3 Kasım 2012 Cumartesi

Evinizin değeri iki katına çıkacak

Kentsel dönüşümle Küçükçekmece'de ilk defa uygulanacak imkanla halkımız hissedar olacak. Hem malı elinde kalacak hem de değerini ikiye katlayacak. Emsal artırımlı dönüşüm çok tehlikeli. İl ve ilçe belediyeleri plan bütünlüğüne sadık kalmalı. Vatandaş 'Devlet malımızı peşkeş çektiriyor' diye düşünüyor
Akşam
Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay, kentsel dönüşümde bir ilke imza attı. Başkan Yeniay, konut alanından ticari alana dönüşen yerlerde evleri bulunan vatandaşlara hissedar olma teklifi getirdi. Dönüşüm yapılacak alanda evleri bulunan vatandaşların tamamına yakını hissedar olma koşuluyla evlerini ve dükkanlarını boşalttı. Başkan Yeniay, ilk defa uygulanan bu yöntemi ve Küçükçekmece'deki 8 yıllık çalışmalarını AKŞAM'a anlattı:

CİDDİ YASAL DÜZENLEME ÖNEMLİ
EMSAL ARTIRIMI TEHLİKELİ: 
Özellikle bu inşa edeceğimiz kentler insan odaklı olmak zorunda. Benim 8 buçuk yıllık belediye başkanlığı görevim boyunca ilk yaptığım şey planlamaydı. Yasa yokken biz bu çalışmaları yaptık. Türkiye Cumhuriyeti tarihi içerisine belki de kentleşme adına, risklerin minimize edilmesi adına en önemli ciddi yasal düzenlemedir. Bu bir fırsattır, bunu iyi kullanırsak çok iyi şeyler elde ederiz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız Türkiye'deki bütün bu bölgelerden yağmur gibi gelen planlama talepleri karşısında çok da detaylı inceleme şansı olmayabilir. Dolayısıyla ilçe ve büyükşehir belediye başkanlıkları olarak kendi bölgemizin kimliğine planlama kriterlerine uyan bir planı çıkarmamız gerekiyor. Ben ilçe belediye başkanı olarak şunu söylüyorum, emsal artımına dayalı bir dönüşüm çok tehlikeli bir dönüşümdür. Memleketin geleceğini bloke etme adına vatandaşa cazip geliyor. Vatandaş, 'On daireli bir yerim var elimi cebime atmayayım hiçbir sorumluluğa girmeyeyim bir on daire daha devlet versin müteahhit girsin 20 daire yapsın onunu bana versin' diye düşünüyor. İlk bakışta hümanist bir yaklaşım gibi görünüyor ancak  o ilave gelen on daire kendinin yaşam alanından çalınmış olan kısımlardır, bunun farkına varması gerekiyor.
SPK UZMANLARI DEĞER BİÇTİ
DEVLETE MALINIZI VERMEYİN: 
Vatandaşla bir toplantı yaptım bizim o kayıtlarda vardır. 60 vatandaşımız bu toplantıya geldi. Ben anlattıkça arkadan bir hanımefendi 'Sizin tapunuza da size de güvenmiyorum' dedi. Burada sizinle beraber yapacağız, bu işi size rağmen yapmayacağız. Dönüşümlerdeki en büyük handikap vatandaşın 'Devlet geldi fakir fukaranın elinden aldı, zengine peşkeş çekti' düşüncesi. Malınızı peşkeş çektirmiyorum. Devlete malınızı vermeyin. SPK lisanslı değerlendirme uzmanlarına her parselin değerini tespit ettirdik. Bu emlakçı ya da belediyenin tespiti değil. 
PROJEMİZLE İLK ÖRNEĞİZ
İKİ KATINI GARANTİ EDİYORUM:
 Şimdi diyorum ki bütün bu değerleri topladığımızda ortaya bir alan bütünlüğü çıkıyor. Alan bütünlüğü yüz sizin değeriniz bir. Sen şirketin yüzde birine ortaksın.Şirketin tamamı yüz sen yüzde bir ortağısın. Diyorum ki ben burayı aslan paylaşımı ile ihale edeceğim. Garanti veriyorum bugünkü yüksek bulduğunuz değer X lira, iki katını garanti ediyorum. Şirketin paydaşı olarak kabul edin ama bunu garanti ediyorum size. İki katını üstelik. Vermeyin malınızı, şirketin hissedarı olarak kalın. Biz istiyoruz ki birinci alternatifte kalın, malınız sizin malınız olsun, biz her türlü güvenceyi verelim. İki saatlik toplantı sonunda salonda tek bir Allah'ın kulu demedi ki biz bu proje içerisinde yer almayacağız. Sadece 'Allah sizi başımızdan eksik etmesin' dediler. Bizim şu anda özellikle buradaki belediye binası ve çevresi ile ilgili yapmış olduğumuz dönüşüm modeli Türkiye'de toplu konutun altına imza attığı, bizim de altına imza attığımız ilk örnektir. Bundan sonra bu örnekler yaygınlaştığında vatandaş benden ne alıyorsun bana ne veriyorsun pazarlığını çok fazla yapmayacak.
Türkiye'nin kalbi Küçükçekmece Arena'da atacakÇALIŞMALARI devam eden Küçükçekmece Arena'yla ilgili Başkan Aziz Yeniay, 'Bu bir imaj planlamasıdır. Kapalı alanda yaklaşık on bin kişi, açık alanda da 40 bin kişiyi ağırlayacağız' dedi. Yeniay şöyle devam etti: 'Türkiye'den ya da yurtdışından büyük şovlar buraya gelecek. Küçükçekmece'de oturan vatandaşlar konser, sinema ve tiyatro için Küçükçekmece dışına çıkmıyorlar. Bu projeler sayesinde Küçükçekmecelilik bilincini oturttuk. Bununla beraber yeni yeni yapılar gelecek. Yeni kültür merkezleri gençlik merkezleri gelecek. Yine bir TEMA Park projesi var ki ilçe açısından son derece önemli, müteşebbis tarafından yapılacak. Türkiye'nin en büyük fuarı geliyor. Yanında da Disneyland ve eğlence merkezi olacak. Türkiye'nin kalbi burada atacak.
Bir arpa boyu ilerleyemedik
HAVA MANİA'YI YIKAMIYORUZ: 
Sefaköy, Atatürk Havalimanı pistlerinin hemen dibinde. Dolayısıyla burası 'Hava Mania' alanı içerisinde. Bunun belirli bir mesafesi var. Şimdi buradaki çoğu bina, yıllar önce planların dışına göre yapılmış. 'Hava Mania' alanına çoğu iki metre, beş metre tecavüz etmiş. Hava Mania bölgesinde bulunan evlerin dönüşümleriyle ilgili Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'yle görüşüyoruz ama bir arpa boyu ilerleyemedik.
Halk gondolla dolaşacak
MEYDANA VENEDİK MODELİ: 
Küçükçekmece Meydanı'nı komple yıkacağız. Buraya oteller, restoranlar yapacağız. Turizm merkezi olacak. Vatandaş gondollarla dolaşacak. Şu anda orada 65 bin metrekare şu anda var olan bina var. Hepsini yıkıyoruz. 45 bin metrekare inşaat yapıyoruz. Dikkatinizi çekiyorum. Yoğunluk artırmadık yapı yoğunluğunu azalttık. Çünkü bazı şeyler vardır ki azaldıkça kıymetlenir.
Kentsel dönüşüme vatandaştan başladıkGÖREVE geldiği 2004 yılında kendi açısından tablonun hiç iç açıcı olmadığını belirten Başkan Aziz Yeniay, şöyle dedi: 'Anketler yaptık. Sorulardan bir tanesi 'Kendinizi Küçükçekmeceli görüyor musunuz?' Evet diyenlerin oranı yüzde 36'ydı. Geriye kalanlar ise kendilerini Küçükçekmeceli olarak görmüyordu. Bunların nedenlerini araştırdık. Altyapı, yeşil alan, sinema, tiyatro yoktu. Küçükçekmece'de oturanların tamamına yakını izin günlerini ilçe dışında geçiriyordu. Sinemaya Bakırköy'e gidiyordu. 
BİLGİ EVLERİ AÇTIK 
BURADA her türlü aktiviteler var. Yabancı dil kursları, tiyatro, bağlama, gitar, tango ve bilgisayar kursları düzenliyoruz. Çocuklar internet kafe yerine burada zaman geçiriyor. Bilgi Evleri'nde şu anda 38 bin öğrencimiz var. Sayıyı 45 bine çıkaracağız. Bu manada özellikle biz eğitim kültür ve sanatı ayrıcalıklı olarak tutuyoruz. Festivaller yapılıyor sosyal aktiviteler yapılıyor. Artık tiyatro izleyici sayımız yılda 80 binler civarında. Yani biz kentsel dönüşüme 8 buçuk yıl öncesinden insanları dönüştürerek başladık.'

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var