3 Ocak 2013 Perşembe

Konuta KDV darbesi

Büyükşehirlerde daha önce 150 metrekarenin altındaki konuta uygulanan yüzde 1'lik KDV oranı yüzde 18'e yükseldi. Bu KDV oranıyla 1+1 ve 2+1 lüks konutlarda fiyatlar yükselecek. Sektör temsilcilerine göre inşaat artık kârlı bir sektör olmaktan çıkacak.
Şehriban Kıraç
Cumhuriyet- Maliye Bakanlığı’nın metrekaresi 1000 lira ve üzerinde olan konut projelerinde KDV oranının yüzde 18’e yükseltilmesine yönelik uygulaması, inşaat sektörünü tedirgin etti.
Yeni sistemle büyükşehirlerde birinci sınıf inşaat olarak yapılan arsanın metrekare vergi değeri 500 TL ile 1000 TL arasında olan konutların KDV oranı yüzde 8, 1000 TL ve üzerinde olan konutların KDV oranıysa yüzde 18 oldu. Yeni oranlar 1 Ocak 2013’ten sonra ruhsatı alınan ya da ihalesi yapılan konutları kapsayacak. Konutta KDV oranı konutun değeri ve metrekaresine göre değil, arsanın fiyatına göre belirlenecek. Örneğin aynı arsaya gecekondu da yapsanız lüks oluyor, çok lüks bir konut da yapılsa aynı sınıflanmaya giriyor.


Sektöre yeni yük gelecek

Arsa birim metrekare vergi değeri 1000 lira ve üzerinde olan konutların tesliminde yüzde 18 vergi oranı uygulanacak. Yüzde 18 KDV oranı 150 metrekareden küçük konutları özellikle ilgilendiriyor. Yeni uygulama ile 1+1 ve 2+1 konutlara yönelik talebi daraltacak bu konutların yatırım aracı olarak cazibesinin kalmayacağı anlamına da geliyor. Örneğin metrekare fiyatı 3 bin TL’den 100 metrekarelik bir ev satın alan yurttaş 2013 öncesi ruhsat alan projede 3 bin TL KDV ödeyecek. Yeni ruhsatlı bir projede ödeyeceği KDV tutarı 54 bin TL’ye çıkacak. Böylece aradaki vergi farkı 51 bin TL’yi bulacak.

Sektör temsilcileri yeni düzenlemenin, sektörü ciddi bir maliyet, satış, talep daralması ve bunların doğuracağı yan sorunlarla karşı karşıya getireceği görüşünde birleşiyor.

DAP Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, İstanbul’daki tüm projelerin yüzde 18’lik KDV dilimine gireceğini belirterek yeni yüklerin sektöre fayda getirmeyeceğini söyledi.

İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Genel Başkanı Tahir Tellioğlu, devletin kendi menfaatını gözeterek vergi gelirini artıracak bir uygulama başlattığını vurgulayarak inşaat sektöründe sıkıntıların artacağını ifade etti.


Fiyatlar artacak

Gayrimenkul Yatırım Ortakları Derneği Başkanı Işık Gökkaya “Yeni düzenleme ciddi bir maliyet artışını gündeme getirecek. Pazarda maliyet/fiyat baskısı, sıkıntısı yaratacaktır. Kâr marjlarının belirli sınırlarda oluştuğu konut sektöründe bu önemli maliyet artışı, doğal olarak fiyatlara da yansıyacak. Yeni düzenleme, konut pazarını olumsuz etkileyen ‘belirsizlik’i ortadan kaldırırken, maliyet ve fiyat konusunda ise ciddi sıkıntılar yaratacak. Konu öncesinde sektörün STK’leriyle birlikte bir çalışma yapıp sunulmuştur. Bundan sonra da işleyiş çerçevesinde oluşabilecek olumsuzluklar için tekrar bir çalışma yapmayı düşünüyoruz” açıklamasını yaptı.

İstanbul İnşaatçılar Derneği Başkanı Nazmi Durbakayım, düzenlemenin 31 Aralık’a kadar ruhsat alan projeleri kapsamayacak şekilde yapıldığını belirterek “Bu iş şans oyununa döndü. 1 Haziran son tarihti, şimdi 31 Aralık oldu. O tarihe kadar ruhsat almayanlar yine mağdur olacak. Ruhsat almış olanlar avantajlı. Haksız rekabet çıkıyor ortaya” diye konuştu.


Yeni evlere talep azalır

Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Dumankaya KDV uygulamasının yeni konut projelerine olan talebi azaltacağını vurgulayarak “KDV oranlarının rayiç bedellere göre belirlenecek olması da yeni uygulamayı önemli hale getiren başlıklardan bir tanesi. Birçok belediyede rayiçler piyasa değerinden bile yüksek. Bu konu sektörü olumsuz etkileyebilir. Bu ve bunun gibi diğer sektörü olumsuz etkileyecek başlıklarda revizeler yapılması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var