24 Ağustos 2015 Pazartesi

'Acele kamulaştırma' kararıyla hükümet Karaburun'a resmen el koydu!

 

 
 


Karaburun Yarımadası'nda Çalık Holding tarafından yapılacak Sarpıncık RES Projesi için acele kamulaştırma kararı alındı. Bakanlar Kurulu kararı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın da imzasıyla Resmi Gazete'de yayınlandı. Yöre halkının, çevrecilerin, hukukçuların itiraz ettiği RES projesinde, adeta devlet zoruyla ve sermaye lehine "acil kamulaştırma" işlemi uygulanacak.
 
İzmir'in doğal güzellikleriyle bilinen Karaburun yarımadasında yöre halkı ve çevreciler RES'lere karşı mücadele ederken, Ankara'da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan imzalı bir Bakanlar Kurulu kararı Resmi Gazete'de yayınlandı. Buna göre hükümet İzmir'in iki ilçesinde RES için 'acele kamulaştırma' yapacak.
Karaburun'da yöre halkının ve çevreci avukatların itirazıyla yargıya taşınan Çalık Enerji A.Ş.’ye ait “Sarpıcık RES Projesi" için yeni bir gelişme yaşandı. Halkın, olumlu ÇED raporuna karşı yürütmenin durdurulması ve iptali istemiyle dava açtığı projede, devam eden yargı sürecine karşın AKP hükümeti bir kez daha sermayedar lehine hareket etti ve bölgede "acele kamulaştırma" kararı alındı.

KÖYLÜNÜN ARAZİSİ PARSEL PARSEL ELİNDEN ALINIYOR
Rüzgâr türbinlerinin Sarpıncık ve Haseki köylerini çevrelediği, türbinlerin tarım arazileri ve meralarda konumlandırıldığı Sarpıncık HES Projesi'ne tahsis edilen sahada genişletme kararı alındı. Bu kapsamda Sarpıncık Köyü sınırlarında geçimlerini tarım ve hayvancılıkla sağlayan yöre halkına ait 6 ayrı parselde "acele kamulaştırma" işlemi uygulanacak. Karar Resmi Gazete'de yayınlanırken, söz konusu projeyi yargıya taşıyan yöre halkı şaşkınlık içerisinde.   




İMAR PLANLARI BAKANLIKTAN
Diğer yandan, İzmir Valiliği’nin ÇED onayı verdiği projeyle ilgili planlama çalışmalarını tamamlayan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ilçe belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni by-pass ederek, proje alanını kapsayan 1000'lik ve 5000'lik imar planlarını askıya çıkarmıştı. Karaburun Sarpıncık bölgesinde bulunan ve büyük kısmı hazineye ait 30 hektarlık alan Bakanlık tarafından yapılan değişiklikle RES kullanımına açılmıştı.

ÇALIK’IN RES İNADI KARABURUN'U İSYAN ETTİRDİ
Çalık Holding tarafından Karaburun Yarımadası’nda hayata geçirilecek tartışmalı yatırım için bölgedeki tarım arazileri, çayır ve mera alanları kullanılacak. İzmir Valiliği tarafından nihai ÇED onayı alan Sarpıncık RES Projesi dahilinde Haseki-Sarpıncık-Kızıldağ mevkisinde yaklaşık 107 milyon liralık tatırımla dev rüzgar türbinleri dikilecek. EPDK’den 49 yıllık üretim lisansı alan proje dahilinde kurulacak 14 rüzgar türbini ile 32 MW gücünde enerji üretimi yapılması planlanıyor.
Projenin hayata geçeceği bölgede vatandaşlara ait kiralık zeytin arazileri olduğu ve sözleşmelerin iptali için İzmir Defterdarlığı’nda işlemlerin sürdüğü öğrenilirken, proje için hazırlanan ÇED raporlarına resmi kurumların büyük bölümü gereken onayı vermişti. Diğer yandan, geçtiğimiz yıl içerisinde projeyle ilgili düzenlenen halkın bilgilendirilmesi toplantısı yöre halkı tarafından protesto edilmişti. Buna rağmen şirket yetkililerinin "toplantı yapılmıştır" raporu hazırlayarak imza altına alması da büyük bir krize yol açmıştı.
YÖRE HALKI, ÇEVRECİLER, HUKUKÇULAR KARŞI, BİR TEK SERMAYE İSTİYOR
Karaburun’a özgü sayısız ürün veren arazilerin yer aldığı Yarımada’daki Sarpıncık ve Haseki köyleri civarındaki bölgede daha önce de acele kamulaştırma işlemi yapılmış, yatırıma açılan alanla ilgili Karaburun Belediyesi olumsuz görüş sunmuştu. Raporda değerli tarım arazilerinin ortadan kaldırıldığı, çevreye olumsuz etki getireceği, çevrede benzer tesislerin yer aldığı gibi gerekçelerle karşı çıkan Karaburun Belediyesi, kurulacak tesise ÇED onayı verilmemesi için de ayrıca talepte bulunmuştu.
 habersol

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var