Hikâyesi Oscar'lık film gibi... 18 yaşında çok ciddi kaza geçiriyor ve hafızasını, yürüme yetisini kaybetmiş vaziyette bir yıldan fazla hastanede kalıyor. Müzikoterapiye iyileşiyor, Grammy törenlerine uzanacak müzik kariyeri başlıyor. Garanti Bankası sponsorluğunda düzenlenen 22. İstanbul Caz Festivali kapsamında 6 Temmuz'da Sepetçiler Kasrı'nda sahneye çıkacak Melody Gardot'yu festival dergisi için Merve Evirgen yazdı...
Melody Gardot gibi gerek hayat hikâyesi gerek müzik kariyeri klişelerden ziyadesiyle uzak biri hakkında üç beş kelam edecekken başlığı böylesine klişe seçmek Nina Simone’u veya Edith Piaf’ı mezarında ters döndürmüş olabilir. Yine de klişelerine ve rutinlerine gönülden bağlı biri olarak, bunları oluşturan yaşantıların hayatın esas güzellikleri olduğu kanısındayım. Melody Gardot da kusura bakmasın, bu başlığı üzerinde çok iyi taşıyor, tıpkı ismi gibi.
Bilenler bilmeyenlere anlatsın, biyografi aktarmak için yerimiz dar. Özetle, Melody 18 yaşındayken çok ciddi bir kaza geçiriyor ve bir yıldan fazla zamanı hastanede, hafızasını ve yürüme yetisini kaybetmiş bir vaziyette geçiriyor. Peygamber-olsa-yeridir doktoru ise Melody’nin müziğe yatkınlığını keşfediyor ve müzikoterapiye başlamasını öneriyor. Gerisi malumunuz, Melody’nin Grammy törenlerine uzanacak müzik kariyeri başlıyor. Bu kazayı politik doğrucular müziğin gücüne ve kutsallığına bağlamayı tercih ederken, politik doğrucu olamayan perdesizlerse “İyi ki o kazayı geçirdi!” olarak yorumluyor. Hangi tarafı seçeceğiniz size kalmış, ancak renginiz ne olursa olsun yaklaşık beş ila yedi yıldır, müzik ona nasıl iyi geldiyse, Melody de caz sınırlarına sığmayan sesi ve vokaliyle kulaklarımıza iyi geliyor.
Üniversitede moda okuyan, müzik ağır basmadan önce resim yapan, Budist öğretilerin izinden giden Melody hakkında çekilmiş bir de belgesel var: Kazara Müzisyen. Henüz 30 yaşında olan sanatçının hayat hikâyesini anlatan bir Hollywood filminin yaklaşık 50 yıl sonra çekileceğini ve Melody’yi canlandıracak aktrisin Oscar heykelciğini evine götüreceğini şimdiden kestirmek hiç de zor değil.
İstanbullu dinleyicinin İstanbul Caz Festivali sayesinde tanış olduğu Melody Gardot en son 2013’ün Temmuz ayında şehre konuk olmuştu ve sahnede ağaçlar için haykırıp, çimler için dans etmişti. Müziğin çoğunlukla politik olduğunu ama aşkın politikasını yaptığını söyleyen Melody, bu kez yepyeni albümü ‘Currency of Man’i taze fırından çıkarmış olarak 6 Temmuz’da Sepetçiler Kasrı’nda boğaza karşı dillendirecek. Currency of Man, Melody’nin önceki üç albümüne göre çok daha majör, yüzü modern caz altyapılarına çok daha dönük ve bu kez aşka dair değil küresel ve politik temalara dair cümleler kuruyor. Bu haliyle de bir Pazartesi akşamı için oldukça enerjik bir performans vaat ediyor.
Bununla bitmiyor, gecenin açılışını ise Polonya’nın en iyi caz müzisyenleri arasında gösterilen Wojtek Mazolewski beşlisiyle birlikte yapıyor. Wojtek ve grubu, Koop ve Brad Mehldau tonlarında yeni cazı seven genç izleyiciyi Polonya’da çoktan tavlamış bile, şimdi de İstanbulluları tavlamaya geliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder