11 Kasım 2015 Çarşamba

Kentsel Dönüşüm Bakanlığı çağrısı

Kentsel Dönüşüm Bakanlığı çağrısı


Çok sayıda inşaatçı ve müteahhit, kentsel dönüşüm seferberliği çağrısı yaparken, Kentsel Dönüşüm Bakanlığı talebi de gündeme getirildi.

Sektör temsilcileri, 31 Mayıs 2012 tarihinde yürürlüğe giren "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun" kapsamında yürütülen kentsel dönüşüm çalışmalarına ilişkin taleplerini AA muhabirlerine anlattı.
Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, seçimlerin ardından Türkiye'nin ilk önceliğinin kentsel dönüşüm olması gerektiğini vurguladı.
Kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poors'un eylülde doğal felaketlerin kredi notları üzerine muhtemel etkilerine dair bir araştırma raporu yayımladığını hatırlatan Ağaoğlu, bu raporda Türkiye'nin fay hatları nedeniyle "ekonomisi tehdit altında bir bölge" olarak gösterildiğini kaydetti.
Ağaoğlu, "Türkiye'de bugün yarın İstanbul depremi bekleniyor ve dünyadaki herkes bunun farkında. Kafamızı deve kuşu gibi kuma gömmeyelim, yitirilen canları hatırlayıp ders alalım. Kentsel dönüşüm için sözde değil özde seferberlik başlatalım. Yitirilen canları hatırlayıp ders alalım. Tedbirimizi alsak ne kaybederiz? Eski yapıları yenileyelim" dedi.
- "1 Kasım'da Türkiye için en iyi senaryo ortaya çıktı"
Son birkaç yıllık dönemde makro ve ulusal bazı gelişmelerin de etkisiyle kentsel dönüşüm seferberliğinin sekteye uğradığını anlatan Ağaoğlu, "Gerginlik olduğu zaman ilk duraksayan mekanizma zaten bürokrasi oluyor. Arkasında kuvvetli bir irade olmadığı zaman bürokrat duruyor, risk almıyor. Bürokratı iş yapıp, değer üretmeye itecek siyasi irade lazım. Dileriz ki gayrimenkul sektörünün, taşın altına elini koyabilecek bir bakanı olur. Şu son dönemde karmaşa ortamının da etkisiyle kentsel dönüşüm konusunda en ufak bir adım bile atılmadı, hatta geri adım atıldı. Sektörü, bürokrasiye boğmayacak bir bakan istiyoruz" diye konuştu.
Ağaoğlu, 1 Kasım seçim sonuçlarının Türkiye'nin geleceği adına sevinç verici olduğunu dile getirdi.
"Dünyanın en iyi senaristlerini toplayıp 'Türkiye için en iyi senaryo hangisi ise onu yazın' deseniz herhalde bunu yazarlardı" diyen Ağaoğlu, seçmenlerin istikrara ve huzura oy verdiğini, kimsenin kavga istemediğini söyledi.
- "Kentsel Dönüşüm Bakanlığı kurulmalı"
Global Real Invest Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Koca da yeni hükümetin seçim beyannamesinde yer alan "Rekabetçiliği ve Sosyal Uyumu Gözeten Kentsel Dönüşüm" ifadesini süratle hayata geçirmesi gerektiğini vurguladı.
Hükümetin Afet Riski kapsamında kentsel dönüşümü hızlandırmak için bakanlık düzeyinde yeni bir yapılanmaya ihtiyaç duyduğunu belirten Koca, şunları kaydetti:
"Kentsel dönüşüm gibi hayati bir konuda bakanlık kurmanın nesi yanlış? Çevre ve Şehircilik Bakanlığının işlevsel bazda ayrılması ve kentsel politikaları yürütecek Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Bakanlığının kurulması, dönüşümün tüm paydaşlarına kolaylık sağlar. Bunun yanında üst ölçekli kentsel dönüşüm master planlarının yapılması, imar transferi ve gayrimenkul sertifikası uygulamalarının hayata geçirilmesi şarttır. Alternatif finansman çözümlerinin desteklenmesi, imar ve müktesep hak konularının ele alınması, KDV iadesi, harç muafiyeti ve kira yardımları gibi teşviklerin devam etmesi kısa ve orta vadede afet riskine karşı özel sektörün beklentileridir."
- "Yeni hükümet acilen önlem alıp 2016'da harekete geçmeli"
Demir İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Hamit Demir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla başlatılan, 2012 ve 2013'te hızla yürütülen kentsel dönüşümde şu anda hareketliliğin tamamen kaybolduğunu savundu.
Yeni kurulacak hükümetin kentsel dönüşüm konusunda acilen önlem alıp 2014 yılının sonlarından bugüne kadarki kayıpları telafi etmesi gerektiğini dile getiren Demir, "Acilen, Çevre ve Şehircilik Bakanlığında kentsel dönüşümle ilgili apayrı bir birim kurulmalı. Özellikle bir bakan yardımcısı sadece kentsel dönüşümden sorumlu olmalı" dedi.
Demir, inşaat sektörünün şu anda kentsel dönüşüm konusunda destek alamadığını iddia ederek, "Mesela hak sahiplerinin hepsi ile anlaşma mümkün olmuyor. Yüzde 5 - 7'si daha fazla rant gibi amaçlarla anlaşmayı kabul etmiyor. Bu gibi sıkıntılarda bakanlık veya yerel yönetim bize destek olmuyor. Destek istiyoruz" değerlendirmesini yaptı.
Bürokratik işlemlerin çokluğundan yakınan Demir, "Kentsel dönüşümde yetki ya yerel yönetime verilmeli ya da bakanlıkta kentsel dönüşüm işlemleri hızlandırılmalı. 5-6 ayda hiç yol kat edemedik. Önümüzdeki günlerde 2012 yılındaki hızı yeniden kazanmalıyız" ifadelerini kullandı.
- "Vergisel teşvikler gelebilir"
Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) İcra Kurulu Üyesi Haluk Sur, yalnızca Toplu Konut İdaresi Başkanlığının (TOKİ) değil alt gelir grubuna yönelik proje geliştirilmesinde özel sektörün de bu alana çekilmesi, desteklenmesi gerektiğini söyledi.
Alt gelir grubunun özel sektörden ev alabilmesi için önerilerini sıralayan Sur, "Mesela konut alıcılarının ön ödemeleri devlet tarafından desteklenebilir, alt gelir grubuna yönelik projelerde özel sektöre imarlı ve altyapılı arsa desteği sağlanabilir ve vergisel teşvikler gündeme getirilebilir. Bunun dışında dönüşüme finans sağlanabilmesi için araçların çeşitlendirilmesine ihtiyaç var ki bu konuda devletimiz elinden geleni yapmış durumda. Uygulamada gerekirse farklı çalışmalar da ihtiyaca göre ele alınabilir" diye konuştu.
- "İmar uygulamalarında biraz elastikiyet sağlanabilir"
İstanbul Emlak Komisyoncuları ve Danışmanları Esnaf Odası Başkanı Nizameddin Aşa, kentsel dönüşüm konusunda devletin yapması gerekenleri kanunla belirlediğini ve daha fazlasını yapamayacağını dile getirerek, bazı hususlarda esneklik sağlanabileceğini aktardı.
"Devletten aslında beklenen imar uygulamalarında biraz daha elastikiyet sağlanması" diyen Aşa, özellikle yıkılan binaların yeniden yapılması sırasında devletin hak sahibi veya müteahhidi daha fazla düşünmesi gerektiğini kaydetti.
Aşa, "Yıkılan binaya yine aynı imar izni verilince buraya giren müteahhit para kazanamıyor veya vatandaş da cebinden para katamıyor. Ancak imar izinlerinde biraz daha esneklik sağlanırsa burada dönüşüm hızlanabilir" görüşünü de paylaştı.

emlakofisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var