20 Haziran 2012 Çarşamba

Sulukule'nin ardından Fener-Balat-Ayvansaray projesine de iptal kararı

Fener-Balat-Ayvansaray’da yürütülen kentsel dönüşüm projesi mahkeme kararıyla iptal edildi. Mahkemenin verdiği tarihi karar uzun süredir bölgenin ihalelerle ranta açılmasına, tarihi dokunun zarara uğratılmasına karşı kazanım niteliğinde bulunuyor.
AKP’li Fatih Belediyesi eliyle Fener-Balat-Ayvansaray’da başlatılan kentsel dönüşüm projesi mahkeme kararıyla iptal edildi. Fener Balat Ayvansaray Derneği 5366 sayılı yasa kapsamında projenin iptal edilmesi istemiyle dava açmıştı.
Fener-Balat-Ayvansaray’da yürütülen kentsel dönüşüm uygulamalarının avan projesini kabul eden yenileme kurulunun, Fatih Belediyesi meclis üyelerinin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin proje onay kararlarına karşı açılan dava İstanbul 5. İdare Mahkemesi’nde karara bağlandı.
Mahkeme projenin iptaline karar verdiDernek tarafından 2010 yılında açılan davada mahkeme, bölgede yürütülen kentsel dönüşüm projesinin hukuka aykırılığı yönünde iptal istemini haklı buldu ve projenin iptali yönünde karar verdi.
Mahkeme, bölgenin kentsel sit alanı içinde kaldığı, kültür mirası niteliğinde olan yıkımların öngörüldüğü ve projenin şehircilik kurallarına aykırı olduğu ve hukuka aykırılığı bulunduğu gerekçeleriyle projenin iptaline karar verdi.
Böylece Fener-Balat-Ayvansaray’da hem kentsel dönüşüm projesinin hem de şirketlerin edindikleri ihalelerle yürüttükleri uygulamaların yasal yükümlülüğü kalmamış oldu.
Proje 2009'dan bu yana sürüyorduAKP’li Fatih Belediyesi’nin 2009’da başlattığı Fener-Balat-Ayvansaray kentsel dönüşüm projesine karşı bölge halkı yaşam alanlarını terk etmeme mücadelesi verirken Mimarlar Odası’nın da bölgede uygulanan projeye karşı açtıkları davalar sürüyor.
Dozerlerle girdiler, tarihi kalıntılar hasara uğradıSit alan olmasına rağmen tarihi dokuyu da hiçe sayan projenin bilindiği üzere son hamlesi Ayvansaray Tokludede Mahallesi’nde yaşanmıştı. Çalık Holding’e devredilen ve Şener Holding'e bağlı Altınboynuz İnşaat’ın rantına açılan bölgede Anıtlar Kurulu kararıyla “çivi dahi çakılması uygun olmayan” bölgeye dozerler girmiş, yeraltında bulunan tarihi kalıntılar hasara uğramıştı.
Yıldırmak için evlerin elektrik, sularını kestilerAyrıca bölge halkı mahallelerine kurulan şantiyeye karşı mücadele vermiş, polislerin müdahalesine maruz kalmıştı. Bölgede bulunan mülk sahipleriyle belediye yetkilileri yaptıkları görüşmelerde binbir hileyle evleri devralma yöntemleri kullanırken evlerde oturan kiracıların ise su, elektrikleri kesilerek yıldırma çabaları sergilenmişti.
Kentsel dönüşüm rantına açılmış olan Fener-Balat-Ayvansaray hakkında mahkemenin verdiği iptal kararının özellikle projeyi yürüten şirketlere ne denli yaptırımının olacağı merak ediliyor.
"Bu karar bölgeyi kurtarmıştır"FEBAYDER Basın Sözcüsü Çiğdem Şahin, soL'a yaptığı açıklamada, "Bu karar tarihidir. 5366 sayılı yasa kapsamında tarihi alanlardaki projeler İstanbul'un tarihini tehdit etmekteydi. Sulukule de önemliydi, gecikmiş karar olması nedeniyle olumlu etkisi olamadı, yıkılan binaları yaşanan mağduriyeti geri getiremeyecekti. Ama Fener-Balat-Ayvansaray'da böyle olmadı. Halk hala burada yaşamaktayken, binalar yıkılmadan kararın verilmesi ciddi anlamda bölgeyi kurtarmıştır. Halkın yerinden edilmesini engellemiştir. Yargı, tarihi kurtarmıştır bu karar bütün bölgelerimiz için, yerinden edilen halklar için emsal niteliği bulunmaktadır" diye konuştu.
FEBAYDER konuya ilişkin yarın 12.00’de dernek binası önünde basın açıklaması yapacak.
(soL - Haber Merkezi)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var