13 Kasım 2015 Cuma

‘Dönüşüm değil sürgün’


‘Dönüşüm değil sürgün’


‘Dönüşüm değil sürgün’

Hacıhüsrev’de inşa edilen konut ve alışveriş sokağı projesi özel sektörün üstlendiği ‘en büyük kentsel dönüşüm’ projesi olarak tanıtıldı. Mahalleli: Niyetleri bizi buradan atmak

İstanbul Beyoğlu’nda Hacıhüsrev mahallesi sakinleri Polat Holding tarafından inşasına başlanan lüks konut, rezidans ve alışveriş sokağı projesine direniyor. 6306 sayılı Afet Yasası kapsamında ‘riskli’ ilan edilen alanda inşa edilen Piyalepaşa İstanbul, dün düzenlenen basın lansmanında “Türkiye’nin özel sektör tarafından gerçekleştirilen en büyük kentsel dönüşüm projesi” olarak tanıtıldı. ‘Yerinde dönüşüm’ isteyen mahalleli ise kendilerini yerlerinden edeceği gerekçesiyle projeyi basın toplantısının düzenlendiği satış ofisi önünde protesto etti.
Piyalepaşa Bulvarı’na bakan 82 dönümlük arazi üzerinde inşa edilen proje; konut, rezidans, ofis, otel ve alışveriş sokağından oluşuyor. Projede 120 dükkânın yer aldığı alışveriş sokağı yer alıyor.
Polat Holding Yönetim Kurulu başkanı Adnan Polat, “Arsa sahiplerine iki alternatif sunduk. Ya kat karşılığı modeliyle, ya da bedelini ödeyerek arsalarını satın aldık. Bu bölge 10 sene içinde dönüşüme uğrayacak, gecekondu kalmayacak. Burası önemli bir bölge, şehrin tam merkezinde” dedi. Projeden hak sahibi olabilen hane sayısı ise140 olarak açıklandı.
donusum-degil-surgun-87552-1.
Proje planları davalık
Mahalleyi ‘riskli’ ilan eden Bakanlar Kurulu kararı da, projenin imar planları da mahalleli tarafından davalık. Evlerin kimisi tapulu, kimisi tapu tahsis belgeli. İstiklal Mahallesi Dayanışma Derneği Başkanı Semra Lom, 5 bin hanenin yer aldığı Hacıhüsrev’de sadece 140 hanenin hak sahibi olabildiği bir projenin kentsel dönüşüm projesi olarak adlandırılamayacağını söyledi.
‘Satıp gidelim istiyorlar’
Mahalle sakinlerinden Semra Yavuk, “Firma mahallede ev topluyor. Satın aldıkları evleri yıkıp enkazını dahi kaldırmıyorlar. O pisliğin içinde yaşayamayacağımız için ucuza satıp gidelim istiyorlar. Diyorlar ki para istemiyorsanız size ev bulalım. Kasımpaşa’da ikinci el rutubetli, bodrum katta harabe gibi evler buluyorlar”diyor. Mahalle sakinlerinden Zeynep Tekir, “Daire başına 70-80 bin lira para teklif ettiler. O parayla biz tuvalet dahi alamayız” diyor.
‘Mahalleden korkuyoruz’
36 senedir Hacıhüsrev’de yaşayan Menşure Gülep, “Torunumu okula götürürken mahallemden korkarak gidiyorum. Yıkımlardan sonra akşamları dışarı çıkamıyoruz” diyor. Erol Dokumacı, “Projeden bahsetmeden çok cüzi rakamlara firma insanların evlerini 10 yıldır satın alıyor. İnsanlara korku salarak, istimlak edilecek yerleriniz denerek çantacılar aracılığıyla yerlerimizi yok pahasına satın almaya çalışıyorlar” diye konuştu.
donusum-degil-surgun-87553-1.
donusum-degil-surgun-87554-1.
OLGU KUNDAKÇI
BİRGÜN

    Hiç yorum yok:

    Yorum Gönder

    İki güzellik bir arada

    İki güzellik bir arada

    Ya üçüde olmasaydı

    Ya üçüde olmasaydı

    Mehmet Akif Ersoy'dan

    Mehmet Akif Ersoy'dan

    Gezi Parkı

    Gezi Parkı

    Ne Denilebilir!...

    Ne Denilebilir!...

    Gezi

    Gezi

    Günün Fıkrası

    Deli

    1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



    O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



    Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



    Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



    Avukat 1




    Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

    - 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

    Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

    - Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

    Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

    - Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

    Avukat gülümsemiş.

    - Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




    Avukat 2




    George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

    "Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

    Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

    George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

    Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

    "Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




    Avukat 3




    Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

    “İki kere iki kaç eder?”

    Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

    Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

    En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

    ''Kaç olmasını istersiniz?''




    Avukat 4




    Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

    Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

    Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

    Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

    “Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




    Avukat 5




    Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

    “Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

    Avukat açtı ağzını:

    “Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

    Görevli yerin dibine geçmişti.

    Sadece:

    “Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

    Avukat onun sözünü keserek devam etti:

    “Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















    Günün Sözü

    Homo sum,humani nil a me alienum puto

    İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

    Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

    Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
    Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

    Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

    Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
    Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

    Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

    Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
    Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

    Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

    Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
    Zamanın belleği var