19 Haziran 2015 Cuma

Bilmem, bizim Niyazi`yi tanır mısınız?




Herkesin yakınında olan bir Niyazi mutlaka vardır. Yoksa bile bu Niyazi bizim hayatımıza çokça girmiştir.
Nasıl?
Çocukluğumda bu Niyazi’yi hep merak eder ama bir türlü tanıma fırsatı bulamazdım. Yazıklanacak bir şey oldu mu ‘Ne şehittir ne gazi b.ku b.kuna gitti Niyazi! Ya da ‘Ne şehittir ne gazi pisi pisine gitti bizim Niyazi!’ denirdi. Ben de bu Niyazi’yi hep merak ederdim.
Sadece bu mu? Şu ‘Geyik Muhabbeti ‘ni de hep merak etmişimdir. Nerden çıktı bu ‘Geyik Muhabbeti’ diye. Oysa bu geyik muhabbeti de bizim Niyazi’nin eseriymiş.
Şimdi ne oldu da konu oldu?
Şişli-Fulya Mahallesi’nde bir ilkokul var. Yokuşun başında,düzlükte bir yer. Fulya biraz dik yokuşlarıyla anılan,düzlükleri kıt,ulaşımı zor bir yer…
Ben sürekli bu okulun yanından geçerken okulun ismindeki Niyazi’ye takılır acaba bu bizim Niyazi mi diye kendime sorardım? Biraz araştırma yapınca gördüm ki bu bizim Niyazi imiş! Biraz sevinmedim değil. Yıllarca merak ettiğim,aradığım Niyazi’ye nihayet kavuşmuştum. Sanki kırk yıllık dost imiş gibi birbirimize sarılıp hasret giderdik.
Ya işte böyle! Meğer bizim Niyazi Resneli imiş! Hey gidi hey!
Size kadim dostum Niyazi’yi tanıtacağım.
Resne,Makedonya’nın  güneybatısında bir yer.14.yüzyılda Osmanlı egemenliğine girmiş,1912-13 yıllarına kadar Osmanlı sınırları içinde kalmış.
1900 yıllar Osmanlı açısından bu bölge sıkıntılıdır. 1906 da Selanik’te ‘Osmanlı Hürriyet Cemiyeti’ gizlice kurulur. Avrupa’daki özgürlük hareketlerinden etkilenen bu hareket ivme kazanarak daha sonra adını ‘Osmanlı Terakki (İlerleme) ve İttihat(Birlik) Cemiyeti’ alır.
Harbiyeli Resneli Niyazi,Yunan savaşlarında gösterdiği başarıdan dolayı Enver Paşa tarafından kaydı yapılır. 1908 Jöntürk Devrimin kahramanlarından biridir. 1908’de Abdulhamit’in baskı düzenine isyan edip ‘Hürriyet,Eşitlik,Adalet,Kardeşlik’ şiarıyla dağa çıkar. ’Hürriyet Kahramanı’ ilan edilir. Bu sırada Abdulhamit yeniden meşrutiyet ilan eder ve Kanuni Esasi’yi devreye sokar. Balkan Dağlarındaki bu isyan ile ünlenen Resneli Niyazi,meşrutiyetten sonra adına marşlar,şarkılar yazılıp bestelenir.



Geyik Muhabbeti
 Bu arada Resneli Niyazi’nin dağda iken arkadaş olduğu ve yanından ayırmadığı geyiği ile geldiği, 31 Mart Olayı’nda,Harekat Ordusu ile İstanbul’a gelir ve bu olayın en önünde yer alanlar arasında olur.  Bu geyik İstanbul’da rahatça gezinmekte ve günün konusu haline gelmekte,gazeteler de bunu yazmaktadır. Asıl konu bir yana bırakılmış bütün dikkatler bu geyik üzerinde toplanmıştır. Denilebilir ki geyik,Resneli Niyazi’den daha çok ünlenmiştir. Ve böylece ‘Geyik Muhabbeti’ doğmuştur. Bugün bu ‘Geyik Muhabbeti’ kadar Resneli Niyazi’yi tanıyan var mıdır?
Ne Şehittir Ne Gazi B.ku B.kuna Gitti Bizim Niyazi.
Ne İsa’ya Ne Musa’ya yaranamamak Durumu…
Abdulhamit’in sıkı muhalifi,’Vatan Fedaisi’,’Hürriyet Kahramanı’  olan Resneli Niyazi Bey memleketine dönüp elini eteğini siyasetten çekip,çiftçilikle uğraşmayı yeğler. Balkan Savaşı onu tekrar asli işinin başına dönmesine sebep olur. Savaştan sonra memleketine döner. Fakat daha memleketine dönemeden,İttihat ve Terakki Fıkrası’nca  İstanbul’a davet edilmek üzere gönderilen8 kişilik bir grup içinden  ‘koruma’ olduğu söylenen biri tarafından Arnavutluk’un Avlonya limanında öldürüldüğünde tarih 17 Nisan 1913’ü gösterir. Bunun üzerine ‘Ne Şehittir Ne Gazi B.ku B.kuna Gitti Niyazi!’ denmiş ve günümüze kadar gelmiştir. Kimi yerde pisi pisine,kimi yerde bok yoluna şekilinde de söylenir.

13.06.2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var