Sayfalar
- Ana Sayfa
- Mortgage
- Konut Kredisi
- Refinansman Nedir?
- Kira Nedir?
- Sigorta
- Faiz Nedir?
- Fıkralar
- Kefillik Nedir?
- Arsa Payı Nedir, Nasıl Hesaplanır?
- Gayrimenkul Satış Vaadi Nedir?
- Tahliye Taahhütnamesi nedir?
- DEĞER ARTIŞ KAZANCI NEDİR?
- DOP (Düzenleme Ortaklık Payı) NEDİR?
- EMLAK-EMLAKÇILIK NEDİR?
- HACİZ YOLU İLE TAKİP NASIL YAPILIR?
- TAPU NEDİR ?
- Emlak Vergisi
- Sözleşme ve Şekil Şartı Nedir?
- ÖRNEK DANIŞMANLIK VE KOMİSYON SÖZLEŞMESİ
- Emlak Terimler Sözlüğü
Hakkımda
30 Aralık 2014 Salı
Aldığınız ev kabusunuz olabilir
17 Aralık 2014 Çarşamba
Kentsel Dönüşüm yeni bir meslek yarattı: Arabuluculuk!
Havaaalanı Mahallesi Kentsel Dönüşümünde Neler Oluyor?
Esenler Belediyesi Havaalanı Kentsel Dönüşüm uygulamalarındaki yeni gelişmeler bardağı taşıran son damla oldu. Hak Sahipleri 11.11.2014 tarihinde belediyeye yürüdü, fakat muhatap bulamadılar.
'Net farkı' nedeniyle sabırları taşan kentsel dönüşüm mağdurları Esenler Belediye'sine geldiler. Başkan Göksu yerine karşılarına ESKON A.S. Genel müdürü Abdullah Şengör çıktı. Şengör'ün söylemleri ve sorulara verdiği cevaplar kimseyi ikna edemedi. Hayalkırıklığı yaşadıklarını belirten hak sahipleri; verilen sözlerin yerine gelmediğini, hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını söyleyerek ‘İnandık, güvendik, oy verdik; aldatıldık’ dediler.
Hak Sahipleri ile yüz yüze görüşen ve 'Net Farkı'nı açıklamaktan kaçınan ESKON A.Ş. Genel Müdürü Abdulkadir Şengör ise sorumluluğu üzerinden Emlak Konut'a atarak şöyle konuştu. ‘Bu net farkı Emlak Konut'un işi, bizim işimiz değil. Beğenmiyorsanız bize satın!’ Buna karşılık mağdurlar ise 'Zaten sizin derdiniz bizi kovmak! Derdimiz satmak değil, oturmak. Biz burdan başka bir yere gitmek istemiyoruz' Diye tepki gösterdiler.
Geçen aylarda Havaalanı Mahallesi’nde kentsel dönüşüm inşaatına başlandı. Vaat edilen 2 yıllık inşaat süresi Ocak 2015’te bitecek olan ve 72 dönüm arazi üzerinde, 1400 sosyal konut yapılması için Hak Sahipleri ‘iş ortakları’ ESKON A.Ş.ile sözleşme imzaladı. Maliyetinin 500 milyon TL’yi bulduğu, buna karşılık Hak Sahiplerinden 24 milyon TL talep edildiği belirtilen bu süreçte hak sahipleri türlü yollar denenerek ikna edildi.
Hak sahipleri ESKON'un tek taraflı sözleşmeler dayatarak itiraz haklarının ellerinden alındığını söyleyerek: '120 m2 arsalarımızı verdik, Eskon 100 m2 ye 80 m2 dedi. O da yetmedi fazla m2 isteyene m2si 2000 TL’den BORÇ çıkardılar. Bu da yetmedi; brütte 7 ile 10 m2 kesinti olacak dediler, yüzde 35’e varan kesintiler uyguladılar. Her şeyi Eskon belirledi, Eskon dayattı, sözlerine sadık kalmadılar' dediler ve son olarak Havaalanı Mahallesi kentsel dönüşüm Hak Sahipleri, Esenler Belediyesi’nin sitesindeki listelerde brüt ile net arsındaki farkı görünce bu herşeyin tuzu biberi oldu, kabus yaşadılar. ‘Bizi depremle korkuttular ama depremden daha beter olduk’ dediler.
Hak Sahipleri yapılanları bir oyalama, zamana yayma taktikleri olduğunu, ikna becerileri gelişmiş yöneticilerin devreye girip kandırmaya çalıştıkları kanısını taşıdıklarını belirttiler.
Bir türlü dairelerinin net olarak kaç metrekare olacağını ısrarla sormalarına karşın net cevap alamadılar. 94 metrekarelik bir dairenin 71 m2 'yaşam alanı'olacağını söyleyen Göksu, sorular üzerin 15 m2 daha kesinti yapılacağını söyledi.
Ama ısrarla bu 15 m2lik kesintiden sonra net olarak kaç m2 olacağını söylemedi.Bir sonuç çıkmadı, başa dönüldü.
'Bir emlakçıya gidin o size ne veriyorsa biz size aynısını verdik' Diyen Göksu, itiraz edenleri her zamanki uslubuyla 'provakatör' olmakla suçladı.
Sözleşmeye itiraz etmek, mahkemeye gitmek istiyorsanız;
Sözleşme imzaladıktan sonra; 3 kez imar planı değişti. Hangi gerekçelerle sözleşme imar planlarınızı değiştirdiler?
İmar planı değişiklikleriyle, plan tadilatlarıylaelde edilen imar artışlarıvarsa, rant ve değer artışı varsabundan hak talep etme durumunuz olabilir.
Hukuki destek açısından size destek olabiliriz.
Değer artışlarından dolayı, sebepsiz zenginlşeme durumunda ise bunun üzerinden bir dava açabilirsiniz.
Çünkü bütün bunlar tapu devirleri ve diğer tüm değişiklikler,siz sözleşme imzaladıktan sonra olmuşturç Her ne kadar sözleşmenin 5 ve 7 maddesinde sizin aten önünüzü tıkamak için imza altına almışlar.
Bunlar 2012'de riskli alan ilan edilmeden önce burada önce her şeyi oturup düşünmüşler.
Son gelinen noktada dernekleşerek sorunlarına çare arayacaklarını söyleyen hak sahipleri baskılara boyun eğerek geri adım atmış görünüyorlar.
İki güzellik bir arada
Ya üçüde olmasaydı
Mehmet Akif Ersoy'dan
Gezi Parkı
Ne Denilebilir!...
Gezi
Günün Fıkrası
1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.
O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.
Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.
Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...
Avukat 1
Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.
- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...
Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş
- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.
Papaz utana sıkıla mırıldanmış.
- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.
Avukat gülümsemiş.
- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.
Avukat 2
George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:
"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "
Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"
George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.
Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.
"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".
Avukat 3
Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:
“İki kere iki kaç eder?”
Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''
Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş
En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:
''Kaç olmasını istersiniz?''
Avukat 4
Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:
Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.
Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.
Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.
“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''
Avukat 5
Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:
“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”
Avukat açtı ağzını:
“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”
Görevli yerin dibine geçmişti.
Sadece:
“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.
Avukat onun sözünü keserek devam etti:
“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”
Günün Sözü
İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.