1 Eylül 2018 Cumartesi

Engelli ve Eksik Başarıyı Küçümsemeyin






Emlak sektöründe insana hayali gelen bir çok başarı hikayesi vardır.  Bunlar biraz da tevatürle beslenerek büyürler. 
Başarı her ne kadar subjektif etkenlere bağlı imiş gibi gözüküyorsa objektif nedenleri ve temelleri vardır.
Başarıyı mümkün kılan bireyin istekli ve donanımlı olması yetmemektedir. Yapılan işin cinsine ve özelliğine uygun bir zeminin olması kaçınılmazdır. Bu başarıyı ancak bu zeminde (uzmanlık sahası, kimi zaman insan, mekan, yer ve bu sahanın tamamlayıcı unsurları; yerel inanç, kültür, eğitim düzeyi, alışkanlıklar, anlayışlar, gelenekler v.s) Gayrimenkul Danışmanı yakalayabilir. Bunun dışında havanda su dövebilir. Bu parantezi biraz açmak gerekiyor. Her bölgede başarılı olunur. Fakat bunu kurumsal zihniyetle mi yoksa yerel zihniyetle mi yapacağınız önemlidir? Hangi hukukla çalışacak ve tercihinizi hangisinden yana kullanacaksınız? Bu ikisinin birbiriyle rekabet edeceği ve edemeyeceği alanlar vardır. Müşteriyi kim ne şekilde koşullamış ise kazançlı çıkan o olacaktır. 

Söz konusu para kazanmaksa borsadan tutun da gayrimenkule kadar bir çok alanda inanılmaz başarı hikayeleri anlatılır.
Aykırı kişilikler, toplumun ezberini bozanlar, riski göze alanlar, hırslı, inatçı kişilikler kimi zaman yenilgiler tatsalar da başarı onlar için kaçınılmazdır.
Neden?
Çünkü toplumun büyük bölümü C. Jung'un dediği gibi 'Düşünmek zor bir sanattır. Bu sebeple çoğunluk sürüyü takip eder' der.
İşin kolayına kaçıp düşünmemek ve sürüleşmeyi seçmeyi büyük çoğunluk başkalarının ezberine sahip çıkarak manüpilasyona uğrarlar.

Gayrimenkul Danışmanlarının inanmadıkları bir çok şey ve bunu içselleştirip sindirme güçlükleri vardır. 'Başarmış ama nasıl başarmış' diyerek kişinin nasıl kayrıldığını, şanslı olduğunu, ekonomik şartlarının buna elverdiği gibi gerekçeleri hazırdır. Ve üstelik bunların çoğunda da haklıdırlar. Fakat bu onlar da bir atalet yaratmakla kalmaz, düşük enerjiye(Yüksek Entropi) ve bunun neticesinde işten kaçınmaya sebep olur. Buna biraz da kendisine yöneltilen haksız eleştiriler neden olur. Çünkü sonuç isteyenler Gayrimenkul Danışmanlarının 'başarısızlıklarına' tahammülsüzdürler. Oysa her deneme, her çalışma yüreklendirilmelidir. Çünkü insanlar yürümeden önce emeklerler, koşmadan önce yürümeyi öğrenirler.
Başarısızlık garanti ama başarı garanti değildir.
Üstlendiğimiz her görevi başarıya ulaştıramayabiliriz. Bir şey yapmak hiç bir şey yapmamaktan bu nedenle çok daha iyidir. Başarısız olsak da bir göreve, bir işe talip olmalıyız. En büyük sorunlardan birisi 'başarısız olacağımızı bile bile bu işi yapmaya neden aday olalım?' gizli tuzağıdır. 

İş yapan her insan, sonuç ne olursa olsun başarılıdır. Ben sonucu pozitif olmayana eksik, engelli başarı diyorum. O sonuca gelinceye kadar emek vermiş, bir çok şey öğrenmiş, en azından neden başarısız olduğunu öğrenerek yeni başlangıcına ışık tutacak olması çok değerlidir. Bir de 'Batık Bedel' durumu vardır. Her insan emek verdiği işe aşkla şevkle bağlanır, sahiplenir.
Bence iş yapmayan insan başarısızdır. Sonuç olgunlaşarak gelecektir. Siz iş yapın başarısız olun! Bir gün başaracaksınız!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var