26 Ocak 2013 Cumartesi

 Dilovası mitinge hazırlanıyor

  • HALK, KİRLİLİĞE KARŞI YARIN SOKAĞA ÇIKACAK
  • Ayşegül Sağlam / Anıl Alkan
  • Dilovası, çevre sorunları ve insan sağlığına verdiği zarar nedeniyle birçok kez gündem olmuştu. Dilovası’nı kirleten sanayi tesisleri ve yapılar, Dilovası halkının tepkilerine rağmen durdurulmadı. “Kömürcüler Organize Sanayi Bölgesi’nin (OSB) kalkması için , İZAYDAŞ Evsel Atık Deposu Merkezinin kapanması için, Adatepe işgaline son verilmesi için, Dilovası çanağının sanayiden arındırılması için yürüyoruz” diyen Dilovası’ndaki muhtarlar, Dilovası Koruma ve Geliştirme Platformu üyesi otuz dernek, Halkların Demokratik Kongresi, CHP, Saadet Partisi, MHP ve Demokrat Parti temsilcileri bir araya geldi ve 27 Ocak Pazar günü miting yapmaya karar verdi. Miting öncesi Ağrılılar Derneği’nde bir araya gelerek mitingin ön hazırlıklarını planladılar. Görüştüğümüz miting platform üyeleri, Dilovası’nın insanca yaşayacak bir bölge haline gelene kadar mücadele edeceklerini dile getirdi.
    EKOLOJİ ve Sağlık Derneği Başkanı Ercan Teker, Dilovası’ndaki sorunların çözümünü beklerken üzerine yeni sorunların eklendiğini dile getirdi. Teker “ Umut ediyoruz ki bu miting güçlü olur ve duyması gereken kulaklar duyar, bu sorun çözüme kavuşur” dedi.
    ERZURUMLULAR Dernek Başkanı Tekin Dursun, sorunun çözümü için herkesin bir araya gelmesi gerektiğini söyledi. Dernek olarak Dilovası’nın menfaatleri ve sağlığı için her zaman hazır olduklarını belirtti.
    ESKİ Demokrat Parti ilçe başkanı İrfan Ertürk, Dilovası halkı olarak seçimlerde ‘Hizmet gelecek’ diye kandırıldıklarını dile getirdi. Kömürcüler Organize Sanayi Bölgesi ve İZAYDAŞ için vali ve belediye başkanının demeç vermekten öteye geçmediğini söyledi. Ertürk “Dilovası’nda kanayan bir yara var. Yetkililer bu kanayan yaraya bir an önce çözüm bulmalıdır” dedi.
    HALKLARIN Demokratik Kongresi Dilovası sözcüsü Gelo Uygun, daha önce de bu sorunlar karşısında eylemlilik içinde olduklarını ve sorunun çözümüne bir ivme kazandırarak olumlu sonuçlar aldıklarını belirtti. Uygun “ Miting partiler ve siyasiler üstüdür. Mitingin yankı yapacağını ve merkezi sisteme bir cevap olacağını düşünüyorum” dedi.
    TURGUT Özal Mahalle muhtarı Mehmet Şirin Barış, muhtar olarak en büyük görevlerinin halkın yaşadığı sorun ve sıkıntıları yetkililere iletmek olduğunu söyledi. Kurulan kömür ocaklarının yerinin yanlış olduğunu ve kaldırılması gerektiğini belirtti.
    DİLOVASI Gençlik Derneği Başkanı İsa Adıgüzel, gençlik olarak bu süreçte örgütlenip en ön sırada yer alacaklarını belirtti. Adıgüzel “Halk fazlasıyla mağdur oluyor. Gençlerimiz böyle bir ortamda yaşamak istemiyor,bu durum beyin göçüne neden oluyor” dedi.
    DİLOVASI Koruma ve Geliştirme Platformu Nizamettin Karadağ, Dilovası çanağının basık olduğunu ve bu yüzden sanayileşmeye uygun olmadığını belirtti. Bilim adamları ve devlet kurumlarının raporlarının bu yönde olmasına rağmen vurdumduymaz davrandıklarını ifade ederek, bu ters gidişe dikkat çekmek için bu mitingi hazırladıklarını söyledi.
    MHP İlçe Başkanı Metin Uzunok yönetenler ve iktidar olanların halkın yanında olmadığını söyledi. Uzunok “ Dilovası’nda sadece kendi menfaatleri noktasında bir paylaşımda bulunmasınlar. Bu gün burada yanımızda olup sorun ve sıkıntılarımızı da paylaşsınlar” dedi.
    TOPLANTIYA KATILANLAR
    Ağrılılar Derneği, Sakaryalılar Derneği, Tüm Sakaryalılar Derneği,  Muşlular Derneği, Karslılar Derneği, Giresunlular Derneği, Yeşili Koruma Derneği, Çağrı Der, Ordulular Derneği  başkanları ve Bingöllüler eski dernek Başkanı Metin Dilmen. Muhtarlar adına Turgut Özal Mahalle Muhtarı Mehmet Şirin, Orhangazi Mahalle Muhtarı Ebubekir Özavcı, Yeni Yıldız Mahallesi Muhtarı Aziz Kır,  Cumhuriyet Mahallesi Muhtarı Sait Ustaer ve CHP İlçe Başkanı İsmail Kaya ile DP eski İlçe Başkanı İrfan Ertürk katıldı. (Kocaeli/EVRENSEL)
     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var