2 Ocak 2013 Çarşamba

Baraj değil sanki Estergon Kalesi!

CHP Milletvekili Arif Bulut’un "'acele kamulaştırma' uygulamasının yaratacağı toplumsal travmalar hakkında ne gibi önlemler alınmıştır?" sorusuna Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız yazılı olarak yanıt verdi: “köylüler talep ederlerse çalışma başlatılacaktır.”
Antalya ve Isparta sınırlarında inşa edilecek olan Kasımlar Barajı’nın suları altında kalacak olan Darıbükü köyünde kamulaştırılacak konutları meclis gündemine taşıyanCHP Antalya Milletvekili Arif Bulut’un “en temel insan haklarından olan 'yaşama hakkının' ihlali anlamına da gelebilecek olan 'acele kamulaştırma' uygulamasının yaratacağı toplumsal travmalar hakkında ne gibi önlemler alınmıştır?" sorusuna Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız yazılı olarak yanıt verdi: “köylüler talep ederlerse çalışma başlatılacaktır.”
Bakan Yıldız'dan 'el koyma' itirafı
Geçtiğimiz yıl Temmuz ayında Bakanlar Kurulu Kararı’yla ülke savunmasında gerekli görülen ‘acele kamulaştırma’ uygulaması kapsamına alınan Kasımlar Barajı ve HES projesine ait yapıların inşa edileceği araziler için Isparta Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nden gerekli iznin alındığını, Antalya’dan ise yanıt beklendiğini belirten Bakan Yıldız, her iki ilin asliye hukuk mahkemelerine ‘acele el koyma’ kararına karşı bir dava açılmadığını kaydetti.
Yıldız, evler için 'talep edilirse çalışma başlatılır' dedi
Konuya ilişkin yasal düzenlemede, kamu kurumları tarafından yapılacak baraj, havaalanı, karayolu, demiryolu, fabrika, ekonomi ve savunmayla ilgili tesislerin inşası için taşınmaz malların kısmen veya tamamen kamulaştırılması sonucu yerlerini terk etmek zorunda kalan ailelerin, talep ettikleri takdirde Bakanlık’ça gösterilecek yerlerde bu kanun hükümlerine göre iskan edildiğini anımsatan Bakan Yıldız, Bulut’un sorusunu; “Gerekli şartları taşıyanların ilgili kaymakamlıklardan iskan talep etmeleri halinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından iskan çalışmaları başlatılacaktır” şeklinde yanıtladı.
Muhtar Avcu: 'Firma bize söz verdi, turistik ev yapacaklar'
Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan Darıbükü köyü Muhtarı Mehmet Avcu, baraj için yol ve alt yapı çalışmalarının başlamış olmasına rağmen su altında kalacak olan konutlar için hiçbir somut adımın atılmadığının altını çizerek henüz buna ilişkin yazılı ve resmi bir taleplerinin olmadığını söyledi. Yüklenici firma yetkilileri tarafından kendilerine ve ilçe kaymakamlığına bu konuda sözlü taahhüt verildiğini dile getiren Avcu, “firmanın bir yetkilisi bize acele etmememiz gerektiğini söyleyerek, gelecekte baraj gölü çevresinde turizmin gelişeceğini ve yapacakları konutların turizme uygun, taş kaplamalı ve gösterişli olacağı yönünde taahhütte bulundular. Bizim için şu anda en önemli sorun çoğunluğu yaşlı ve hastalardan oluşan köylülerin mağdur edilmemesidir” diye konuştu.
Bakan'ın yanıtı köylülere 'başınızın çaresine bakın' demektir
Bakan Yıldız’ın yanıtına ilişkin Yukarı Köprüçay Koruma Platformu’nca yapılan açıklamada ise enerji bahanesiyle yaşam alanlarına el konulan köylülere sözlü taahhüt verilmesinin sömürge ülkelerinde bile rastlanmayacak bir durum olduğu öne sürülerek, “Bakan Yıldız’ın verdiği yanıtta, köylülere açıkça ‘başınızın çaresine bakın’ denilmektedir. Evine el konulan seksen yaşındaki köylünün ne hukuki yollardan hakkını arama ne de yaşamını sürdürebilmek için bürokratik işlemleri takip etme olanağı bulunmamaktadır. 2013 Türkiye’sinde ‘ileri demokrasi’ adına yaşanan mağduriyetlere bu vesileyle yenilerinin eklenecek olması hepimizin ayıbıdır” görüşüne yer verildi.
'Sanki baraj değil ülkeyi savunacak kale yapıyorlar'
Acele kamulaştırmanın bir çeşit ‘el koyma’ olduğunun Bakan Yıldız’ın yanıtıyla da altının çizildiği kaydedilen platform açıklamasında, “ilgili yasanın kamu tarafından yapılan yatırımları ve ‘savunma’ gibi amaçları da içerdiği Bakan Yıldız tarafından da adeta ‘itiraf’ edilmiştir. Oysa söz konusu proje kamunun değil, 49 yıllığına su kullanım hakkı ve enerji üretim lisansı verilen özel şirkete ait bir yatırımdır. Yasada anılan ‘kamu yararı’ çerçevesinin de tamamıyla dışındadır. Yüklenici firmanın bir yetkilisi, Isparta Valisi’ne yazdığı mektupta, Kasımlar Barajı’nın kurulacağı Köprüçay’ın kendileri için ‘boşa akan bir su’ olduğunu ileri sürmüş ve canlı yaşamıyla bütün kamunun ortak temel değeri olan suyun ‘günde 55 bin Dolar getiren’ bir meta olduğunu ortaya koymuştur. Oysa Bakan Yıldız’ın verdiği yanıtta kamu yararı adına el konulan yaşam alanlarına yıkım projeleri değil, sanki ülke savunmasını üstlenecek kalelerin inşa edildiği anlamı çıkmaktadır. Baraj değil sanki Estergon Kalesi inşa ediyorlar. Bütün bu yaşananları kamuoyunun takdirine bırakıyoruz” denildi.
Yusuf Yavuz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var