9 Mart 2013 Cumartesi

Kadınlar her yerde; talepleriyle!



Kadınlar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde Türkiye'nin her yerinde talepleriyle meydanları doldurdu.
Kadınlar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde Türkiye'nin her yerinde talepleriyle meydanları doldurdu.
Ankara da bu merkezlerden biriydi. Başkentte 8 Mart’ın ücretli izin günü kabul edilmesi, barış ve özgürlük, öne çıkan talepler oldu.
Ankara’da 8 Mart her yıl olduğu gibi Kolej Meydanı’nda başladı. Meydanda buluşan kadınlar, Ziya Gökalp Caddesi boyunca yürüyüşe geçti. Rengarenk kıyafetleri, sayısız dövizleri ve sloganları ile kadınlar, Kızılay’da son bulan caddeyi baştan sona kuşattı. Ankara Kadın Platformu’nun öncülüğünde yapılan mitingde ana pankart ise en temel talebi yansıttı: “Tacize, kadın katliamlarına, tecavüze, erkek egemenliğine karşı, özgürlük ve barış için yürüyoruz”
‘ŞİDDETİ VE SÖMÜRÜYÜ KADINLAR DURDURACAK’
İşçi, sendikacı, siyasetçi, akademisyen, ev kadını, üniversiteli, feminist, sosyalist kadınların yanı sıra trans bireyler de “şiddete son” dedi. Caddeleri dolduran kadınlar, başta ayrımcı ve hakarete varan söylemlerde bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve kadınlardan “3 çocuk” talep ederek, kadını eve hapseden politikalarını sık sık vurgulayan Başbakan Erdoğan ve AKP hükümeti hedef aldılar. Ev kadınları da sosyal güvence taleplerini hazırladıkları dövizlerine yansıttı.
Kürt kadınları yöresel kıyafetleri ile alandaydı. Paris’te katledilen Kürt kadınlarının resimlerini ve “Rosalardan Sakine Cansız’lara sözünüz, sözümüz; yolunuz yolumuzdur” yazılı pankart taşıdılar. DİSK, KESK, TTB, TMMOB’li kadınlar da, odalar ve sendikalara yönelik AKP hükümetinin baskıcı ve yok etme çabasına karşı tepki gösterdi.
MAĞDUR İLE SALDIRGANA EŞİT HİZMET!
Ortak açıklamayı okuyan Tuğba Özcan, Hindistan’da toplu tecavüz ve cinayetleri, ırkçı söylemleri, Ermeni kadınlara yönelik linç girişimini, Paris’te 3 Kürt kadın siyasetçinin katledilişini, Suriyeli kadınların durumunu ve Mısırlı kadınların taciz isyanını hatırlattı. Özcan,  Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Şahin’in, “Aile bakanıyım. Aile erkek, kadın ve çocuktan oluşuyor” sözünü hatırlatarak, “Kadınları ‘kelebek’ olarak gören anlayış, merkezlere ‘koza’ adını vermiş ve şiddet gören kadınla ona şiddet uygulayan erkeklere aynı merkezde hizmet vermeye başlamıştır” dedi.
Özcan, KCK adı altında tutuklanan KESK’li kadınların mücadelesini kendi mücadeleleri olarak gördüklerini belirterek, 8 Mart’ın ücretli izin günü ilan edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Açıklamanın Kürtçesini de Mahabad Akın okudu. (Ankara/EVRENSEL)

İZMİR: GÜVENCELİ, EŞİT VE ŞİDDETSİZ BİR YAŞAM İÇİN
KESK İzmir Kadın Platformu, güvenceli iş, güvenceli gelecek talebiyle, kadına yönelik şiddete ve savaşa karşı hizmet üretmeyerek alanlara çıktı. DİSK, TMMOB ve TTB’nin de katılımıyla Konak YKM önünde toplanan kadınlar, davul-zurna eşliğinde sloganlarla Konak Eski Sümerbank önüne yürüdü. Ortaklaşa okunulan basın metninde, esnek-güvencesiz, kayıt dışı çalıştırmaya son verilmesi, kadın istihdamının önündeki engellerin kaldırılması talepleri ifade edildi. Ülkede halkların özgürce bir arada yaşadığı barış koşullarının yaratılması istendi.
Öte yandan alanda bulunan bir kadın mikrofonu eline alıp yüzünü gizleyerek, kadın sığınma evinde kaldığını, iki kere boşanma davası açtığını, iki kız çocuğunun bulunduğunu, eşinin uyuşturucu bağımlısı olduğunu ve çocuklarının yaşamından ve geleceğinden endişe ettiğini, kendisinin de korktuğunu, çaresiz kaldığını haykırarak dile getirdi.
HASTANEDE AÇIKLAMA
Buca Seyfi Demirsoy Hastanesinde çalışan kadın sağlık emekçileri de, 8 Mart dolayısıyla hastane konferans salonunda bir araya geldi. Ege Üniversitesinde okuyan kadın öğrenciler de, Edebiyat fakültesi önünde bir araya gelerek, her alanda artan şiddete dikkat çekti.
FABRİKADA KUTLADILAR
Çiğli Atatürk Organize Sanayi Bölgesinde geçtiğimiz sene sendikalaşan Roteks Tekstil fabrikasındaki kadın işçiler de 8 Mart’ı kutladı. İşyeri temsilcilerinin de bulunduğu, öğle arasında yapılan kutlamada TEKSİF Sendikası İzmir Temsilcisi Faruk Aksoy, 8 Mart’ın tarihçesinden bahsettikten sonra tüm kadın işçilerin emekçi kadınlar günü’nü kutladı. 13 yıllık Roteks işçisi olan Fadime Aydın bu sene 8 Mart ile ilgili “Kadınlar her zaman en iyiye layıklar.” diyerek hiçbir kadının şiddet görmemesi gerektiğini belirtti. 15 yıllık işçi Gülizar Kaya ise huzur ve mutluluk istediğini belirterek “barış” çağrısında bulundu. (İzmir/EVRENSEL)

ADANA: KADIN VE EŞİTLİK BAKANLIĞI TALEBİ
Adana’da KESK’li Kadınlar, 8 Mart nedeniyle bir açıklama yaptı. Açıklamayı okuyan SES Şube Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy, kadın kimliğini reddeden, eril, iktidarını her gün yeniden üretmek için kurguladığı aile içine hapseden  “fedakar anne, iffetli eş ve sigortasız işçi” haline getiren AKP politikalarına karşı sözlerini söylemek için bir araya geldiklerini belirtti. Atasoy, “Eril kavramlar olan militarizm, ırkçılık ve milliyetçiliğin kendini var ettiği ekonomik ve seyasal temel, kadın düşmanlığını üretmekte, silahlanma politikaları kadınlara kan, gözyaşı, acı ve tecavüz olarak yansımaktadır” dedi.
8 Mart’ın resmi tatil olmasını istediklerini ifade den Atasoy, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının kaldırılıp, Kadın ve Eşitlik Bakanlığının kurulmasını, savaşın en çok kadınları etkilediği bilinciyle barışın bir an önce sağlanmasını, ev işçisi kadınların emeklerinin görünür kılınmasını, ücretsiz kreşler istediklerini söyledi. (Adana/EVRENSEL)

KAYSERİ: TENCERELER VE KARANFİLLERLE YÜRÜDÜLER
Kayseri’de Emek ve Demokrasi Güçleri, 8 Mart yürüyüşü gerçekleştirdi. “Yaşasın 8 Mart” pankartı arkasında Sivas Caddesi boyunca yürüyen kadınlar, ellerinde tencere ve tavalarla, ağızlarında marş ve sloganlarla renkli bir eylem yaptı. KESK bileşenlerinin karanfil dağıttığı eylemde sık sık “Eşit işe eşit ücret, kadınlar artık susmayacaklar, cinsel ulusal sınıfsal sömürüye son” sloganları atıldı.
KESK ve DİSK’e bağlı sendikalar, CHP, Emek Partisi ve HDK bileşenlerinin katıldığı eylemde konuşan Eğitim Sen Kadın Sekreteri Serap Yiğit Polat, Kayseri’de de kadınların yüzde 60’ının sigortasız çalıştırıldığını kaydederek, “Kayseri’de işçi kadınlar eşit işe eşitsiz ücret alıyorlar. Sömürü çarkları arasında alın terleri ve emekleriyle birlikte, umutları gelecekleri ve çocuk yaşta bedenleri öğütülüyor” dedi. Savaşın en ağır yükünü de kadınların çektiğini ifade eden Polat, barışı, eşit işe eşit ücreti, şiddete karşı birliği savunmaya devam edeceklerini söyledi.   (Kayseri/EVRENSEL)

İSTANBUL: ŞİDDETE UĞRAYAN KADINDAN ÇAĞRI
SES Aksaray Şubesi ve Taşeron İşçileri Yardımlaşma ve  Dayanışma Derneği (TAŞ-İŞ DER) üyesi sağlık emekçileri 8 Mart’ı kutladı. İstanbul Tıp Fakültesi Monoblok önündeki basın açıklamasında konuşan TAŞ-İŞ DER Başkan Yardımcısı Güneş Cengiz, “Bizler mücadele ederek birçok hakkımızı aldık ve almaya da devam edeceğiz” dedi. SES Aksaray Kadın Sekreteri Nurgül Gider de, sağlık politikalarından en çok kadın emekçilerin zarar gördüğünü dile getirdi.
Eylemde bir hasta yakını da konuştu. Eşinden şiddet gördüğünü açıklayan Gülfidan K., savcılıktan beş yıl koruma kararı çıkarttığını ifade etti. Eşine boyun eğmediğini dile getiren Gülfidan K., kadına yönelik şiddete karşı mücadele çağrısı yaptı.
İstanbul Avcılar’da da Halkların Demokratik Kongresinin çağrısıyla oluşturulan kadın platformu basın açıklaması yaptı.  Açıklamaya ÖDP ve Halkevleri de katıldı. Kadınların, kapitalizme, erkek egemen sisteme, güvencesizliğe, muhafazakarlaşmaya, şiddete ve sömürüye karşı bir araya geldiği yürüyüşte kadına yönelik şiddetteki artışa vurgu yapıldı. (İSTANBUL)

KOCAELİ: KADINLAR YASAĞI DİNLEMEDİ
Kocaeli Kadın Platformu üyesi kadınlar, Valiliğin yasaklama kararına rağmen İnsan Hakları parkına yürüdü. Yürüyüşün ardından İnsan Hakları Parkında Kocaeli Kadın Platformu adına basın açıklaması yapan Eğitim Sen Kadın Sekreteri Aysun Türkdönmez, “Kararlı duruşumuz nedeniyle Valilik geri adım atmıştır” dedi. Kadına yönelik şiddetin son bulması, savaşsız, sömürüsüz bir dünya için mücadelelerini sürdüreceklerini söyleyen Türkdönmez, “Biz kadınlar kapitalist sisteme erkek egemenliğine ve bunların birleşik sonuçları çifte sömürüye ve ezilmişliğe bir kez daha hayır diyoruz”  şeklinde konuştu. (Kocaeli/EVRENSEL)

ANTALYA: CİNSİYETÇİ ÜNİVERSİTE İSTEMİYORUZ Kadın akademisyen, personel ve öğrencilerin üniversite kampüsü içerisinde baskıcı, gerici ve cinsiyetçi uygulamalara maruz kaldıklarını belirten Akdeniz Üniversiteli Kadınlar Platformu, “Cinsiyetçi eğitim istemiyoruz” diyerek yürüyüş düzenledi.
Her alanda barış ve demokrasi mücadelesini de sürdüreceklerini duyuran üniversiteli kadınlar, Akdeniz Üniversitesi Kampüsü Rektörlük Binası önünde bir araya gelerek,  “Kadın, yaşam, özgürlük” ve “Susma haykır, tacize hayır” sloganları ile Olbia Çarşısı’na yürüdü.
Burada basın açıklamasını okuyan Duygu Yeşil, üniversitelerde cinsel tacizi önleme komisyonlarının kurulması, kampüs içerisinde aydınlatmaların yeterli hale getirilmesi ve ana dilde eğitim verilmesi gerektiğini söyledi. Yeşil, “Üniversitelerdeki gerici öğretim elemanlarının cinsiyetçi söylemleri, akademik kadrolardaki erkek egemenliği, Kürt üniversiteli kadınların kampüs içerisinde yaşadıkları baskıya karşı mücadele etmeyi sürdüreceğiz” diye konuştu.
Eylem, Cumartesi Annelerine ithafen yapılan tiyatro gösterisi ve müzik dinletisi ardından sona erdi. (Antalya/EVRENSEL)

DENİZLİ: KADINLARA SALDIRI
Denizli’de KESK, siyasi partiler ve kadın örgütlerinin 8 Mart yürüyüşüne polis saldırdı. Candan Parkı’nda toplanan ve ilk olarak bir tiyatro gösterimi gerçekleştiren kadınların daha sonra yapmak istedikleri yürüyüş ise polis tarafından engellenmek istendi. Barikat kuran polis, kadınların yürüyüşüne müdahale etti. Saldırı sonrası bir kişi hastaneye kaldırılırken, aralarında Gazetemiz Muhabiri Uğur Ökdemir’in de bulunduğu 4 kişi gözaltına alındı.
PAÜ'DE TİYATRO
Denizli'de Emek Partili Kadınlar, “Kadınlar Barış İstiyor” adlı sokak tiyatrosunu sergiledi. Kadınların savaşa karşı barış talebini dile getirdikleri tiyatro, Denizli’nin farklı yerlerinde oynandı. Esentepe Mahallesi’nde tiyatro öncesinde ev ev dolaşılarak mahalle halkı tiyatroyu izlemeye davet edildi. Oyun Pamukkale Üniversitesi’nde de ilgiyle izlendi. (Denizli/EVRENSEL)

AYDIN: ADÜ'DE 8 MART
Adnan Menderes Üniversitesi Kadın Platformu öğrencileri 8 Mart’ı coşkuyla kutladı. Merkez Kampüs Kütüphanesi önünde açıklama yapan öğrenciler, halk oyunları gösterileri ile eğlendi. Açıklamada, “Sadece 8 Martlarda değil her günün kadının kendisine ait olacağı kendi, iradesiyle yaşamın değerlerini kuracağı günler için kadın kırımına hayır diyoruz” denildi. (AYDIN)

ALTINOLUK'TA YÜRÜYÜŞ
Altınoluk Demokrasi Platformu, 8 Mart yürüyüşü düzenledi. İsmet İnönü heykelinden Cumhuriyet Meydanı’na yürüyen Platform bileşenleri, Türkiye’de ve dünyada kadına yönelik şiddetin arttığını vurgulayarak, kadınları mücadeleye çağırdı. Etkinlik “Kadının Yeri” konulu paneliyle devam etti. (BALIKESİR)

SİNOP: ŞİDDETE SON
Sinop’ta KESK ve Kadın Platformu üyesi kadınlar “Şiddete son, yaşasın kadın dayanışması” pankartıyla Uğur Mumcu alanına yürüdü. “Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa” sloganıyla yürüyen kadınlar, “Sinoplu emekçi kadınlar olarak eşitlik barış özgürlük mücadelesine buradan da bir ses katıyoruz. Her türlü şiddete, sömürüye, yolsuzluğa, yoksulluğa kadın cinayetlerine dur diyoruz” dedi. (SİNOP)

ORDU'DA HALAYLARLA
Ordu Kadın Platformu, şiddete, tecavüze karşı tepkilerini dile getirmek için 19 Eylül İlköğretim Okulundan Tahıl Pazarı'na kadar sloganlar atarak yürüdü. Burada yapılan basın açıklaması yapan kadınlar daha sonra müzik eşliğinde halaylar çekti. Etkinlikte fotoğraf ve el emeği sergisi açıldı. (ORDU)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var