22 Aralık 2015 Salı

FED'in Faiz Artırımının Beklenen Sonuçları


FED’in faiz artırımının beklenen sonuçları: yükselen döviz kuru, azalan sermaye girişleri, artan sermaye çıkışları. Ya ülkeden her yıl yasal olmayan biçimde çıkan milyarlarca dolar ?


Artık Fed’in önümüzdeki iki gün içinde faiz oranlarını yükseltmesine kaçınılmaz gözüyle bakılıyor.  Uzunca bir süredir beklenen olacak ve 2008 kriziyle beraber neredeyse sıfıra yakın tutulan Fed faizleri aradan geçen yedi yıldan sonra artırılacak.

Fed faizlerinin bu kadar uzun süre çok düşük tutulması 2008 krizinin derinliğinin de bir göstergesi aslında.  Yeni finansal balonların şişirilmesini önlemek ve finansal istikrarı sağlamak gerekçeleriyle faiz oranlarının yükseltilmesi küresel kapitalizmi içinde bulunduğu derin durgunluktan çıkartmak bir yana, bu krizi “yükselen ekonomiler” olarak tabir edilen ve aralarında Türkiye’nin de bulunduğu ülkelere ihraç etmek yoluyla daha da derinleştirecek gibi görünüyor. Aslında bu aktarma süreci son iki yıldır işliyor.

Fed’in faiz artırımı kararından en çok Türkiye gibi ciddi cari açık sorunu olan ve yüksek düzeyde özel sektör dış borç stokuna sahip bulunan ülkelerin etkileneceği açık. Bu hem doların kurunu yükseltecek, hem de ülkeden sermaye çıkışlarını artıracak. Nitekim finansal piyasalar hali hazırda bu faiz artımını fiyatladılar bile.

Örneğin BNP Pariba’nın raporu’na göre[1], “Aralık 15-16’da Fed’in faiz oranlarını artırmasının ardından T.C.Merkez Bankası da faiz oranlarını artırmak durumunda kalacaktır. Bu da kısa dönemli risklerin daha da artmasına neden olacak. TL hala aşırı değerlidir. Bu nedenle de hem Rusya ile artan jeo politik riskler hem de Fed’in faiz artırımı TL’nin daha da değer kaybetmesine neden olacaktır”.

Goldman Sach, Fed’in faiz artırımının ardından T.C.Merkez Bankası’nın temel faiz oranını % 12’ye yükselteceğini öngörüyor. Keza kuruluş 2016 yılı için kuru, 1 $ = 3,65 Lira olarak tahmin ediyor[2].

Yeni dönemde yabancı fon sağlama maliyetinin Türk bankaları için hızla artacağının altını çizen Deutche Bank’a göre Fed’in faiz artırımı 2016 yılında Türkiye’nin en büyük stres kaynağı olacak . Bankaya göre[3]:”Türkiye her ne kadar 2013 yılında ABD’de yaşanan parasal sıkılaştırma sonrasında hazırlığını yapmış olsa da özellikle düşük büyüme hızı ve faiz yükselişi Türkiye’deki bankaların dış borçlanma maliyetlerini artıracaktır. Türkiye’nin 2008 krizinden bu yana uluslararası para piyasalarından borçlanma oranı üç kat artarak, bankacılık kredilerindeki yabancı kaynak payının % 40’a kadar çıkmasına neden oldu. Bu bağlamda Türk bankalarının en büyük riski döviz cinsinden borçlar ve 2016 yılındaki roll over maliyetlerinin yükselecek olmasıdır. Bu arada yabancı kaynak girişindeki azalma bu tabloyu daha da kötüleştiriyor.  2015 yılının ilk çeyreğinde Türkiye’ye olan yabancı kaynak girişinde 359 milyar dolarlık bir artış söz konusu iken,  sonrasında 3,3 milyar dolarlık bir azalma görüldü. Bir başka deyimle 2015 yılında yabancı kaynak girişi % 5,5 oranında azaldı. Fed’in faiz artırımı bu kez sermaye çıkışlarını hızlandırarak bankaların kırılganlığını daha da artıracaktır. Bu gelişmelerden ilk etkilenecek olan bankalar ise Yapı Kredi, Vakıf Bank ve Akbank olacaktır” .

Yasa dışı para çıkışları artarak devam ediyor

Türkiye ekonomisinin can suyu haline gelen yabancı kaynak girişi ile ilgili bu tür olumsuz gelişmeler ve yorumlar mevcutken, bu kez Global Financial Integrity (GFI) adlı bir başka uluslararası kuruluş, Türkiye’den yasal olmayan biçimlerdeki sermaye çıkışlarının ne denli büyük olduğunu ve son on yıldır bunun giderek arttığını yayımladığı bir raporda ortaya koydu[4]  


Rapor aslında genel olarak azgelişmiş ülkelerden dışarıya çıkan fonlarla ilgili.  Raporu düzenleyen iktisatçılar Dev Kar ve Joseph Spanjers’e göre, 2004-2013 döneminde azgelişmiş ülkelerden dışarıya çıkan yasadışı toplam sermaye miktarı 7,8 trilyon dolar.


Bunun 6,5 trilyon dolarlık kısmı dış ticaret sırasında yapılan sahtekârlıklarla gerçekleştiriliyor. Yani aşağıdaki tablodan da görüleceği gibi, ithalat faturalarının mal bedellerinin çok üstünde değerlerden kesilmesi ya da ihracat bedellerinin düşük faturalanması biçimindeki yolla dışarı çıkartılan fonların oranı 2013 yılında % 83’ü buluyor. Kalan kısım ise diğer sıcak para kaçırmaları biçiminde (net hata ve noksan kalemindeki azalma) gerçekleşiyor.


Rapora göre Çin, Rusya, Meksika, Hindistan ve Malezya bu yolla ülke dışına en fazla para çıkartan ülkeler. Çin ve Rusya’nın neo liberal dönemle birlikte hızla kapitalistleşen ülkeler olduğunun, Meksika’nın ise uyuşturucu ticaretinin merkezinde yer alan bir ülke olduğunun altını çizmek gerekir. Her üç ülkede de gelir ver servet bölüşümündeki adaletsizlik düzeyi dünya ortalamasının çok üstünde.


Sahra Altı Afrika ülkeleri ise çıkan paranın milli gelirlerindeki payı açısından en büyük paya sahip olan ülkeler. Bu oran bu bölgede % 6’nın üzerinde seyrediyor.

Tek başına 2013 yılında azgelişmiş ülkelerden çıkan para miktarı ise 1,1 trilyon ABD dolarını buluyor. 2004 yılındaki miktar bunun yarısından azdı: 465,3 milyar dolar.  Bu da yasal olmayan biçimlerde azgelişmiş ülkelerden metropollere ve muhtelif vergi cennetlerine çıkartılan finansal kaynakların giderek artmakta olduğunu gösteriyor ve kapitalizm-mafya ilişkisini gündeme getiriyor: Kapitalizm yasal mafya, mafya yasa dışı kapitalizm?

Finansal suçlar konusunda uzun yıllardır uzman olan kurumun başkanı Raymond Baker’e göre, dışarı çıkartılan bu paralar yükselen ekonomilerin karşı karşıya kaldığı en büyük ekonomik zarara neden oluyorlar.

Rapordan bazı bulgular:

Yasal olmayan yollarla dışarı çıkan bu fonların tutarı azgelişmiş ülke ekonomilerinin milli gelirlerinin ortalama % 4’üne denk düşüyor.
Bu oran Sahra altı Afrika’da % 6,1’, aralarında Türkiye’nin de yer aldığı Gelişmekte Olan Avrupa’da % 5,9, Asya’da % 3,8 olarak gerçekleşti.
Araştırılan on yılın yedisinde bu ülkelere yapılan dış yardımların bu ülkelerden çıkan kaynakların çok gerisinde kaldığı görülüyor. Öyle ki. 2013’te bu ülkelerden çıkan (grafikte kırmızı çizgi ile gösterilen) 1,1 trilyon dolar iken bu ülkelere dış yardım biçiminde giren  para miktarı (grafikte yeşil çizgi ile gösterilen) 99 milyar doları ancak bulabildi (s.15). Yani emperyalist kapitalist sistem kaşığın ucuyla verip, ağzıyla geri alıyor.
FED'in Faiz Artırımının Beklenen Sonuçları

(GFI, s.15)

2004-2013 döneminde fon çıkışları Asya’da reel olarak  % 8,6 ve gelişmekte olan Avrupa’da % 7 oranında artış gösterdi.


FED'in Faiz Artırımının Beklenen Sonuçları



(GFI, s.6)

Dışarıya en fazla fon kaçıran ülkeler

Yasal olmayan yollarla dışarıya en fazla para çıkaran ülkelerin başında ilk sırada, yıllık ortalama 139,2 milyar dolar ve toplamda 1,39 trilyon dolar ile Çin; ikinci sırada yıllık 105 milyar dolar ve toplamda 1 trilyon dolar ile Rusya; üçüncü sırada yıllık 52,8 milyar dolar ve toplamda 528 milyar dolar ile Meksika; dördüncü sırada yıllık 51 milyar dolar ve toplamda 510 milyar dolar ile Hindistan ve beşinci sırada yıllık 42 milyar dolar ve toplamda 419 milyar dolar ile Malezya yer alıyor.





Türkiye’den çıkışlar

Aşağıdaki tablodan da görüleceği üzere, araştırılan toplam 149 ülke ve en fazla fon çıkartan ilk 20 ülke arasında Türkiye 12. Sırada bulunuyor.

Rapora göre Türkiye’den 2004-2013 döneminde dışarı çıkan yasal olmayan para miktarı yılda ortalama 15,5 milyar dolar ve toplamda 154,5 milyar dolar oldu. Bu miktar şu an Türkiye GSYH’sinin yaklaşık beşte birine denk düşüyor. Bu miktar dış borç anapara ya da faiz ödemelerini içeren bir miktar değil. Tamamına yakını usulsüz faturalama ile yurt dışına çıkartılan bir miktar[5].  Sadece 2006 ve kriz yılı olan 2009 yılında çıkan para miktarı azalma gösteriyor. Bu yılların dışında her yıl çıkan miktar artıyor, öyle ki sadece 2013 yılında bu tutar 26 milyar doları aşıyor.



[1] BNP Pariba, Global EM Strategy Plus, 27 November 2015, s. 18-20.

[2] Goldman Sachs, Turkey: Banks, 25 November 2015.

[3] Deutche Bank Market Research, Turkish Equities Strategy, 2 December 2015,  s. 29, 34.



[4] Global Financial Integrity (GFI), (Illicit Financial Flows from Developing Countries: 2004-2013″ ,  http://www.gfintegrity.org/press-release/new-study-illicit-financial-flows-hit-us1-1-trillion-in-2013, December 8, 2015.

[5] GFI, agr, s. 37.

Etiketler: sermaye, Dolar, faiz, Mustafa Durmuş, FED


Mustafa Durmuş 
siyasihaber

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var