5 Kasım 2012 Pazartesi

Bakanlık, Ayvalık'ta 'RES'men kıyımın önünü açtı!

Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde bulunan Cunda Adası'ndaki tepelere Rüzgar Enerjisi Santrali (RES) kurulması için özel bir şirket tarafından yapılan başvuru Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından kabul edildi. Bölge halkı tepkili.
Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde bulunan Cunda Adası'ndaki tepelere Rüzgar Enerjisi Santrali (RES) kurulması için özel bir şirket tarafından yapılan başvuru Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından kabul edildi. Tabiat parkı ve 1. Derece Doğal Sit Alanı statüsündeki bölge için 2008 yılında reddedilen başvurunun kabul edilmesiyle birlikte Cunda'ya 24 adet rüzgar türbini kurulacağını belirtilirken bölge halkı karara tepkili.
Bakanlık raporu: Yılda 43 milyon dolar gelir sağlanıyor
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü (TVKGM) ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye (UNDP Türkiye) tarafından ortaklaşa yürütülen 'Türkiye’nin Deniz ve Kıyı Koruma Alanları Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi' kapsamında hazırlanan ve geçtiğimiz Eylül ayında tamamlanan 'Ayvalık Adaları Tabiat Parkı Ekonomik Analiz Raporu'na göre bölgenin yıllık ekonomik değeri 43 milyon Dolar olarak açıklanmıştı. Söz konusu tutarın yaklaşık 38 milyon Dolarlık kısmının turizm ve rekreasyon hizmetlerinden elde edildiği belirtilen raporu hazırlayan kuruluşlardan biri olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın bölgede RES'e onay vermesi şaşkınlık yarattı.
Yöre halkı: "Geleceğimiz yok edilmek isteniyor"
Ayvalık Adaları Koruma Platformu'ndan yapılan konuyla ilgili yazılı açıklamada, Türkiye’nin en büyük tabiat parkı olmasının yanında en güzel doğa ve turizm alanlarından biri olan Cunda Adası'nın, rüzgâr enerjisi için feda edilmek istendiği belirtilerek, "Aslında yok edilen Cunda’nın doğası, kültürü, turizmi ve görsel zenginliğidir. Yok edilmek istenilen Cundalıların ve bizim geleceğimizdir" görüşüne yer verildi.
AKP düzenlemesi korunan alanları yıkıma açtı
Daha önce Cunda Adasındaki tepelere RES (Rüzgâr Elektrik Santrali) için başvuran şirketin talebinin, Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu ve Ayvalık Belediyesi tarafından reddedildiği anımsatılan açıklamada, Yırcalı Şirketler Grubu'na ait Balres adlı firmanın, milli parklar, tabiat parkları ve benzeri alanlarda madencilerin, HES ve RES’lerin önünü açmak için AKP tarafından yapılan yeni düzenlemeler sonucunda RES yeniden başvurduğunun altı çizilerek, "2008 yılında kabul edilmeyen başvurular Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Balıkesir Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunun 25 Eylül 2012 tarih ve 19 sayılı kararı ile kabul edildi. Böylece tamamı 1. Derece Doğal SİT alanı olan Ayvalık Adaları Tabiat Parkının en güzel noktasına ve mutlak koruma alanına, yani Cunda Adası’nın tepesine 24 adet rüzgâr türbini kurulacak" denildi.
"'RES'e değil, tabiat parkına yapılmasına karşıyız"
Yenilenebilir enerjiye karşı olunmadığının altı çizilen platform açıklamasında, güneş, dalga ve rüzgâr gibi enerji kaynaklarının platform tarafından da kabul edilerek savunulduğu ifade edilerek şöyle denildi: "ülkemiz rüzgâr, güneş ve dalga enerjisi açısından inanılmaz olanak ve geniş alanlara sahiptir. Bu nedenle bu tür enerji kaynakları için çok fazla alan mevcuttur. Bizler RES adı altında kültür ve doğa katliamına karşıyız. RES’e değil, Cunda ve tabiat parkında yapılmasına karşıyız! Bizler Cunda halkının geleceğini ve ekonomisini etkileyecek olumsuzluklara karşıyız."
Türkiye'nin en büyük tabiat parkı
Cunda Adasına RES yapılmasına karşı olunduğu vurgulanan platform açıklamasında, RES yapılacak alanın Türkiye'nin en büyük tabiat parkı ve 1. Derece Doğal SİT alanı olduğunun altı çizilerek çok farklı ekosistemleri içeren tabiat parkımız, deniz, deniz altı ve karasal açıdan inanılmaz tür zenginliğine sahip olduğuna işaret edildi.
Seyir terasına RES kurulması silueti bozacak
Sahip olduğu değerler nedeniyle parka sahip çıkılması çağrısına yer verilen açıklamada, RES kurulması planlanan noktaların parkın en güzel seyir teraslarından biri olduğu belirtilerek "RES’le birlikte parkın önemli bir görünüm değeri ortadan kalkacaktır. Bu da Cunda’nın siluetini tamamen bozacak ve inanılmaz bir görüntü kirliliği oluşturacaktır" görüşüne yer verildi.
seytan-sofrasi-cunda1.jpg
Yöre halkı RES'e neden karşı çıkıyor?
RES kurulacak alanın tamamen ormanlık olduğu kaydedilen açıklamada, projenin uygulamaya konulması durumunda ortaya çıkabilecek yıkımın altı çizilerek ayrıca şu görüşlere yer verildi:
-24 adet türbinin oturtulacağı temelle birlikte; ara yollar, nakil hatları, ulaşım vb. eklendiğinde önemli oranda ormanlık alan tahrip edilecektir. Böylece binlerce ağaç kesilerek bir yeşil katliam oluşacaktır. Bunun sonucunda da Cunda’nın değeri yok olmaya başlayacaktır.
-Cunda Adası, turizm açısından çok önemli bir markadır. Turizm geliri Cunda ve Ayvalık açısından önemli bir girdi oluşturmaktadır. Cunda’nın tahrip edilmesiyle bir turizm markası yok olabilir, esnafın ve halkın tek gelir kaynağı eriyebilir. Bu da zincirleme olarak bir yıkım demektir.
-Cunda Adası ve Tabiat Parkı UNESCO tarafından Türkiye'de belirlenen 6 Önemli Kıyı Koruma Alanlarından biri seçilmiştir. Bu alan korunmalıdır. Elde edilecek enerjinin deniz altından taşınmasıyla deniz tahrip edilecek, zaten azalan balık üretimi olumsuz etkilenecektir. Bu da balıkçılıkla geçinen çok sayıda ailenin durumunu olumsuz etkileyeceği gibi aynı zamanda deniz altı canlı yaşamını da bozacaktır.
-Cunda Adasına bir kez rüzgâr türbinleri kurulursa bunun devamı gelecek ve adanın birçok noktasına yeni türbinler kurulacaktır. Bu da yeni doğa katliamları demektir. Bundan sonra oluşacak yeni katliamlara şimdiden dur demek ve emsal oluşturmasına engel olmak için Cunda ve tabiat parkında RES’e hayır diyoruz. Cunda’yı, parkımızı, doğamızı korumak için tek ses, tek yürek olmalıyız. Aksi takdirde tek tek yem olup gideceğiz. Birlikte hareket edersek başarabiliriz.
-Çocuklarımıza, torunlarımıza, gelecek nesillere karşı sorumluluklarımız var. Borcumuz var. Yarın vicdanlarımız rahat bir şekilde yataklarımıza uzanmak istiyorsak ve torunlarımıza karşı yüzümüzü yere eğmeden konuşmak istiyorsak; bugün bunun gereklerini yerine getirme günüdür. Belki yarın artık çok, ama çok geç olabilir.
Yusuf Yavuz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var