Sayfalar
- Ana Sayfa
- Mortgage
- Konut Kredisi
- Refinansman Nedir?
- Kira Nedir?
- Sigorta
- Faiz Nedir?
- Fıkralar
- Kefillik Nedir?
- Arsa Payı Nedir, Nasıl Hesaplanır?
- Gayrimenkul Satış Vaadi Nedir?
- Tahliye Taahhütnamesi nedir?
- DEĞER ARTIŞ KAZANCI NEDİR?
- DOP (Düzenleme Ortaklık Payı) NEDİR?
- EMLAK-EMLAKÇILIK NEDİR?
- HACİZ YOLU İLE TAKİP NASIL YAPILIR?
- TAPU NEDİR ?
- Emlak Vergisi
- Sözleşme ve Şekil Şartı Nedir?
- ÖRNEK DANIŞMANLIK VE KOMİSYON SÖZLEŞMESİ
- Emlak Terimler Sözlüğü
Hakkımda
3 Haziran 2014 Salı
HES şirketinden çevrecilere 20 milyon TL'lik ihtar
Antalya'da Alakır Vadisi'ndeki Dereköy HES'ine ilişkin ÇED raporuna dava açarak yürütmeyi durduran 17 çevreci ile bir derneğe, firma 'Dava açarak beni zarara uğrattılar' diyerek 20 milyon TL'lik ihtarname çekti. Çevrecilerin avukatı Tuncay Koç, ihtarnamenin maddi dayanağı olmadığını belirterek, "Bu mücadele, paradan çok değerli olan yaşamın kendisini savunmak için her türlü tehdit ve baskıya karşı devam edecektir" dedi.
Antalya'nın Kumluca İlçesi sınırlarında bulunan Alakır Vadisi'nde, 4'ü çalışır durumda 8 HES projesi yer alıyor. O projelerden biri olan Reis Grup şirketine ait Dereköy Regülatörü ve HES'i, çevrecilerle mücadelesini kazanırsa 5'inci çalışır HES olacak. Bu nedenle çevrecilerin '5'inci kelepçe' adını verdiği bu HES'E karşı 4 yıldan bu yana hukuk mücadelesi sürüyor. Mücadelenin taşındığı Antalya 2'nci İdare Mahkemesi, 5 Mart'ta 'olumlu' bulunan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporuna karşı yürütmeyi durdurma kararı verdi.
FİRMA ÇEVRECİLERE İHTARNAME ÇEKTİ
Davanın 5 akademisyenden oluşan bilirkişi heyeti, 27 Mayıs'ta bölgede inceleme yaptı. İncelemeden 4 gün sonra firma, ÇED raporu hakkında yürütmeyi durdurma kararı aldıran 17 çevreci ile bir derneğe, zararların tazmini için ihtarname çekti. 'Davacılar dava açarak şirketi zarara uğrattı' gerekçesiyle Ankara 17'nci Noterliği'nden gönderilen ihtarnamede, firmanın 20 milyon TL zarara uğratıldığı savunuldu.
Zararın Alakır'da HES'lere karşı mücadelenin bileşenlerinden Karacaören Doğa Kültür Turizm Tanıtma ve Dayanışma Derneği ile birlikte Erdal Elginöz, Mesut Koç, Veysel Ataç, İsmail Yavuz, Erkan Kocababa, Tuğba Pınar Günal, Elif Arığ Gutsdatt, Bedia Tülüler, Birhan Erkutlu, Ramazan Akar, Selahattin Kunt, Elif Ertunga, İlkgül Demirdöven, Nur Cömert, Büşra Koç, Tayfun Guttsdat, Yılmaz Vural'dan tazmin edilmesi istendi.
FİRMANIN ZARAR KALEMLERİ
Projenin öngörülen maliyetinin 25 milyon 387 bin TL olduğu belirtilen ihtarnamede, firmanın bugüne kadar yaptığı harcamalar, imzaladığı kredi sözleşmeleri kalem kalem yer aldı. Firma avukatları ayrıca Türkiye Kalkınma Bankası'ndan projeyle ilgili kredi tahsisi yapıldığını, yürütmeyi durdurma kararı nedeniyle kredinin iptal edildiğini kaydetti. Sosyal çalışmalar kapsamında da milyonlarca lira harcandığı belirtildi.
'İHTARNAME, GÖZDAĞI AMACI TAŞIYOR'
Çevrecilerin avukatı Tuncay Koç, ihtarnamenin Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun 399'uncu maddesine dayandırılmak istendiğini fakat ihtarnamede yer alan ifadelerin bu kapsamda değerlendirilemeyeceğini söyledi.
Antalya 2'nci İdare Mahkemesi'nin yürütmeyi durdurma kararı sonrasında davanın henüz sonuçlanmadığını aktaran Koç, "Henüz mahkeme kararı oluşmamışken bu ihtarname bir göz korkutmadır, gözdağı vermek amacını taşımaktadır. Hiçbir maddi dayanağı yoktur. Şirketin hukuksuzluklarına yeni bir hukuksuzluk eklemesidir" diye konuştu.
Şirketin bu ihtarnamede dile getirilen rakamlardan çok, davadan feragat etmek gibi olası katma değerleri hedeflediğini aktaran Avukat Tuncay Koç, "Çevre mücadelesinde insanları parayla korkutamazsınız. Onlar için mücadele edilecek en önemli şey yaşamın kendisini savunmaktır. Bu mücadele, paradan çok değerli olan yaşamın kendisini savunmak için her türlü tehdit ve baskıya karşı devam edecektir" dedi.
www.evrensel.net
İki güzellik bir arada
Ya üçüde olmasaydı
Mehmet Akif Ersoy'dan
Gezi Parkı
Ne Denilebilir!...
Gezi
Günün Fıkrası
1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.
O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.
Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.
Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...
Avukat 1
Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.
- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...
Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş
- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.
Papaz utana sıkıla mırıldanmış.
- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.
Avukat gülümsemiş.
- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.
Avukat 2
George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:
"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "
Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"
George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.
Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.
"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".
Avukat 3
Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:
“İki kere iki kaç eder?”
Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''
Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş
En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:
''Kaç olmasını istersiniz?''
Avukat 4
Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:
Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.
Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.
Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.
“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''
Avukat 5
Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:
“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”
Avukat açtı ağzını:
“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”
Görevli yerin dibine geçmişti.
Sadece:
“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.
Avukat onun sözünü keserek devam etti:
“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”
Günün Sözü
İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder