
Ya üçüde olmasaydı
Mehmet Akif Ersoy'dan
Gezi Parkı
Ne Denilebilir!...
Gezi
Günün Fıkrası
1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.
O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.
Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.
Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...
Avukat 1
Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.
- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...
Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş
- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.
Papaz utana sıkıla mırıldanmış.
- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.
Avukat gülümsemiş.
- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.
Avukat 2
George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:
"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "
Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"
George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.
Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.
"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".
Avukat 3
Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:
“İki kere iki kaç eder?”
Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''
Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş
En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:
''Kaç olmasını istersiniz?''
Avukat 4
Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:
Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.
Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.
Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.
“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''
Avukat 5
Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:
“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”
Avukat açtı ağzını:
“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”
Görevli yerin dibine geçmişti.
Sadece:
“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.
Avukat onun sözünü keserek devam etti:
“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”
Günün Sözü
İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder