Bakanlık raporu: Yılda 43 milyon dolar gelir sağlanıyor
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü (TVKGM) ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye (UNDP Türkiye) tarafından ortaklaşa yürütülen 'Türkiye’nin Deniz ve Kıyı Koruma Alanları Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi' kapsamında hazırlanan ve geçtiğimiz Eylül ayında tamamlanan 'Ayvalık Adaları Tabiat Parkı Ekonomik Analiz Raporu'na göre bölgenin yıllık ekonomik değeri 43 milyon Dolar olarak açıklanmıştı. Söz konusu tutarın yaklaşık 38 milyon Dolarlık kısmının turizm ve rekreasyon hizmetlerinden elde edildiği belirtilen raporu hazırlayan kuruluşlardan biri olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın bölgede RES'e onay vermesi şaşkınlık yarattı.
Yöre halkı: "Geleceğimiz yok edilmek isteniyor"
Ayvalık Adaları Koruma Platformu'ndan yapılan konuyla ilgili yazılı açıklamada, Türkiye’nin en büyük tabiat parkı olmasının yanında en güzel doğa ve turizm alanlarından biri olan Cunda Adası'nın, rüzgâr enerjisi için feda edilmek istendiği belirtilerek, "Aslında yok edilen Cunda’nın doğası, kültürü, turizmi ve görsel zenginliğidir. Yok edilmek istenilen Cundalıların ve bizim geleceğimizdir" görüşüne yer verildi.
AKP düzenlemesi korunan alanları yıkıma açtı
Daha önce Cunda Adasındaki tepelere RES (Rüzgâr Elektrik Santrali) için başvuran şirketin talebinin, Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu ve Ayvalık Belediyesi tarafından reddedildiği anımsatılan açıklamada, Yırcalı Şirketler Grubu'na ait Balres adlı firmanın, milli parklar, tabiat parkları ve benzeri alanlarda madencilerin, HES ve RES’lerin önünü açmak için AKP tarafından yapılan yeni düzenlemeler sonucunda RES yeniden başvurduğunun altı çizilerek, "2008 yılında kabul edilmeyen başvurular Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Balıkesir Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunun 25 Eylül 2012 tarih ve 19 sayılı kararı ile kabul edildi. Böylece tamamı 1. Derece Doğal SİT alanı olan Ayvalık Adaları Tabiat Parkının en güzel noktasına ve mutlak koruma alanına, yani Cunda Adası’nın tepesine 24 adet rüzgâr türbini kurulacak" denildi.
"'RES'e değil, tabiat parkına yapılmasına karşıyız"
Yenilenebilir enerjiye karşı olunmadığının altı çizilen platform açıklamasında, güneş, dalga ve rüzgâr gibi enerji kaynaklarının platform tarafından da kabul edilerek savunulduğu ifade edilerek şöyle denildi: "ülkemiz rüzgâr, güneş ve dalga enerjisi açısından inanılmaz olanak ve geniş alanlara sahiptir. Bu nedenle bu tür enerji kaynakları için çok fazla alan mevcuttur. Bizler RES adı altında kültür ve doğa katliamına karşıyız. RES’e değil, Cunda ve tabiat parkında yapılmasına karşıyız! Bizler Cunda halkının geleceğini ve ekonomisini etkileyecek olumsuzluklara karşıyız."
Türkiye'nin en büyük tabiat parkı
Cunda Adasına RES yapılmasına karşı olunduğu vurgulanan platform açıklamasında, RES yapılacak alanın Türkiye'nin en büyük tabiat parkı ve 1. Derece Doğal SİT alanı olduğunun altı çizilerek çok farklı ekosistemleri içeren tabiat parkımız, deniz, deniz altı ve karasal açıdan inanılmaz tür zenginliğine sahip olduğuna işaret edildi.
Seyir terasına RES kurulması silueti bozacak
Sahip olduğu değerler nedeniyle parka sahip çıkılması çağrısına yer verilen açıklamada, RES kurulması planlanan noktaların parkın en güzel seyir teraslarından biri olduğu belirtilerek "RES’le birlikte parkın önemli bir görünüm değeri ortadan kalkacaktır. Bu da Cunda’nın siluetini tamamen bozacak ve inanılmaz bir görüntü kirliliği oluşturacaktır" görüşüne yer verildi.
Yöre halkı RES'e neden karşı çıkıyor?
RES kurulacak alanın tamamen ormanlık olduğu kaydedilen açıklamada, projenin uygulamaya konulması durumunda ortaya çıkabilecek yıkımın altı çizilerek ayrıca şu görüşlere yer verildi:
-24 adet türbinin oturtulacağı temelle birlikte; ara yollar, nakil hatları, ulaşım vb. eklendiğinde önemli oranda ormanlık alan tahrip edilecektir. Böylece binlerce ağaç kesilerek bir yeşil katliam oluşacaktır. Bunun sonucunda da Cunda’nın değeri yok olmaya başlayacaktır.
-Cunda Adası, turizm açısından çok önemli bir markadır. Turizm geliri Cunda ve Ayvalık açısından önemli bir girdi oluşturmaktadır. Cunda’nın tahrip edilmesiyle bir turizm markası yok olabilir, esnafın ve halkın tek gelir kaynağı eriyebilir. Bu da zincirleme olarak bir yıkım demektir.
-Cunda Adası ve Tabiat Parkı UNESCO tarafından Türkiye'de belirlenen 6 Önemli Kıyı Koruma Alanlarından biri seçilmiştir. Bu alan korunmalıdır. Elde edilecek enerjinin deniz altından taşınmasıyla deniz tahrip edilecek, zaten azalan balık üretimi olumsuz etkilenecektir. Bu da balıkçılıkla geçinen çok sayıda ailenin durumunu olumsuz etkileyeceği gibi aynı zamanda deniz altı canlı yaşamını da bozacaktır.
-Cunda Adasına bir kez rüzgâr türbinleri kurulursa bunun devamı gelecek ve adanın birçok noktasına yeni türbinler kurulacaktır. Bu da yeni doğa katliamları demektir. Bundan sonra oluşacak yeni katliamlara şimdiden dur demek ve emsal oluşturmasına engel olmak için Cunda ve tabiat parkında RES’e hayır diyoruz. Cunda’yı, parkımızı, doğamızı korumak için tek ses, tek yürek olmalıyız. Aksi takdirde tek tek yem olup gideceğiz. Birlikte hareket edersek başarabiliriz.
-Çocuklarımıza, torunlarımıza, gelecek nesillere karşı sorumluluklarımız var. Borcumuz var. Yarın vicdanlarımız rahat bir şekilde yataklarımıza uzanmak istiyorsak ve torunlarımıza karşı yüzümüzü yere eğmeden konuşmak istiyorsak; bugün bunun gereklerini yerine getirme günüdür. Belki yarın artık çok, ama çok geç olabilir.
Yusuf Yavuz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder