2 Aralık 2015 Çarşamba

Karabağlar kentsel dönüşüm mağdurları kızgın

 

 


Karabağlar’da dönüşüm mağdurlarının açtığı davanın sonucunu beklemeden imar planlarını iptal ederek yeni plan hazırlayan bakanlığın hamlesi bölge sakinlerini kızdırdı
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2012 yılında riskli alan ilan edilen ve kentsel dönüşüm yapılacağı duyurulan Karabağlar’daki 540 hektarlık alanın ilk etabı olarak belirlenen 101 hektarlık bölümüyle ilgili planlar, geçtiğimiz günlerde iptal edilmişti. Yaklaşık 15 mahalleyi ilgilendiren dönüşüme dair Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na karşı 3 yıldır mücadele eden bölge halkı, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanunu artık ‘güçlünün yasası’ olarak tanımlıyor. Dönüşüm mağdurları bölgenin riskli alan ilan edilmesine yönelik kararının iptaline yönelik İzmir Bölge İdare Mahkemesi’ne açtığı dava sürerken, Ankara’nın yaptığı plan değişikliği ile şaşkına dönen mahalleli, Anayasal haklarının zorla elinden alınmak istendiğini savundu. Karabağlar Kentsel Dönüşüm Hak Arayanlar Derneği Başkanı Halil Ecevit; “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, açtığımız davanın sonucunu beklemeden planları iptal etti. Bakanlık, hamle yaparak üstünlük sağlamak ve bizleri yıldırmak istiyor. Yaptıkları bu işgal yasasından vazgeçeceğe benzemiyorlar. Halkın malı üzerinde bu işgal yasası zorla uygulanmaya çalışıldığı sürece yaşam alanlarımıza çok daha sıkı sarılacağımızı belirtmek isteriz. Anayasal haklarımızı zorla, güç zoruyla elimizden almaya çalışılıyor” dedi.
RANT YASASI
6306 sayılı yasanın; göç yasası, güçlünün yasası, rant yasası olduğunu belirten Ecevit, bu yasayı tanımadıkları ve hukuk çerçevesinde haklarını sonuna kadar arayacaklarını dile getirdi. Karabağlar Kentsel Dönüşüm mağdrularının yaşadığı bir diğer sorun ise uzun bir süredir almak için uğraştıkları tapu… 2981 sayılı İmar Affı Kanunu çerçevesinde tapularını almak için mücadele veren mahalle sakinleri tapularına henüz kavuşamadı. 31 Mayıs 2018 yılına kadar tapusunu alamayan vatandaş, evleri üzerinde söz sahibi olamayacak. Ecevit; “2981 sayılı yasa gereği tapusunu alamamış olan hak sahiplerine tapu devri tüm yoğun başvuru ve taleplerimize rağmen yapılmamakta. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, vatandaşların barınma haklarına gayrı yasal el koymuş durumda. Bir yılı aşkın süredir başvuruda bulunmadığımız hiçbir yetkili birim kalmadı ama maalesef bu güne kadar hiçbir somut gelişme yaşanmadı” dedi.
Karabağlar’da 540 hektarlık riskli alan ilan edilen mahallelerde 1. Etap olarak tanımlanan 101,4 hektarlık kısmına ilişkin, 1/5000’lik Nazım İmar Planı ile 1/1000’lik Uygula imar planı revize edilerek içerisine İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin dönüşüm çalışmalarını başlattığı 122 hektarlık Gaziemir Aktepe-Emrez Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı için hazırlanan birinci etap planlar da dahil edilerek askıya çıkarılmıştı.
Umut KARAKOYUN
9 eylül

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var