15 Nisan 2014 Salı

Belediye ruhsat verdi. Cihangir isyan etti

Müteahhitler fazla daire yapabilmek için ‘kot’ farkını kullandı, belediye iptal edilen planlara rağmen ruhsat verdi; semt sakinleri mahkemeye koştu... 

 

Daha çok gecekondu semtlerinde yoğunlaşması beklenen kentsel dönüşüm lüks semtlere kaydı. İstanbul’da Bağdat Caddesi, Etiler, Levent, Cihangir, Nişantaşı, Çiftehavuzlar, Uçaksavar, Acıbadem, Ulus, Bebek ve Gayrettepe kentsel dönüşümde öne çıkan adresler oldu.
İnşaat şirketleri, sadece eski sitelerin değil mahalle arasındaki binaların da peşinde koşuyor. Bu bölgelerde şu anda 1.5- 2 milyon lira civarında olan daire fiyatlarının yenilenmenin ardından 2’ye katlanabileceğine dikkat çekiliyor. Bu nedenle müteahhitler, daha fazla kat yapmak için ‘sınırları’ zorluyor.

Manzara kapanacak
İstanbul’un gözde ilçesi Beyoğlu’nun tarihi semti Cihangir’in sakinleri ise bu konuda bir hayli dertli.
İstanbul 10’uncu İdare Mahkemesi’nin 25 Eylül 2013’te Beyoğlu Koruma Uygulama ve Beyoğlu Nazım İmar planlarını iptal etmesine rağmen, Beyoğlu Belediyesi’nin bu planlara göre inşaat ruhsatı vermesine isyan eden semt sakinleri mahkemelerin kapısını çaldı.
Kot farkı bahane edilerek bina yüksekliklerinin artırıldığını belirten Cihangirliler, İstanbul Boğazı’nı gören bazı dairelerin manzarasının da tamamen kapanacağını belirterek ruhsatların iptalini istedi.

Silüet değişecek
Beyoğlu Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’na açılan davalardan biri de önceki günlerde lansmanı yapılan ve Keten İnşaat tarafından Cihangir Camii’nin ön tarafında inşasına başlatılan 18 dairelik proje için açıldı.
İptal edilen imar planları çerçevesinde projeye ruhsat verildiği ve yapı yüksekliğinin 8 metre artırılarak bir kat fazla yapılmasına göz yumulduğunu belirten davacılar yürütmenin durdurulması ve ruhsatın iptal edilmesini istedi.

Şehircilik ilkelerine aykırı
Cihangir Güzelleştirme Derneği ve Galata Derneği’nin geçtiğimiz yıl açtığı dava sonucu Beyoğlu’nun 2011’de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce (İBB) hazırlanan koruma amaçlı imar planları 10. İdare Mahkemesi tarafından geçtiğimiz yıl eylül ayında iptal edilmişti. Mahkeme iptal gerekçeleri arasında planların bütünselliğinin olmadığını ve üst ölçekli planlarla uyumsuz olduğunu, yapılaşma koşullarını şehircilik ilkelerine uygunsuz şekilde belirlediğini ve ‘katılımcı alan yönetimi modellerini’ içermediğini sıralamıştı.
Söz konusu yapının ada ile komşu parsellerdeki yapı yükseklik rejimini, kentsel dokuyu ve silueti tahribata uğratacağını belirten semt halkı, tarihi caminin ve bir üst sokaktaki binaların görüş açısının bozulacağına dikkat çekti.
İsmail ŞAHİN / Sözcü

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var