KONUTTAN KAYNAKLI EKONOMİK KRİZ YAŞANACAK
Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, genellikle kapitalizmin aşırı üretim ve aşırı birikim sorunlarının konut sektöründe patladığına dikkat çekerek, Fi Yapı’da yaşanan krizin bunun ilk belirtileri olabileceğine vurgu yaptı. Özellikle son on yıllarda finansallaşmanın derinleşmesiyle yani konut alıcılarına geniş olanaklar sağlanmasıyla insanların alamayacakları konutlara yöneldiğini belirten Kozanoğlu, Küresel Kapitalizmin son 20 yılına bakıldığında konut sektörüne bağlı olarak ekonomik krizlerin yaşandığının görülebileceğini söyledi. Kozanoğlu, “Örneğin 1997’de patlayan Asya krizi ilk olarak konut sektöründe baş göstermişti. Hatırlanacağı üzere kriz Tayland ulusal parası olan Baht’ın çökmesiyle birlikte başladığı kabul edilir ki Tayland krizi büyük ölçekte lüks konutların özellikle de iş merkezlerinin satılamaması, elde kalması aşırı konut üretiminden doğmuştu. 2007’de patlayan ve hala devam eden küresel krizde bilindiği gibi ABD’deki mortgage piyasasından kaynaklandı. Özellikle düşük geliri olan bankacılık sistemi içersinde o ana kadar yer almamış yoksul, alt ve orta sınıf yurttaşlara alamayacakları konutların pazarlanması, buradan doğan alacakların ise ikincil piyasada alınıp satılması giderek bir finansal labirentin ortaya çıkmasına neden oldu” diye konuştu.
YAKLAŞIK 40 BİN KİŞİ MAĞDUR
Fi Yapı’dan daire alan yurttaşlar ise Tüketici Mahkemelerine başvurmaya hazırlanıyor.
Mağdur olan yurttaşlardan avukat Orhan Boran, daire alan çoğu ailenin kıt kanaat geçindiğini belirterek, ailesinin desteği ile babasının emekli maaşıyla projeye giren insanların olduğunu söyledi. Yaklaşık 40 bin kişinin mağdur duruma düştüğünü kaydeden Boran, “Son derece iyi niyetli, kibar bir şekilde davrandılar. Tabii onların bu davranışlarından etkileniyorsunuz. Sonuçta karşınızda kurumsal bir şirket var. Sonsuz bir güven içine sokuyor sizi. Fazla araştırma gereği duymadan talep ettiklerini hemen yerine getiriyorsunuz ve ödeme yapıyorsunuz. Bize senetten söz ettiler. Diyelim ki 60 bin TL’ye daire alacaksınız. ‘60 TL nakit veremiyorsan 30 bin TL nakit ver’ diyorlar. Geri kalanı da bir sene sonra ödemek üzere senede bağlıyorlar. Bir sene sonra senedin günü geldiğinde sizi ödemeye davet ediyorlar. Fakat enteresan tarafı şu; senetlerin ödeme tarihlerini inşaatların teslim zamanına göre ayarlamışlar. Ancak inşaatlar bitmiş değil. Bitmemiş bir inşaat için neden senet ödeyeyim ki diye düşünüyorsunuz bu kez. Bu arada da senetler piyasaya ciro edilmiş. Fi Yapı’ya gittiğinizde diyorlar ki, ‘biz senetleri ciro ettik. Gidin ciro edilen kişiyle görüşün’ O kişiyle görüşüyorsun o da diyor ki, ‘biz hem Fi Yapı’dan hem de sizden alacaklıyız. Ödemezsen haciz işlemlerini başlatırım’ Mağdurlar olarak senetlerin iptali ya da tedbir koydurma hakkımız var. Bugüne kadar bir muhatap bulmadık. Ancak Fi Yapı yetkilileri, Pazartesi günü bir basın toplantısı yapacakmış.Öncesinde bizlerle konuşmak istediğini söylediler” diye konuştu.
İsmini vermek istemeyen bir mağdur ise şunları söyledi: “Gebze’den bir daire aldım. Peşin fiyatı 109 TL’ydi. Elimizde avucumuzda ne varsa sattık ve daireyi aldık. Malum çalışan dar gelirli insanlarız. Bize 2011 Kasım ayında teslim edeceklerdi daireleri. Binada kullanılacak malzemelerin kaliteli olduğundan söz ettiler. Ancak birinci sınıf musluk bataryaları 350 TL iken dairlerde 30 TL’lik bir batarya kullanmışlar. Dairenin tapusunu aldık ama tam olarak benim değil elimde bir kağıt parçası var sadece. Ayrıca dairelerde ne doğal gaz var, ne su, ne elektrik, çevre düzenlemesi bile yapılmamış. Satılsa satılmaz. Fi Yapı’yı aradık ama alay eder gibi sürekli oradan oraya aktardılar bizi.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder