Sayfalar
- Ana Sayfa
- Mortgage
- Konut Kredisi
- Refinansman Nedir?
- Kira Nedir?
- Sigorta
- Faiz Nedir?
- Fıkralar
- Kefillik Nedir?
- Arsa Payı Nedir, Nasıl Hesaplanır?
- Gayrimenkul Satış Vaadi Nedir?
- Tahliye Taahhütnamesi nedir?
- DEĞER ARTIŞ KAZANCI NEDİR?
- DOP (Düzenleme Ortaklık Payı) NEDİR?
- EMLAK-EMLAKÇILIK NEDİR?
- HACİZ YOLU İLE TAKİP NASIL YAPILIR?
- TAPU NEDİR ?
- Emlak Vergisi
- Sözleşme ve Şekil Şartı Nedir?
- ÖRNEK DANIŞMANLIK VE KOMİSYON SÖZLEŞMESİ
- Emlak Terimler Sözlüğü
Hakkımda
30 Kasım 2012 Cuma
CHP, TOKİ yolsuzluğu dosyasını açıyor
Erdoğdu ''KC Grup adlı şirketin, TOKİ'yi dolandırdığına yönelik'' iddiaların, Bayraktar tarafından kabul edildiğini de hatırlattı.
CHP'li Aykut Erdoğdu, sözlerinde şunları kaydetti:
“OPERASYONU BAYRAKTAR YÜRÜTTÜ”"KC Grup adlı Şirketin TOKİ'yi dolandırmasıyla ilgili iddialarımız Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar tarafından kabul edilmiştir.
Ancak bu 'kabul' KC Grup Şirketi'nin 2003 yılından itibaren Erdoğan Bayraktar tarafından korunup kollandığını ve bütün operasyonun Sayın Bayraktar tarafından yönetildiği gerçeğini değiştirmemektedir.
“5 ŞİRKET ÜZERİNDEN YAPILDI”Bu operasyon 5 ayrı Şirket üzerinden yürütülmüştür. Bunlar Kontaş, Canberk, Doğancan, Demer ve Yeni Sarp şirketleridir.
Öncelikle Kontaş ve Canberk Şirketleri KC Grubu kurmuş, KC Şirketine TOKİ'den 444 Milyon TL'lik 3 ihale verilmiştir. KC Grup bu ihalelerin yapımı sırasında TOKİ yönetiminin göz yummasıyla ihale konusu gayrimenkulleri Doğancan ve Demer Şirketleri üzerine almıştır.
Doğancan ve Demer Şirketleri Denizbank'tan kullandığı krediye karşılık bu gayrimenkulleri teminat olarak vermiştir. Kredinin batması sonucunda Denizbank kamuya ait bu gayrimenkullere el koymuştur.
Denizbank el koyduğu gayrimenkulleri yine kendi kurduğu Pupa Gayrimenkul Şirketine devretmiştir. Özetle Erdoğan Bayraktar ve ekibi sayesinde KC Grup TOKİ'ye ait gayrimenkulleri zimmetine geçirmiştir.
Bu işlemler sonucunda hem kamu, hem de konut sahibi olmak için para ödeyen binlerce insan dolandırılmıştır.
Hal böyleyken KC Grup ortakları ve yakınlarına ait Yeni Sarp isimli Şirkete TOKİ tarafından yaklaşık 450 Milyon TL tutarında yeni ihaleler verilmiştir. Bu nedenledir ki Yeni Sarp şirketi KC Grup şirketiyle birlikte TOKİ alacaklarına karşılık kefalet vermiştir.
Yeni Sarp Şirketi'ne verilen ihaleler, bu Şirketin ortakları ve verdiği kefalet, Yeni Sarp Şirketi'nin KC Grup Şirketi'nin devamı olduğunu ortaya koymaktadır.
Yeni Sarp Şirketine verilen bu ihaleler sayesinde TOKİ alacağının kapatılmak istendiği de açıktır. Bu durum TOKİ'nin ikinci defa aynı şebeke tarafından dolandırıldığını ve bu dolandırıcılığın Erdoğan Bayraktar'ın koordinasyonunda gerçekleştiğini göstermektedir.
Bütün bu bilgi ve belgelerin ışığında Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Erdoğan Bayraktar'ı sözünü tutmaya ve istifa etmeye çağırıyoruz" dedi
CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın gelecek perşembeye kadar istifa etmemesi durumunda perşembe günü yeni bir yolsuzluk dosyası daha açıklayacaklarını söyledi.
29 Kasım 2012 Perşembe
Hakim, polisten korumak için tutuklattı
AĞABEY SORGUDA
Dernek üyeleri Emniyette susma hakkını kullandı. Bunun üzerine Antalya Emniyeti, şüphelilerin aileleriyle bağlantı kurarak, gençlerin ifade vermelerini sağlamaya çalıştı. Şüphelilerden N.İ’nin ağabeyi, Emniyete geldi. N.İ’nin ağabeyine kardeşinin ifade vermemesi halinde tutuklanacağı iletildi. Bunun üzerine “ağabey” kardeşinin ifade vermesini sağladı. Ancak diğer şüpheliler ısrarlara rağmen Emniyette susma hakkını kullandı. TUTUKLANMALARI İSTENİLDİ
Şüpheliler 4 günlük gözaltı süresinin dolmasının üzerine savcılık sorguları için 13 şüpheliden 8’i Adliye’ye sevk edildi. Bütün şüpheliler Savcılık sorgusunda ifade verdi. Savcılık sorgusunun ardından şüphelilerden 8’i tutuklanma istemiyle kamuoyunda özgürlük hakimi olarak bilinen TMK 10. madde ile görevli Antalya 1 Nolu Hakimliğine sevk edildi. Şüpheliler, savunmalarında örgüt üyeliği suçlamasını reddetti.
‘PSİKOLOJİK BASKI YAPILDI’
Şüpheliler gözaltında bulunduğu süre içerisinde Emniyette hukuksuzca sorguladıklarını, alileri aracılığıyla duygusal baskı yöntemi kullanıldığını öne sürdü. Şüphelilerden N.İ de hakimlik sorgusunda “Kollukta verdiğim ifadeyi kabul etmiyorum. O ifadeyi 7 saatlik bir sorgu sonrasında verdim. Ağabeyim ve yanında getirilen bir avukat huzurunda ifade verdim. Hatta avukat ifade başlangıcında yanımızda yoktu” dedi.
SAMİMİ İFADE SAYILDI
Şüphelilerin sorgularının ardından hakim kararını açıkladı. Hakim, Emniyette psikolojik baskı yöntemiyle ifadesi alınan N.İ’ yi serbest bırakırken 7 şüphelinin tutuklanmasına karar verdi. Hakim verdiği kararın gerekçesinde ilginç değerlendirmelerde bulundu. Özgürlük hakimi psikolojik baskı yöntemiyle ifadesi alındığı iddia edilen N.İ için, “Şüpheli N.İ’nin kollukta verdiği samimi ifadeleri dikkate alınarak şüphelinin tutuklanma talebinin reddine karar verildi” dedi.
KORUMAK İÇİN TUTUKLADIM
Özgürlük Hakimi, diğer 7 şüpheli için verdiği tutuklama kararın gerekçesi ise şaşkınlık yarattı. Hakim kararında N.İ’ye yönelik baskıya dikkat çekerek şöyle dedi: “Şüphelilerden N.İ’te olduğu gibi ifade sahiplerinin baskı altına alınma ihtimalleri, delilerin tam olarak toplanmamış olması nedeniyle adli kontrolün tutuklamadan beklenen amacı sağlamayacağı anlaşılma şüphelilerin tutuklanmalarına karar verildi.”
BASKI YAPANI TUTUKLAMASI GEREKİR
Şüphelilerin avukatı Evrim Deniz Karatana Radikal’e yaptığı açıklamada, müvekkillerinin gözaltında tutulduğu 4 gün boyunca psikolojik baskıya maruz kaldığını iddia ederek “Müvekkiller aileleri üzerinde tehdit edildi. Ayrıca hakimin tutuklama gerekçesinden çıkarabildiğimiz tek sonuç; hakimin, müvekkilleri polisin baskısından korumak için tutukladığıdır. Ancak bu gerekçe mantığımızın sınırlarını zorluyor. Polisin baskı yapmasını engellemenin tek yolu, hakimin suç duyurusunda bulunarak görevini kötüye kullanan ve psikolojik işkence uygulayan polisin yargılanmasını sağlamak olmalıdır. Sanıyoruz hakim CMK’da yer alan ‘tanık , mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma’ maddesini yanlış anlamış, bu yüzden baskı yapanı değil baskıya maruz kalanı tutuklamaya karar vermiştir” diye konuştu.
Nilüfer çayındaki koku mevsimselmiş
Saklı cennet' taş ocağına kurban ediliyor
Geçtiğimiz hafta il örgütünü ziyaret eden ve burada bir açıklama yapan milletvekili Yalçın, “Maşukiye’ye taş ocağı yapılması kabul edilemez.
Ben Vali Ercan Topaca ile de konuşmuştum ve bana konuyla ilgileneceğini söylemişti fakat tablo ortada. Ciğerimize hançer saplanmasın” diye konuştu.
Taş ocağı ile ilgili olarak hazırlanan ÇED raporunu imzalamayı kabul etmeyen Tarım Gıda ve Hayvancılık İl Müdürü bu kararının ardından tatile çıkartıldı.
Kocaeli’deki yerel gazete ve televizyonlar müdürün tatile gönderilmesini ‘verdiği karardan dolayı görevine dönmeyecek’ diye yorumluyor. Kocaeli’nin gündeminde bu ara bu konu bulunuyor. (Kocaeli/EVRENSEL)
28 Kasım 2012 Çarşamba
Dikkat! Eviniz satışa çıkmış olabilir
Dolandırıcılar herhangi bir evin fotoğrafını çekip internette satışa sunuyor ve kapora alıp ortadan kayboluyor. İlanda kendi evinin fotoğrafını görenler ve ilandaki fotoğrafın tam tersi bir ev ile karşılaşanlar uyardı.
İnternetteki her ilana inanmayın internet dolandırıcıları yine iş başında. Boş dairelerin fotoğrafını çekip satılık ev ilanı veren dolandırıcılar şüphe çekmemek adına kaparo istiyorlar. Evi satın almak isteyenlerden hesap numarası vererek para yatırmalarını talep eden dolandırıcılar parayı aldıktan sonra telefonu iptal edip ortadan kayboluyorlar.
sikayetvar.com’a gelen şikayetlere göre bu dolandırıcılık yöntemi ile birçok vatandaşın canı yandı. İşte benzer şikayeti yaşayanların şikayetleri şöyle:
Evi Görmeden Para Yatırmayın
“İnternetten satılık ev ilanlarını gezerken çok uygun fiyata sahibinden ev satıldığını gördüm. Dairenin fotoğraflarını incelediğimde ilan çok cazip geldi. Hemen verilen telefon numarasını aradım. Daireye çok fazla alıcının olduğunu ve eğer kapora yatırırsam evi bana satacağına inandırdı. Daireyi kaçırmak istemedim ve verdikleri hesap numarasına hemen parayı yatırdım. Parayı yatırdıktan sonra teyit ettirmek için tekrar aradığımda ulaşamadım. Daha sonra ise telefon numarası iptal oldu. Aynı evin fotoğraflarının kullanıldığı başka bir ilan gördüm verilen telefon farklıydı. Hemen aradım telefonlarımı açmadılar sonra o numaraya d ulaşamadım. Organize bir dolandırıcılık var aman dikkat. İnternetteki satışlara kanuni düzenleme getirilmesi lazım. Evi görmeden para yatırmayın.”
Evinin Fotoğraflarını Görünce Şok Oldu!
“İnternet tokatçılıklarına dikkat edin. İnternet üzerinden verilen sahte ev ilanları ile ne yazık ki binlerce kişinin canı yanıyor. Aylar önce evimi satmak için internete ilan vermiştim. Bugün internette kendi evimin fotoğraflarını bambaşka bir ilanda gördüm. İnsanları farklı evlerin fotoğraflarını yayınlayarak kandırıyorlar. Hemen ilanda verilen iletişim numarasını aradım. Karşıma çıkan kişi ilk önce inkar etti sonra pişkin pişkin ilandaki dairenin fotoğraflarını daha çekmedikleri için böyle bir uygulamaya gittiklerini belirtti. İlandaki fotoğrafın kaldırılmasını istedim. Bu bir yanıltmacadır. Araştırdığımda bu tür ilanlarla birçok vatandaşın dolandırıldığını öğrendim. Aman dikkat.”
Milliyet
Osman Özgüven başkanlıktan düşürüldü
Suyu 10 metreküpe kadar ücretsiz yaptığı için yargılanan ve beraat eden İzmir’in Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, başka bir davada 8 yıl 4 aylık hapis cezasının onanmasının ardından başkanlık görevinden düşürüldü. Özgüven’in yerine geçecek kişi konusunda Başkanvekili Yusuf Altıparmak’ın adı ön plana çıktı.
Hapis cezasının ardından İsveç’e giden, cezasının onanması üzerine başkanlık görevi düşen Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven’in yerine kimin geçeceğinin arayışı sürüyor. Özgüven ailesi, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin, Başkanvekili Yusuf Altıparmak’ı destekliyor. Emekli öğretmen Altıparmak, parti grubunda da sevilen bir kişi olarak destek görüyor. Altıparmak’tan sonra adı en çok konuşulan bir başka isim Meclis Üyesi İsmail Tınay. Altıparmak destekçilerinin, adaylığını açıklayan Meclis Üyesi Sema Akıncı’yı ikna ettikleri öne sürüldü.
CUMA GÜNÜ BEKLENİYORDikili Belediye Meclisi, cuma günü yeni başkanını seçecek. Mecliste CHP’nin 7, Ak Parti’nin 3, MHP’nin 1 koltuğu bulunuyor. CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin, adayın uzlaşma içinde belirlenmesi ve fire verilmemesi için perşembe günü Dikili’ye gidecek. Engin, dün gece Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın ile görüştüğünü ve durumu aktardığını belirterek, "Perşembe günü uzlaşma sağlarız, cuma günü de seçim yaparız. Arkadaşlarımızla konuşup değerlendireceğiz. En uygun kişiyi başkan seçeceğiz" dedi.
Suyu bedava dağıtan başkana hapis | 'Babam kaçmadı izin kullanıyor' | Dikili'de Özgüven'e miting gibi destek |
Gayrimenkul listesi dudakları uçuklatıyor!
İşte o gayrimenkuller...
Çınar ÖZER / ANKARA 12 Eylül paşalarının malvarlığını araştıran MASAK’ın raporuna göre, beş generalin gelin ve damatlarının üzerine birçok ilde çok sayıda gayrimenkul kayıtlı
MASAK’ın (Mali Suçları Araştırma Kurumu) Kenan Evren, Ali Tahsin Şahinkaya, Nurettin Ersin, Nejat Tümer ve Osman Sedat Celasun’un 1 Ocak 1977-24 Eylül 2012 tarihleri arasındaki mal varlıklarıyla ilgil hazırladığı raporda, emekli komutanların damat ve gelinlerinin “gayrimenkul zengini” oldukları ortaya çıktı. MASAK’ın, hazırladığı rapor, talep üzerine Evren ve Şahinkaya’nın yargılandığı 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Mahkemenin taraf avukatlarına vermediği rapora göre, Evren’in kızı Miray Emine Evren’le evli olan damadı Maksut Süleyman Göksu’nun gayrimenkulleri şöyle:
- Ankara Çankaya’da 3 adet A.B.C. nolu betonarme kargir bina ve müşterekleri
- Erzurum Aziziye’de arsa
- Ankara Gölbaşı İncek’te imarlı 4 arsa
- Hatay Belen Karapelit’te 10 adet arsa
- İskenderun’da 7 adet arsa
- Marmaris Turunç’ta arsa 90 dubleks bina...
Evren’in diğer damadı Erkan Gürvit ise, İstanbul Sarıyer’de 41 bloklu kargir apartman ve arsası ile Şişli’deki rezidansa sahip.
Rapor’a göre, Şahinkaya’nın kızı Sema Şahinkaya ile evli olan damadı Mustafa Cemil Kartal, Kocaeli Gebze’de üzerinde kereste fabrikası olan tarla, Yalova Çiftlikköy’de 90 adet betonarme dubleks blok bina ve 3 adet betonarme tek katlı işyeri, kafeterya ve arsaya sahip olduğu, oğlu Serdar Şahinkaya’nın ise İstanbul Kadıköy’de daire sahibi olduğu raporda yer aldı.
Raporda Nurettin Ersin’in bir gelinin Ankara ili Yenimahalle ilçesi Çayyolu semtinde 14 bloktan oluşan kargir apartmana, bir başka gelininin İstanbul Bebek’te 4 katlı 13 mezkenli, bahçeli, kargir apartmana ve Etiler’de bir banka şubesinde 300 bin, 165 bin, 140 bin ve 156 bin liralık hesaba, eski gelininin ise İstanbul Beyoğlu’nda 6 katlı, 9 daireli kargir apartmana sahip olduğu belirtildi.
Osman Sedat Celasun’un bir gelininin, Ankara Çankaya’da 224 daireli, 5 katlı, 28 bloktan oluşan kargir apartmana sahip olduğu, Nejat Tümer’in gelininin İstanbul Etiler’de 543 bin, 126 bin, 81 bin liralık banka hesaplarına sahip olduğu belirtildi.
Ersin’in bir oğlunun, Ankara Ayrancı semtinde kargir apartman, Bodrum Gökçebel’de 29 blok, 169 bağımsız bölümden oluşan binalar, Bodrum Karakaya’da avlulu kargir eve, kızının Ankara Çankaya’da kargir apartman, Ankara Ayrancı’da kargir apartman, Bodrum Göçebel’de bahçeli 29 blok 169 bağımsız bölümden oluşan binalara sahip oldukları kaydedildi.
Haliç'e karşı çürüyor!
Hamamın bugünkü sahibi Hasan Yıldırım, Mimar Sinan’ın tarihi eserinin yıkılmak üzere olduğunu söylüyor. Restore ettirmek için maddi imkana sahip olmadığını belirten Yıldırım, Hamamın her geçen gün biraz daha yıprandığını dile getiriyor. Yıldırım, “Müracaatlarımız ne yazık ki karşılıksız kaldı. Hamamı tek başıma onaracak ekonomik gücüm yok. Bize ağır gelir. Hepimizin isteği bu tarihi yapının günümüze kazandırılmasıdır” diyor. Üç yıl önce hamamı 3 milyon dolara satılığa çıkarttığını ifade eden Yıldırım, “Bu fiyatı belgelere dayanarak çıkarttık. Hamamı satılığa çıkarttığımız için eleştirildik. Keşke bağışlayabilecek gücüm olsa da bağışlasam, ama yok. Sonuçta bu tapu, satın alınarak elimize geçti. Tapuyu bir yerlerden almadık” şeklinde konuştu.
27 Kasım 2012 Salı
Bu köydeki ev fiyatları yalılarla yarışıyor
İstanbullunun geliri barınmaya gidiyor
a.a.
İstanbul'un ardından harcamalardan konut ve kiraya en fazla pay ayıran bölgeler yüzde 26,7 ile Batı Anadolu ve Ege oldu.
Barınmada zengin-yoksul ayrımı yok
Gelir seviyeleri açısından değerlendirildiğinde de İstanbul'da yaşayanlar arasında en düşük gelir seviyesine sahip yüzde 20'lik dilimde yer alanlar, gelirlerinin yüzde 40,5'ini konut ve kiraya, en yüksek gelir elde eden yüzde 20'lik kesim de gelirinin yüzde 28,1'ini aynı harcama kalemine ayırdı.
Gıda ve alkolsüz içecekler yüzde 22,1 ile en yoksul kesimin ikinci harcama kalemi olurken, zengin kesimin harcamalarında ulaştırma yüzde 18,2 ile ikinci sırada yer aldı.
Alkol ve sigara harcaması eğitim ve sağılığı geçti
Öte yandan 2011 yılı sonu itibarıyla yurt genelinde en az harcama yapılan alanlar eğitim ve sağlık olarak gerçekleşti.
Buna göre, İstanbul'da yaşayan en yoksul yüzde 20'lik kesimin gelirlerinin yüzde 0,9'unu eğitim masraflarına ayırırken, aynı oran en zengin yüzde 20'lik kesim için yüzde 4,7 olarak hesaplandı.
Bol yandaşlı dönüşüm
İki güzellik bir arada
Ya üçüde olmasaydı
Mehmet Akif Ersoy'dan
Gezi Parkı
Ne Denilebilir!...
Gezi
Günün Fıkrası
1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.
O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.
Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.
Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...
Avukat 1
Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.
- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...
Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş
- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.
Papaz utana sıkıla mırıldanmış.
- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.
Avukat gülümsemiş.
- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.
Avukat 2
George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:
"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "
Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"
George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.
Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.
"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".
Avukat 3
Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:
“İki kere iki kaç eder?”
Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''
Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş
En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:
''Kaç olmasını istersiniz?''
Avukat 4
Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:
Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.
Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.
Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.
“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''
Avukat 5
Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:
“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”
Avukat açtı ağzını:
“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”
Görevli yerin dibine geçmişti.
Sadece:
“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.
Avukat onun sözünü keserek devam etti:
“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”
Günün Sözü
İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.