AKP,
gelmiş, geçmiş, tehdit, yolsuzluk ve rakamlar
Suçladığı rakipleri
ne yaptıtıysa o fazlasını yaptı.
Bana şunu dediler bunu dediler. Biz siyasilerin dengiyle olan seviyesine bakarız. Yoksa herkes herkese bir şeyler söyler.
Attan
düştü, İstiklal Marşı'nı prompter'dan okuyamadı.
Tekirdağ mitinginde
dili sürçen Kılıçdaroğlunu eleştirirken Esekişehir mitinginde dili sürçtü;
“Evlatlarıma helal
lokma yedirmedim.” dedi.
Beni 2001'den
sonrası için eleştirin, dedi.
Kendisi 90 yıllık
CHP tarihinde eleştirmediği bir şey kalmadı.
Şimdi, ben
gidersem, diye kendi tabanını tehdit ediyor.
Artık siyaset üretmiyor, kendini tekrar ediyor!
'İktidar için papaz
elbisesi giyerim' diyerek ahlak ölçüsü koydu. İktidar için her şey
yapabileceğini kastetti, yaptı da.
Siyasette seviye o
kadar düştü ki vatandaşın mutfağındaki yangın, yolsuzluklar, baskılar
tartışılmıyor.
Biz de bir bal
tutan parmağını yalar zihniyeti var. Evlere şenlik!
Çalıyor ama
çalışıyorlar!
Vatandaşta böyle
düşünüyor. Peki öncekilerin ne suçu vardı?
Müslümanın ahlakı
bu mu?
Sürekli 12 yıl öncesi ile bir kıyaslama var!
Özelleştirme ile
sattığınız fabrikaları yapanlar 10 yıl önce Osmanlı’da fabrika mı vardı? Diye
sormazlar mı? Bundan 10 yıl önce baraj mı vardı? Diye sormazlar mı?
Çözüm Süreci, Açılım
var!
Doğru… Kürt
sorununda önce: Devleti olmayanın dili olmaz, dediler.
Artık gelinen
noktada mızrak çuvala sığmadı. AKP iktidara geldiğinde Çözüm Süreci, Alevi
Açılımı projesi var mıydı? Vardı da 12 yılın sonunda mı aklına geldi, yoksa
konjonktürel, gelinen noktada şartların dayatması mıydı?
Peki Çözüm Süreci,
Açılım Projesi ne getirdi?
‘Kılıçdaroğlu Alevi
olduğunu söyle, bak ben sünni olduğumu söylüyorum’ Siyasete seviyesizlik hakim oldu.
İktidara gelince
3Y'yi kaldıracağız, dediler. Ama neredeyse kurumsallaştı.
Yolsuzluklar ayyuka
çıktı. 17 ve 25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonlarının üzeri örtülmeye
çalışılıyor.
Yasaklar 12 Eylül'e
rahmet okuttu.Yasakları 'özgürlük' olarak sundular.
Yoksulluk tam gaz!
Oy için, kömür, altın, beyaz eşya, ayakkabı v.s. dağıttı.
Eğitimde,sağlıkta,
ulaşımda kazaların, skandalların önü arkası kesilmedi.
Üniversite, KPPS
sınav skandalları örtbas edildi.
Rakamlarla oynamayı
çok sevdiler. Sanki rakamların yerinde sayması gerekiyormuş, hiç ilerleme olmayacakmış
gibi düşündüler.
Biraz da biz rakam verelim.
Vatandaş Ağustos
2014 itibariyle 337 milyar borçlu!
Vatandaşın yüxde
80'ni bankaların ipoteği altında!
Yolsuzluk olsa
milli gelir bu kadar artar mıydı? Dediler.
ANAP Hükümeti
döneminde; Milli gelir 200 milyar dolara yükselmişti ama
yolsuzluktan yüce
divanda yargılanan İsmail Özdağlar vardı.
Yolsuzluk yatırımlardan kaynaklanıyor. Ne kadar büyük
yatırım o kadar büyük yolsuzluk demek.
Cemaat
Kıblesi aynı
olanlarla birlikteyiz, dediler. Birlikte baskı, şantaj, montaj, dublaj
yaptılar. Sonra okun ucu kendilerine
yönelince ‘paralel devlet’ dediler. Bu
sefer kendileri şantaj,montaj, dublaj dediler. Yalnız bir fark vardı. Tapelerin
hiç birinin sahte olduğu uluslar arası uzman kuruluşlardan teyit edilmedi.
Aksine gerçek olduğu raporları var.
Milli gelir
1983 Yılında 81
milyar Dolar iken 1990 yılınada 200 milyar dolar oldu.
AKP Hükümeti
döneminde 230 milyar dolar iken 786 milyar dolar oldu.
Ekonomi iç taleple
büyümüştür.
İhracat-İthalatta değişen bir şey yok!
2002 yılında 36
milyar dolar, ithalat ise 53 milyar dolar idi.
AKP hükümetinde
ihracat 152 milyar dolar iken ithalat 252 milyar dolar oldu.
Borç yüzdesi değişmemiş!
1993-2002 arasında
güncellendiğinde dolar 1.4 TL'den 1.64 TL olmuş;
ihracat 15 milyar
dolardan 36 milyar dolara çıkmış
AKP döneminde dolar
2.1 TL; ihracat 152 milyar olmuş
2002 de 221 milyar
dolar olan borç stoku 2012'de 533 milyar dolar olmuş.
2012 sonunda iç-dış
borç toplamı 596 milyar dolar (420 iç-176 dış)
2013'te vadesi
gelen borç ödemesi olan 128 milyara karşılığında 141 milyar borçlanmış
Örtülü ödenekten AKP'nin 12 yıllık harcaması: 4 milyar TL
Yatırım oranı ekside
Maliye
Bakanı Mehmet Şimşek, 2003 yılından bugüne kadar 61, 2 milyar dolarlık (136
milyar lira) özelleştirme uygulaması gerçekleştirdikleri açıkladı.
61,2 milyar dolarlık
özelleştirme, Toplam yatırımlar içindeki kamu yatırım payı yüzde 16 gibi düşük
bir rakam.
127 milyar dolarlık
yatırım içinde kamu payı yüzde 16. Yani 39 milyarlık özelleştirme yapmışsın 21
milyarlık yatırım!
Gerisi nerede?
Toplam yatırımların
milli gelire oranı 1980-2002 arasında yüzde 22 iken, tasarruf oranı yüzde 21
idi,
AKP döneminde
yatırım oranı yüzde 20, tasarruf oranı ise yüzde 14.8'e düşmüştür.
2011'de cari açığın
milli gelire oranı yüzde 9.7 ile rekor kırdı.
Büyüme
Sıcak para akışına
dayalı bir büyüme olmuştur.
İşsizlik-Enflasyon yüzde 10
1980-2002 arasında
yıllık ortalama 7.8 iken AKP döneminde 10.8 olmuş.
2014: 5 milyon 473
bin kişi işsiz!
Benzin 5 TL, Bilet
2 TL, Ekmek 1 TL, Kuru fasulye 8-9 TL
Kira ve aylık
ücretler birbirine eşit.
Reel ücretlerde
sürekli gerileme; enflasyon 9.38
Rekor Cari Açık
Resesyon riski: Bugün iktidar ekonomide 'ani durma' denilen bir durumu yaratacak olan borcunu sıcak para ile finanse eden kronikleşmiş cari açık sorunuyla başbaşa...
1980-2002 arasında
cari açığın milli gelire oranı yüzde 1 iken, AKP döneminde 5.2'ye çıkmış;
2002'de 626 milyon
dolar olan açık 2012'de rekor kırarak 75 milyar dolara çıkmış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder