- BAYRAKTAR KENTSEL DÖNÜŞÜM İÇİN ‘RANT DEMEK HAKSIZLIK’ DEDİ
- Sinem Uğurlu
- Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, “Kentsel dönüşüm 500 milyarlık rant yasasıdır” şeklindeki eleştirilere cevap verdi. “Bu yasaya rant demek haksızlıktır” diyen Bayraktar, 5 Ekimden itibaren başlayacak yıkımların Valilik denetiminde polis ekiplerince yapılacağını söyledi. Bayraktar’ın açıklamalarını değerlendiren; Şehir Plancıları Odası (ŞPO) İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman, yıkımların sağlıklı kent yaratma amacını taşımadığını ifade etti.
500 MİLYARLIK RANTBayraktar önceki gün yaptığı açıklamada; yaklaşık 6.5 milyon konutun yenileneceğini, 5 Ekimden itibaren 33 ilde kentsel dönüşümün başlayacağını söyledi. Bayraktar açıklamasında şunları ifade etti: “Bu yasaya rant demek haksızlıktır. Biz diyoruz ki 500 milyarlık ekonomi olacak, yatırım olacak. Bunu kim yapacak; özel sektör, ihalesini kim yapacak; özel sektör. Biz ne yapacağız, kiracıya yardım edeceğiz, faizine yardımcı olacağız. Eğer vatandaşa rant sağlayacaksa sağlasın, helal olsun.” Bayraktar’ın bu sözleri sarfettiği yer ise Türkiye Müteahhitler Birliği’nin Sheraton Otel’deki toplantısı.
‘POLİS’Lİ DÖNÜŞÜMBayraktar, ayrıca, kolluk kuvvetlerinin işlerini daha iyi yapabilmeleri için, dönüşümün illerde valilerin amirliğinde yürütüleceğini de aktardı. Böylece belediyelerin ve özel sektörün daha rahat çalışabileceğini kaydetti.
Dönüştürülmek istenen alanların afet riski taşımadığını belirten ŞPO İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman, “Daha çok rant alanlarıdır. Elbette ki, İstanbul’un yeniden yapılandırılmaya ihtiyacı var. Ancak afet yasasının izlediği yöntem doğru bir yöntem değil. Piyasa koşullarına terk edilmiş bir dönüşüm olamaz. Biz kamunun yararına olan, vatandaşın mağdur edilmeyeceği yerinde bir dönüşümü savunuyoruz” diye konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)
SÖNMEZ: VATANDAŞA YÜK GETİRECEKEkonomist Mustafa Sönmez, hükümetin kentsel dönüşüm projesiyle sermaye birikimini arttırmayı hedeflediğini söyledi. Arsa sahiplerine küçük bedeller ödenebileceğini ifade eden Sönmez, “Ancak en büyük dilim AKP yandaşı olan müteahhitlere gidecektir” dedi. Vatandaşın evleri yıkıldıktan sonra borçlandırılacağını söyleyen Sönmez, “Binası yıkılana olduğu gibi bina verilmeyecek. Yeni daire almak için ellerini ceplerine atacaklar. Muhtaç olsun ya da olmasın, vatandaşa yük getirmesi kaçınılmaz. Ucuz kredi, konut desteği, kira yardımı yöntemleriyle de itirazlar azaltılmak isteniyor” diye konuştu.
YAPICI: AÇIKLAMANIN YAPILDIĞI YER MANİDARMimarlar Odası Üyesi Mücella Yapıcı, Bakan Bayraktar’ın kolluk kuvvetlerini işaret etmesini eleştirerek, kentsel dönüşüm yasasının böyle bir düzenlemeyi içerdiğini ifade etti. Yıkımlara tepkilerin hükümet tarafından da öngörüldüğünü belirten Yapıcı, “Demek ki, yıkımlar olacağı zaman bu yasaya dayanarak kolluk kuvvetlerinin gücünü arttırmak istiyorlar. Yıkımlara karşı direnme olmasın ya da olduğu zaman kolluk kuvvetleri aracılığıyla bunun önüne geçilsin istiyorlar” diye konuştu.
Bakan Bayraktar’ın açıklamasını Türkiye Müteahhitler Odası’nın toplantısında yaptığına dikkat çeken Yapıcı, “Asıl olarak emlak potansiyelini harekete geçirmek istiyorlar” dedi.
Sayfalar
- Ana Sayfa
- Mortgage
- Konut Kredisi
- Refinansman Nedir?
- Kira Nedir?
- Sigorta
- Faiz Nedir?
- Fıkralar
- Kefillik Nedir?
- Arsa Payı Nedir, Nasıl Hesaplanır?
- Gayrimenkul Satış Vaadi Nedir?
- Tahliye Taahhütnamesi nedir?
- DEĞER ARTIŞ KAZANCI NEDİR?
- DOP (Düzenleme Ortaklık Payı) NEDİR?
- EMLAK-EMLAKÇILIK NEDİR?
- HACİZ YOLU İLE TAKİP NASIL YAPILIR?
- TAPU NEDİR ?
- Emlak Vergisi
- Sözleşme ve Şekil Şartı Nedir?
- ÖRNEK DANIŞMANLIK VE KOMİSYON SÖZLEŞMESİ
- Emlak Terimler Sözlüğü
Hakkımda
20 Eylül 2012 Perşembe
Asıl haksızlık 5 Ekimde başlıyor
İki güzellik bir arada
Ya üçüde olmasaydı
Mehmet Akif Ersoy'dan
Gezi Parkı
Ne Denilebilir!...
Gezi
Günün Fıkrası
1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.
O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.
Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.
Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...
Avukat 1
Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.
- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...
Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş
- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.
Papaz utana sıkıla mırıldanmış.
- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.
Avukat gülümsemiş.
- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.
Avukat 2
George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:
"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "
Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"
George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.
Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.
"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".
Avukat 3
Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:
“İki kere iki kaç eder?”
Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''
Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş
En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:
''Kaç olmasını istersiniz?''
Avukat 4
Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:
Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.
Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.
Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.
“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''
Avukat 5
Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:
“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”
Avukat açtı ağzını:
“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”
Görevli yerin dibine geçmişti.
Sadece:
“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.
Avukat onun sözünü keserek devam etti:
“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”
Günün Sözü
İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder