Çankaya Belediye Başkanı ve İç Anadolu Belediyeler Birliği Başkanı Bülent Tanık, Meclis’ten geçen Yeni Belediyeler Kanunu’nun hükümetin iddialarının aksine demokrasiye vurulmuş ağır bir darbe olduğunu söyledi.
Selmane Ertekin
Yasanın küçük yerleşimlerin temsil güçlerini ortadan kaldıracağına dikkat çeken Tanık, bunun yeni göç dalgalarına yol açacağı uyarısında bulundu.
1592 belediyenin kapatılmasına yol açan, yeni büyükşehirler yaratan ve büyükşehir belediyelerinin yetkilerini il sınırlarına kadar genişleten yasa tasarısı, tüm itirazlara rağmen Meclis’ten geçti. Aynı zamanda şehir plancısı olan Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, yeni yasayı gazetemize değerlendirdi.
DEMOKRATİK TEMSİLİYET KALKACAK
Yasanın büyükşehir belediyelerinin yetkilerinin yerleşmeye göre değil, “il” denilen idari yapılara genişletilmesinin, zaten sınırlı olan yerel demokratik temsiliyet mekanizmalarını da ortadan kaldıracağını ifade etti. Köy tüzel kişiliği ve belde belediyelerinin ortadan kaldırılmasının bu noktada değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Tanık, şu örneği verdi: “Ankara’nın merkez yerleşmesinin nüfusu 5 buçuk milyon. Çankaya’nın herhangi bir mahallesinin nüfusu yüzbinleri buluyor. Ama büyükşehire yeni bağlanan ilçelerin bir kısmının nüfusu birkaç bin. Bir yerde onbinlerce seçmen, bir yerde sadece bin seçmen var. Götürülecek hizmetler tamamen seçilmiş mekanizmalara bırakıldığında, ‘oy deposu’ olarak görülecek, temsil gücü yüksek yerlere hizmetin ağırlığı kayacaktır.”
‘DEREBEYLİK DÜZENİ’
Bugüne kadar İl Özel İdarelerinin (İÖİ) küçük yerleşimlerin hizmetten mahrum kalmasını kısmen engellediğini ifade eden Tanık, İÖİ’nin ortadan kaldırıldığı yeni yasanın büyükşehir belediyelerini “derebeyi niteliğinde yerel merkezi otoriteler” haline getireceğini söyledi. Tanık, “Dünyada hızlı bir şekilde kırdan kente, kentlerden daha büyük kentlere nüfus yönelimi var. Çok büyük metropollerin bir ülkenin nüfusunun büyük çoğunluğunu barındırdığı bu yapının kendisi bizatihi demokratik olmaktan uzaktır. Örneğin hızlı ray sistemiyle Ankara’nın Konya’ya veya Eskişehir’e bağlanması bu yerleşim yerlerini etkilemektedir. Ama bu hizmetlerin dışında kalan küçük yerleşimler göç vermek zorunda kalacak. Küçük yerleşmeleri tarumar eden, edilgin bırakan, örgütlülük deneyimlerini minimize eden, temsil güçlerini ellerinden alan ve orada yaşayanları göç etmek zorunda bırakan bu yasa demokrasi adına büyük bir yanlış adımdır” diye konuştu.
‘ANKARA BELEDİYESİ DE BORÇLU’
Yasanın, belediyeleri “halka hizmet örgütü değil, şirket” olarak gören egemen bakış açısıyla hazırlandığına da dikkat çeken Tanık, belediyelerin kar/zarar anlayışıyla yönetilmesinin büyük sorunlara yol açtığına dikkat çekti. İçme suyu gibi temel bir hizmetin dahi artık parayla satın alınır hale getirilmesini örnek veren Tanık, yasaya da ruhunu veren “parası olanın hizmet aldığı” bir düzenin kendisinin demokratik olmaktan uzak olduğunu ifade etti. Belediyelerin kapatılmasına gerekçe olarak borçlarının öne sürülmesini de eleştiren Bülent Tanık, kapatılan 1592 belediyenin borcunun Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin borcundan düşük olduğunu savundu.
GÖKÇEK VERDİĞİ SÖZLERİ YERİNE GETİRMEDİ
Ankara Büyükşehir Belediyesi ile Çankaya Belediyesi arasındaki yetki tartışmaları ve hukuk savaşına ilişkin soruları da yanıtlayan Bülent Tanık, Büyükşehir’in yanlış uygulamalarına ilişkin açtıkları davaların tamamına yakınının lehlerine sonuçlandığına dikkat çekti. Gökçek’in dava sonuçlarına ilişkin açıklamalarını eleştiren Tanık, bu kadar çok davayı etkileme imkanları olmadığını belirterek, davaları kazanma nedenlerinin Büyükşehir’in hukuk tanımaz uygulamaları olduğunu söyledi. Melih Gökçek’in yeniden aday olmak istediğini açıklamasını da değerlendiren Tanık, yirmi yıldan beri belediye başkanı olarak görev birinin “önümüzdeki dönem yapacağım çok şey var” demesinin, “halka verdiğim sözlerini yerine getirmedim” demekle aynı anlama geldiğini söyledi. (Ankara/EVRENSEL)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder