22 Mayıs 2014 Perşembe

Ataköy sahildeki inşaatlar durdu

 

Ataköy sahildeki inşaatlar durdu

Ataköy'de mahkeme Radikal'in 13 Mayıs'ta duyurduğu bilirkişi raporuna uydu ve yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Ataköy sahildeki inşaatların yapımına izin veren 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planları için İstanbul 5. İdare Mahkemesi’nde açılan davadamahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi. Mahkemenin atadığı 3 kişilik bilirkişi heyeti planların deprem riski göz önüne alınmadan hazırlandığından, kıyı kullanımının kamuya kapatıldığından ve 70 metre yüksekliğin sakıncalarından söz ederek planların ‘planlama ilke ve teknikleri ile kamu yararına uygun olmadığı’ sonucuna ulaşmıştı. Mahkemenin, bilirkişi heyetinin raporunun yeterli olduğunu düşünerek aldığı kararda şöyle denildi:
’’28.02.2012 onaylı 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planı notu değişikliği şeklindeki imar plan tadilatlarında, planlama ve şehircilik ilkeleri ile kamu yararına ve hukuka uyarlılık bulunmamaktadır. Hukuka aykırı olduğu anlaşılan dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç ve imkânsız zararları ortaya çıkaracağından dava sonuna kadar yürütülmesinin durdurulmasına oybirliği ile karar verildi.’’ 
Daha önce inşaat ruhsatına 9. İdare Mahkemesi’nde dava açılmış ve yürütmeyi durdurma alınmıştı. 5. İdare Mahkemesi’nde ise inşaat ruhsatına izin veren imar plan değişikliklerine dava açıldı. Böylelikle hem inşaat ruhsatları hem de imar planları için yürütmeyi durdurma çıktı. 
İstanbul’da Bakırköy ilçesi Ataköy sahili Zeytinlik Mahallesi’nde tescilli Baruthane Yapılar Topluluğu’nun bulunduğu 412 bin metrekarelik arazi, Emlakbank ve TOKİ arasında imzalanan 14 Aralık 2001 tarihli protokolle TOKİ’ye devredilmişti. ‘Turizm alanı’ ilan edilen arazi parsellere bölünerek otel, AVM, akaryakıt istasyonu, rezidans ve benzeri fonksiyonlar tanımlandı. Bina yüksekliği 70 metre olarak belirlendi. TOKİ araziyi parsellere ayırarak satışa çıkardı. Bir kısmını da gelir paylaşımı yöntemiyle verdi.
Ataköy 2. Kısım karşısındaki 174 parsel hasılat paylaşımı esasına göre Karadeniz-Örme ortaklığına verildi, arazilerin bir kısmında inşaatlara başlandı. Tarihi Baruthane binalarının olduğu 160 parsel ise hasılat paylaşımı yöntemiyle Çelebican A.Ş.’ye verildi. ‘Blumar’ isimli projeyle AVM ve otel-rezidans planlandı. 181 parselde Simpaş evlerinin inşaatları yeni başladı. 182 parselde ise Bosphorus Otel’in inşaatı tamamlandı. Mimarlar Odası inşaat ruhsatlarının iptali için 160, 174 ve 182. parseller için dava açmış, İstanbul 9. İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Ancak daha sonra 174 ve 182. parseller için yürütmeyi durdurmayı kaldırmıştı. 

8/8 kusurlu

Radikal’in 13 Mayıs’ta duyurduğu bilirkişi raporuna mahkeme uydu ve yürütmeyi durdurma kararı verdi. Birçok gerekçenin sıralandığı bilirkişi raporunda özetle şu sonuçlara dikkat çekilmişti: 
‘‘İmar tüzesi gereği 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı’ndan (ÇDP) sonra 1/25 binlik ÇDP hazırlanmadan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı hazırlanması, üst ölçekli bir plan denetimine olanak sağlamamaktadır.’’ 
‘‘Parsellerin komşuluğunda tescilli yapılar (Baruthane) yer almaktadır. İmar mevzuatı tescilli parsel komşuluğundaki yapılaşmalarda mevcut tescilli eserlerin yapılaşma hakları, dokusu vb. ile birlikte değerlendirme gerektirmektedir.’’ 
‘‘Vaziyet planında tanımlanan işlevlerin özel kullanıma konu olduğu, kıyı arkasındaki toplumun, kıyıyı kullanmasına olanak tanıyacak kamusal işlevlere konu edilmemiştir.’’ 
‘‘Siluet çalışması sonucunda belirlenen 70 metre yapı yüksekliğinin hangi kritere bağlı olarak tanımlandığı tam anlamı ile belirsizlik ortaya koymaktadır. Kıyı bandında 70 metrelik yapı yüksekliğin belirlenmesi, kıyı arkasında duvar etkisinin oluşturduğu bir yapılaşma düzeni tanımlaması açısından son derece olumsuzdur. ” 
‘‘Deprem Master Planı’nda yer alan analiz çalışmalarında ‘sıvılaşma hassaslığı yüksek bölgeler’ olarak tespit edilen ve deprem kaynağına son derece yakın Ataköy’de, yoğun ve yüksek yapılaşma son derece önemli bir risk olarak karşımıza çıkmaktadır.’’
Şimdi ne olacak?

Davalılar 7 gün içerisinde Bölge İdare Mahkemesi’ne kararın iptali yönünde itiraz edebilecekler. Mahkemenin davalıların savunmalarını aldıktan sonra kesin kararını 1 ay içinde vermesi bekleniyor. İptal kararı çıkarsa bölgedeki inşaatların yapımına onay veren imar planları yasaya uygun olmadığından, inşaatların devam edebilmesi için, yeni plan notlarının hazırlanıp askıya çıkarılması gerekiyor. Bu süreçte inşaatların yasaya aykırı ve kamu yararı olmadığı gerekçesiyle yıkımı yönünde yeni bir dava da açılabilir.

Ömer Erbil
Radikal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var