9 Şubat 2013 Cumartesi

Para bitti, 40 bin eser ortada kaldı

Marmaray Projesi kapsamında başlatılan ve İstanbul'un tarihini 8500 yıl geriye götüren arkeolojik kazılar, kaynak bittiği gerekçesiyle durduruldu. Eserlerin bulunduğu depolar mühürlendi.ÖMER ERBİL - omer.erbil@radikal.com.tr / Arşivi
RADİKAL -CNN TÜRK İŞBİRLİĞİYLE

Yenikapı’da devam eden ve İstanbul ’un tarihini 8500 yıl geriye götüren arkeoloji kazıları ‘Bütçe bitti’’ denilerek durduruldu. Ulaştırma Bakanlığı Devlet Limanları ve Hava Meydanları (DLH) tarafından maddi destekle sürdürülen Yenikapı kazıları faks emriyle resmen sonlandırıldı. 40 bin kasa eserin tutulduğu depoların kapılarına mühür vuruldu. Konservasyonu yapılması gereken ve özel ilaçlı sularda bekletilen gemi donanımları, makaralar, yelken plangaları, halatlar, deri sandaletler, taraklar, fildişi ve kemik neolitik dönem tarihi eserleri şimdi yeni kararı bekliyor. 2004 yılından bu yana DLH desteği ile devam eden bilimsel kazılarda sonuç aşamasına gelinmişti. Kazı ekibine faksla gönderilen yazıda, ‘‘Yeni kredi alınamadığı için bütçemiz bitmiştir, kendi bütçenizle geri kalan işleri tamamlayın’’ denildi. Kazı ekibinde çalışan 20 bağımsız arkeolog işten çıkarıldı, kapılar mühürlendi, kazı ekibi alanı terk etti. Kültür Bakanlığı sorunu çözmek için DLH ile görüşmelere başladı.

Kazılar 2004’te başladı

Ulaştırma Bakanlığı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan ve 
Türkiye ’nin en büyük raylı toplu ulaşım ağını oluşturan Marmaray ve metro projeleri kapsamında Üsküdar, Sirkeci ve Yenikapı’daki istasyonların inşası sırasında yapılan kazılarda açığa çıkan arkeolojik bulgular üzerine İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü başkanlığında 2004 yılında başlayan arkeolojik kazılar son aşamasına gelmişti. Yenikapı’da 58 bin metrekare alanda deniz seviyesinin 3 metre üzerinde çalışmalar başladı. İstanbul tarihinin en kapsamlı arkeolojik kazılarında -1 metre ile -6,30 metre arasında, Erken Bizans Dönemi’nin en büyük liman olan Theodosius Limanı gün ışığına çıkarıldı. Marmaray kazı alanında 13, metro kazı alanında 22 olmak üzere değişik ölçü ve tipte 5-11. yüzyıllara tarihlendirilen 35 batık tekne bulundu.

İstanbul’un tarihi değişti

Theodosius Liman tabanı dolgusu altında devam eden kazılar sırasında, günümüz deniz seviyesinin yaklaşık -6,30 metre altında neolitik döneme ait basit taş temelli dal örgü mimari kalıntılar ile bu kalıntıların çevresinde büzülmüş pozisyonda (Hoker) ve urne gömülerin tespit edilmesi bölgenin Neolitikleşme sürecini ortaya çıkardı. 2011 yılı başlarında Yenikapı Metro kazı alanı içinde neolitik dönem mezar mimarisi içinde oldukça nadir görülen ahşap kullanımı ile karşılaşıldı. Yenikapı neolitik yerleşmesi ile Tarihi Yarımada’nın yerleşim tarihi günümüzden yaklaşık 8500 yıl geriye taşındı. Neolitik dönem İstanbul’unun ilk yerlilerine ait 390 ayak izi tespit edildi. Yaklaşık 9 yıldır süren kazılarda neolitik dönemden başlayıp, kesintisiz olarak günümüze kadar ulaşan ve kent tarihine ışık tutan 35 bin eser belgelenerek bilimin hizmetine sunuldu. Bu çalışmalar sırasında ayrıca antik kent Theodosius Liman kalıntıları ile neolitik kültür katı arasında tabakalaşmış deniz dolguları, Marmara Denizi’nin son 10 bin yıl içinde geçirdiği değişimlerin anlaşılabilmesi açısından son derece önemli bulgular sundu.
İlaçlı sularda bekletiliyordu
Kazılar sürerken araziden çıkan malzemelerin tasnif işi de aynı anda devam ediyordu. Arkeologlar araziyi bir an önce DLH’ye teslim etmek için hızlıca kazıp, bilimsel verileri daha sonra toplamak ve değerlendirmek üzere laboratuvarlara almışlardı. Amaç devam eden inşaata engel olmamaktı. Ortaya çıkarılan malzemelerin tasnifi, bakımı, bilimsel çalışmalarının yapılması şimdi ortada kaldı. DLH adeta ‘‘öküz öldü ortaklık bitti’’ dedi. Çünkü metro arazisinin kazısı bitirilip DLH’ye teslim edildi.

Aylık gider 100 bin lira

20 bağımsız arkeoloğun maaşları ve bilimsel konservasyon için havuzlardaki suların kimyasal ilaç paraları ile laboratuvar aşamasında kırtasiye malzeme alımının toplam maliyetinin 100 bin lirayı geçmediğini belirten kazı çalışanları, Kültür Bakanlığı’nın sorunu bir an önce çözmesini istedi. Kültür Bakanlığı yetkilileri ise sorunun çözümü için Ulaştırma Bakanlığı ile görüşmelerin başlatıldığını, eserlerin ortada kalmaması için gerekenin yapılacağını söylediler. 
Eserler tasnif bekliyor
Tasnif edilmeyi bekleyen 40 bin kasa malzeme var. Bunların envanterlik, etütlük olarak ayrılmaları, bilimsel verilerin alınması, eserlerin fotoğraflarının çekilmesi, restore edilmeleri gerekiyor. Organik küçük buluntuların konservasyonları yapılamadı. Özel ilaçlı sular içinde bekletiliyor. Periyodik olarak sularının değişmesi, bakımlarının yapılması ihtiyacı varken yaklaşık 2 aydır bütçe yok deniliyor. Dünyanın en geniş organik eser koleksiyonunu oluşturmak mümkünken şimdi çürümeye terk edildi. Bu eserler arasında gemi donanımları, makaralar, yelken plangaları, halatlar, deri sandaletler, taraklar, fildişi ve kemik eserler yer alıyor.
Kazı ekibi en fazla altı ay içinde tüm çalışmaların bitirileceğini söylüyor. DLH’nın daha önce, ‘‘Araziyi teslim edin, biz laboratuvar aşamasında da size destek vermeye devam edeceğiz’’ dediğini hatırlatan kazı ekibi, ‘‘25 maddelik kazı protokolünde de kazı sonuçları tamamlanıncaya kadar ekonomik desteğin verileceği belirtiliyordu. DLH’nin böyle yapacağını tahmin edemedik. Her buluntuyu değerlendirdikten sonra kazılara devam etmemiz gerekirken, inşaata engel olmamak için buluntularla ilgili sonuçları sona bıraktık’’ dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var