Hayber Gürsoy : İstanbul’un Manhattan’ı oluyor!

5 Kasım 2012 Pazartesi

İstanbul’un Manhattan’ı oluyor!

500 milyon liraya yepyeni bir yüze kavuşacak

Mert İNAN / VATAN HABER MERKEZİ

Başbakan Erdoğan’ın kentsel dönüşüm startını verdiği Esenler, 500 milyon liraya yepyeni bir yüze kavuşacak. Dev projede lüks konutlar, oteller, iş merkezleri ve hastaneler kurulacak. Esenler Belediye Başkanı Tefik Göksu, “Vatandaşla kat karşılığı anlaşıyoruz. 60 bin liraya inşa edilecek daireler, 300 bin liradan alıcı bulacak. Esenler’i İstanbul’un Manhattan’ı yapacağız” dedi.
Türkiye genelinde 5 Ekim tarihi itibarıyla başlatılan kentsel dönüşüm seferberliğinde en önemli duraklardan biri İstanbul’un Esenler ilçesi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın startı verdiği Esenler’de hummalı bir çalışma sürüyor. Belediyeye bağlı 50 kişilik ‘kentsel dönüşüm danışmanı’ yıkım yapılacak konut sakinleriyle tek tek konuşup, projeleri anlatıyor. Deprem riskine karşı Havalimanı Mahallesi’nde 1.210, Tuna Mahallesi’nde 350 konut yıkılarak, yerlerine yüksek katlı akıllı binalar yapılacak. Esenler Belediye Başkanı Tefik Göksu, 60-70 bin lira maliyetle inşa edilecek dairelerin proje tamamlandığında 300 bin liradan alıcı bulacağını açıkladı.
Göksu, “Esenler’de afet riskli alan çerçevesi, planlama yolu ve bireysel olmak üzere üç dönüşüm modeli uyguluyoruz. Sadece Havalimanı Mahallesi’nde 8 bin vatandaşı ilgilendiren ilk etap kentsel dönüşüm gerçekleşecek. Bir çok kişiyle sözleşme ve anlaşmaların büyük çoğunluğunu tamamladık. Vatandaşların mağdur olmaması için yıkılacak yerlerdeki, dükkan sahiplerine 1.000, konut sahiplerine aylık 500 lira kira yardımı yapacağız. Vatandaşla kat karşılığı anlaşıyoruz. Konut sayısı kadar vatandaşımıza daire vereceğiz. Vatandaş payına düşen 2 odalı ev yerine 3 odalı bir daire isterse küçük bir fark ödeyecek. Bankaların verdiği konut kredi faizlerinin yarısı tutarında 10 yıl vadeli ödeme planları çıkartacağız” dedi.
Esenler’in yeniden dönüşüm projesinin 500 milyon liraya malolduğunu belirten Göksu, bulundukları bölgede farklı konseptler yaratacaklarını söyledi. Tefik Göksu, şöyle devam etti: “Oteller, iş merkezleri ve hastaneler kuracağız. Büyük yatırımcılar değer kazanan lokasyondaki Esenler için yarışıyor. Yatırımcıya ‘Al sana bedava arsa, iş merkezi, otel veya hastaneni yap, ama karşılığında bana bir yüksek katlı bina yapacaksın’ diyoruz. Sistem kendisini finanse edecek. Esenler, 2023’te İstanbul’un Manhattan’ı olacak. 15 yıl sonra Esenler’i ‘İşte bu’ denecek bir ilçe yapmayı hedefliyoruz.”
Çöpten para kazanıp vatandaşa dağıtacak
TEFİK Göksu, iki mahallede 24 ay sonra konut teslimi yapacaklarını, projenin ise 30 ayda tamamlanacağını söyledi. Göksu, şu bilgileri verdi:
“Ocak’ta temelleri atıyoruz. Proje tamamlandığında 72 bin metrekarenin, 49 bini yeşil alan olacak. Yeni yapacağımız konutlar 20 katlı olacak. Binalara ekolojik geri dönüşüm sistemi kuruyoruz. Esenler’de bundan sonra hiçbir bina ekolojik geri dönüşüm sistemi olmadan proje onayı alamayacak. Binaların orta koridorlarında her kattan aşağı atılacak bir çöp tünel sistemi olacak. Çöpler en alt kattaki kutulara düşecek. Ekolojik geri dönüşüm sistemi atılan çöpleri ayrıştıracak. Ayrışan çöpler satılarak ekonomik katma değer yaratılacak. Geliri hane sahiplerine dağıtılacak.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom)

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.

O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.

Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.

Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...

Avukat 1

Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.

Avukat 2

George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".

Avukat 3

Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''

Avukat 4

Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''

Avukat 5

Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”