20 Ekim 2012 Cumartesi

Akbabaların bor iştahı kabardı

Hükümetin bor madenlerine yönelik özelleştirme hamlesi uluslararası tekellerin iştahını kabarttı. Dünya rezervlerinin yüzde 72’si Türkiye’de bulunurken uluslararası tekeller, özelleştirmenin kokusunu aldılar. Kimi tekellerse hükümet düzeyinde ‘gerekli’ girişimleri yıllar önce yapmış bile.
Dönemin Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen, 16 Haziran 2005’te Canberra’da Türkiye Cumhuriyeti ve Avustralya arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmaya imza atmıştı. Anlaşmaya istişare ile başkaca protokoller de eklendi. Ek protokolün 10. maddesinde ise ilginç bir biçimde “Türkiye’nin İzmir bölgesinde potansiyel bir yatırımcı olan BHP Biliton’un, Türkiye’nin dünya rezervlerinin yüzde 70’ine sahip olduğu boratları ile ilgili olarak madencilik, işleme/ zenginleştirme ve pazarlama dahil olmak üzere uzun vadeli planları” olduğu belirtiliyor.
Bu anlaşma ve bağlı ek protokol TBMM’de 7 Nisan 2009 tarihinde kabul edildi ve Resmi Gazetede yayımlandı. 2010 yılı cirosu 250 milyar dolar ile dünyanın en büyük madencilik şirketi olan BHP Biliton’un bu talebi ile bor madenine ilişkin tasarının içeriğinin denk düşmesi ilginç bir ‘tesadüf’ olsa gerek.
HAZIRLIK YAPIYORLAR
Gözü borda olanlardan birisi de İngiliz şirketi Cella... Şirket, Amonyum Bor Hidrür üretimi için bor işletmelerinin bağlı bulunduğu devlet şirketi Eti Maden’e ortaklık teklif etti. Şirket bir yandan da Londra’da tesis kurup, üretim yapmak için patentini aldı. Eti Maden’le yüzde 12 civarında bir ortaklıkta prensipte anlaştığı ifade ediliyor. 2 milyon paundluk yatırım ortaklığı teklifi üzerinde görüşmeler sürerken, şirket, dört gözle bor madeninin devlet tekelinden çıkarılmasının bekliyor.
Bor madenine ilişkin yasayı dört gözle bekleyen başka bir şirket de yine İngiltere menşeli Avicenna Grup. Bu grup adına Maden Mühendisleri Odasını arayan İngiltere merkezli Gravantas Danışmanlık Şirketi yetkilileri, “Borlar özelleşecek mi? Konuyu takip ediyoruz, ilgileniyoruz. Yatırım yapılacak da” diyerek bilgi istediler. (Ankara/EVRENSEL)

REZERVİN YÜZDE 72’Sİ TÜRKİYE’DE
Dünya bor rezervlerinin ülkelere göre dağılımı şöyle: Türkiye yüzde 72, Rusya yüzde 8, ABD yüzde 7,  Çin yüzde 4, Şili yüzde 3,  Peru yüzde 2, Bolivya yüzde 2, Arjantin yüzde 1 ve Sırbistan yüzde 1. Dünya genelinde 4 milyar ton bor rezervinin, yaklaşık 3.5 milyar tonu Türkiye’de. Dünyanın en büyük maden tekellerinden Rio Tinto’nun Kuzey Amerika’daki rezervleri tükenmek üzere. Şirketin 2015-2016 yıllarında üretime başlayacağı Sırbistan’daki bor rezervleri, Türkiye’dekilerle kıyaslanamayacak kadar küçük. Bu nedenle de dünya maden tekellerinin gözü Türkiye bor rezervlerinde... İlk adımı ise BHP Biliton attı.
ODALAR: BU YASA ÇIKMAMALI
Meclisteki tasarı ile 2840 sayılı Yasa’nın 2. maddesine, “Bu madenlerin üretilmesi ve zenginleştirilmesi, teknik, ticari ve ekonomik sebeplerle ürünün mülkiyeti ruhsat sahibinde kalmak üzere 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümleri çerçevesinde ihale edilmek suretiyle üçüncü şahıslara gördürülebilir” ifadesi ekleniyor. Maden Mühendisleri Odası, Jeoloji, Kimya Metalürji Mühendisleri Odaları, Türkiye Maden-İş ve Petrol-İş Sendikaları, KESK’e bağlı ESM ile Kamu Sen’e bağlı Türk Enerji-Sen yaptıkları ortak açıklamada düzenlemeye karşı çıkıyorlar.
KOZA’NIN DA GÖZÜ BORDA
Koza Davetiye adıyla kurulan, Bergama’da siyanürlü altın çıkarmak üzere madencilik şirketi kurmasıyla ‘ünlenen’, AKP iktidarıyla büyüdükçe büyüyen Koza-İpek Holdingin de gözü bor madeninde.
AKP iktidarıyla maden sektöründe önü açılan Koza, İzmir (Bergama)-Ovacık, Balıkesir (Havran)-Küçükdere ve Gümüşhane-Mastra madenlerinden gerçekleştirdiği altın üretimini yaygınlaştırıyor. Ege ve Doğu Anadolu Bölgelerindeki maden yataklarının faaliyete geçmesi ile yakın gelecekte üretimini arttırmayı planlıyor.
Koza Altın İşletmeleri AŞ Ovacık, Mastra, Havran projeleri ve ileriki yıllarda geliştireceği projeler ile Türkiye’nin önemli bir altın üreticisi olmayı hedefliyor. Öte yandan, altın aramak için ülkenin dört bir yanını delik deşik eden, yeşillikleri yok eden Koza Altın AŞ de bor için de hazırlıklarını başlattı bile. Şirket bugüne kadar devlet tekelindeki bor işletmesinin özelleşeceğinden o kadar emin ki, ana sözleşmesine “bor işletilebilir” ifadesini ekledi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var