İnşaatlar sektörü AKP Hükümeti döneminde hızla büyürken, şantiyeler de işçi öğütme merkezleri haline geldi. Kentsel dönüşüm projeleri hayata geçirilip ardı ardına toplu konutlar, AVM’ler, rezidanslar ve villalar dikilirken, artan taşeronlaştırma, kuralsızlık ve denetimsizlik nedeniyle inşaat sektörü iş cinayetlerinde birinci sıradaki yerini perçinledi. İnşaatlardan hemen her gün gelen iş cinayeti haberlerine önceki akşam bir yenisi eklendi. Halkalı’da Mesa Mesken-Artaş Grubu-Öztaş-Kantur&Akdaş İnşaata ait Tema İstanbul Evlerinde çalışan 2 işçi inşaattan düşerek can verdi. 3 bin kişinin çalıştığı inşaatta önce sabah saat 10.00’da montalamacı olarak çalışan bir işçi iskeleden düşerek yaşamını yitirdi. Aynı gününün akşamı bu kez kalıpçı olarak çalışan başka bir işçi aynı şantiyenin başka bir binasında düşerek öldü. Ölümler nedeniyle işçiler dün iş bıraktı.
İnşaatlardan gelen ölüm haberleri gözleri bu sektöre çevirdi. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin raporlarına da yansıdı. Meclisin raporuna göre 2013 yılında en az 1235 iş cinayeti yaşandı ve bu ölümlerin 294’ü inşaat sektöründeydi. 2014 yılının ilk dört ayında ise 396 işçi can verdi. 108’i inşaat sektöründendi. Raporlara göre AKP Hükümetleri döneminde iş cinayetlerinde can veren 14 bine yakın işçinin ağırlıklı kısmını yine inşaat işçileri oluşturuyor. Kayıtdışılığın hakim olduğu inşaatlarda yaşanan iş cinayetlerinin resmi rakamların kat kat üzerinde olduğu belirtiliyor.
DAHA FAZLA KÂR İÇİN...
Gazetemize konuşan Yrd. Doç. Özgür Müftüoğlu, hükümetin küresel rekabette üstünlük sağlamak, Türkiye’ye sermaye çekmek ve rant yaratarak sermaye birikimini artırmak istediğini söyledi. Bu amaç için inşaat sektörünün kritik olduğunu söyleyen Müftüoğlu, “İnşaat sektöründe arazi rantını artırarak birikim yaratma koşulu olduğu düşüncesini izliyor. 2000’li yıllardan bu yana inşaat sektörüne ağırlık veriyor. Temel mesele kârın en yüksek seviyeye çıkarılması. Rant yaratılıyor ama kâr da artırılmak için emeğin en ucuz seviyede kullanılması için yol yöntem geliştiriliyor. Bu bütün sektörler için geçerli ama inşaat sektöründe daha düşük nitelikli sektör olduğu için daha güvencesiz. Güvencesizlik demek en kötü koşullara razı olmak demek. Burada çalışan işçilerin insanlık dışı koşullarda yaşam hakları ellerinden alınıyor” diye konuştu. Bütün bunların hükümet tarafından da bilindiğini ifade eden Müftüoğlu, inşaatlarda daha güvenli çalışma ortamı sağlanabilecekken kâr hırsı nedeniyle bunun yapılmadığını söyledi. Müftüoğlu şöyle devam etti: “İşçilerin yaşam hakları ortadan kaldırılıyor ve bunlar düpedüz cinayettir. Hiçbirini hesabı sorulmuyor. Soma’da bir anda 301 kişi ölüp katliam olunca dikkat çekti ama inşaatlarda her gün sayısını bilemediğimiz kadar çok işçi yaşamını yitiriyor. Çoğu iş kazası olarak bile geçmiyor.”
ÖLÜMLER ÜZERİNE KURULAN LÜKS YAŞAMLAR
Yolsuzluk operasyonu ve hukuk davaları ile gündem olan Ağaoğlu’ya ait Maslak 1453 şantiyesi şimdilerde iş cinayetiyle anılıyor. Danıştay 6. Dairenin verdiği yürütmeyi durdurma kararına rağmen sürdürülen inşaatta, önceki gün Hakan Tek adlı 26 yaşında iki çocuk babası işçi üzerine çelik profilin düşmesi sonucu yaşamını yitirdi.
ŞANTİYEDE PROTESTO
Tek’in ardından 2 gün yas ilan edilen şantiyedeki işçiler, iş cinayetini protesto etti. Şantiye alanında toplanan bir işçiler, “İşçiler kardeş patronlar kalleş”, “Ağaoğlu halka hesap verecek” sloganları attı. İşçilere SDP İstanbul İl Örgütü de destek verdi.
Yetkililere tepkili olan işçiler, gerekli iş güvenliği tedbirlerinin alınmadığını söyleyerek Tek’in ölümünün ardından inşaat yetkililerinin kendileriyle görüşüp herhangi bir açıklama yapmadıklarını dile getirdi. Bir işçi “Cenaze 4-5 saat yerde kaldı, Ağaoğlu’ndan hiçbir yetkili gelip de cenazeye bakmadı. Sadece işçiler kendi çabasıyla yeleklerini çıkarıp cenazenin üstünü kapattılar” dedi. Tek’in kırılan baretinin olaydan sonra kaybedildiğini, olay yerine yeni bir baretin konulduğunu söyleyen işçi; “Neymiş ‘Adam baretini takmadığı için iş kazası oldu’ diyecekler. Ölen kişiyi suçlu çıkaracaklar. Neymiş ekipmanla çıkmamış diyecekler” dedi.
TAŞERON KALKMALI
Kazanın meydana geldiği yerde incelemelerde bulunan İnşaat İşçileri Sendika Girişimi Sözcüsü Mustafa Adnan Akyol, işçinin güvenlik önlemlerinin alınmaması nedeniyle yaşamını yitirdiğine dikkat çekti. Akyol, “Binanın dış cephesi 40 santim açıklık olacak şekilde tahtalarla kapatılmış. Boşluğun altına file çekilmesi lazım. Böylece düşen insan ya da malzeme o filenin üzerine düşer” dedi. İşçilerle görüşen Akyol, bu filenin olmadığını, güvenliğin Baret ve emniyet kemerinden ibaret sayıldığını ifade etti. İşçilere, 10 dakikalık eğitim dışında herhangi bir eğitim verilmediğini söyleyen Akyol, “Firma 48 tane iş güvenliği uzmanı olduğunu söylüyor. Ancak bu iş güvenliği uzmanları maaşlarını Ağaoğlu’dan alıyorlar. Bunların bağımsız olması gerekir” dedi. Daha önce bir işçi çürük olduğu için iskeleye çıkmak istememiş ve işten atılmış. Akyol şöyle devam etti: “Atılan işçi bizi aradı. Patrona, böyle bir gerekçe olur mu? Neden işçiyi işten çıkarıyorsunuz dedik? Bize cevabı: ‘Biz sigortasını yaptık. Bir şey olursa parasını alır. Ailesi mağdur olmaz’ dedi.” Ölümlerle taşeron çalışmanın bağına dikkat çeken Akyol, en büyük taleplerinin taşeronluğun kalkması olduğunu dile getirdi.
HUKUK TANIMAZLIK 1 CANA DAHA MAL OLDU
Maslak 1453 projesinde büyük bir hukuksuzluğun yaşandığını belirten TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman, hukuksuzluğun Şehir Plancılar Odasının açtığı davayla ortaya çıktığına dikkat çekti. Mahkemenin durdurma kararına rağmen inşaatın devam ettiğini belirten Kahraman, “Projenin iptali söz konusu olabileceğinden hızlandırılan bir inşaat süreci var. Bu nedenle güvenlik önlemleri hiçe sayılan bir çalışma yapılıyor” dedi.
ÇOK TARTIŞILAN ÖLÜMLER
* Üniversitede okuyan ablasının eğitimi için lise eğitimini yarıda bırakıp inşaata çalışmaya giden 16 yaşındaki Yılmaz İdareci 6 gün önce çalıştığı inşaatın sekizinci katından düşerek feci şekilde can verdi.
* 29 Mart 2012 yılında Esenyurt’ta Güzelyurt Mahallesi 6. Cadde üzerindeki Marmara Park alışveriş merkezinin inşaat şantiyesinde, gece 21.10 sıralarında yaklaşık 200 işçinin yatakhane olarak kullandığı çadırlardan 3’ünde meydana gelen yangında 11 işçi yanarak ve dumandan zehirlenerek hayatını kaybetti, 4 işçi de yaralandı.
* İstanbul’da ‘Yavuz Sultan Selim’ adı verilen 3. köprünün Beykoz Çavuşbaşı mevkii bağlantı yolu çalışmaları kapsamında inşası süren viyadükte akşam beton dökülürken kalıp açıldı ve göçük yaşandı. Beton kalıpların üzerinde çalışan 5 işçiden 3’ü aşağı düşerek hayatını kaybetti.
Vedat Yalvaç
İstanbul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder