GERÇEK BİR SATIŞ ÖYKÜSÜ |
İstanbul Anadolu Yakası'nda oturuyordu.
Marmara Üniversitesi'nde okuyordu.
Bir sabah yatağında uyandığında evde yalnız ve beş parasız olduğunu gördü.
Avrupa yakasında Marmara Üniversitesi'nde saat 2'de sınavı vardı. Eyvah, dedi.
Şimdi ne yapacaktı? Bir süre yatak da bunları düşündü. İki seçenek vardı. Ya çaresiz olduğunu kabullenerek pes edecek ya da bu duruma bir çare bulacaktı. Çünkü o çaresizliğe hiç inanmamıştı. Onun için bu bir var olma sorunu idi.
Sorun bir işin nasıl yapılacağını bilme sorunudur. Püf noktası budur. Nasıl yapılacağını bilmek!
Hayatında bir çok defa başarısızlığa uğramış, bir daha deneme cesareti kalmamış, kontrolünü kaybetmiş, her seferinde de başarısızlığa uğrayacağını, ne yapsa bir şeyin değişmeyeceğini düşünen insanlardan değildi.
O potansiyelini biliyordu. Ne özgüvenini ne de cesaretini kaybetmiş biriydi. Her zaman başarmak için en güçlü aday olmuştu.
Hiç bir ışık belirtisi yoktu. Buna rağmen endişeye kapılmadı. Bir çıkış yolu mutlaka vardı ama ne?
Çaresizlik kadar kötü bir duygu yok, diye düşündü. Gözlerini odada gezdirdi. Bir çıkış yolu varsa bu ne olabilirdi. Öyle bir şey yapmalıydı ki kısa sürede parayı elde etmeli, Avrupa yakasına geçmeli, saat 2'deki sınava yetişmeliydi. Doğrusu bunu kendisi de bilmiyordu. Ama bir yol olduğundan emin idi.
Kapalı kapının arkasındaki metal askılık dikkatini çekti.
Elbiseleri indirdi. Metal askının ayrılan kısımlarını topladı. Sonra sarıp koltuğunun altına koyup yola, ana caddeye çıktı. Bir kaç dükkana gezdi. Sonunda birisi alıcı oldu. Askılığı 20 liraya sattı. Doğru pazara gitti. Orada tanesi 10 liraya satılıyordu. 2 tane aldı. İkisini de sattı. Bu sefer 4 tane aldı. Dördünü sattı, bu sefer 8 tane aldı. Sekizini de satıp pazardan bir tane aldı. Onu da eve getirip yerine astı. Yatağına uzandı.
'İki saat önce kapının arkasında bir askılık vardı ama benim cebimde beş kuruş yoktu. Şimdi kapının arkasında yine bir askı var ama benim cebimde de 150 lira var. Çaresizliğe teslim olsaydım cebimde para olmayacak, vurup kafayı yatacak sınava da girmeyecektim.'
Potansiyelimizi, nelere kadir olacağımızı bilemediğimiz için elimizin altındaki olanakları nasıl kullanacağımızı da bilemiyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder