- HAYDARPAŞA PORT PROJESİNİN BELEDİ MECLİSİNDE ONAYLANMASINA TEPKİ BÜYÜK
- Tuba Güngör
- Haydarpaşa Garı ve Liman Dönüşüm Projesi için nihai düzenleme kararının, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından onaylanması tepki çekti. TMMOB’ye bağlı odalar kararın iptali için dava açmaya hazırlanıyor. Gazetemize konuşan Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhçu, kararın şehircilik ilkelerini ve hukuku ayaklar altına alan skandal bir proje olduğunu söyledi. Öte yandan önceki gece yüzlerce kişi Haydarpaşa Garı merdivenlerinde toplanarak, bölgenin sermayeye açılmasına tepki gösterdi.HAYDARPAŞA PORT İÇİN ONAY VERİLDİİstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, 1/5000 ölçekli Haydarpaşa Garı ile Kadıköy Meydanı ve Çevresi Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı teklifini onayladı. Teklif, CHP’nin ret oyu vermesine karşın AKP’li meclis üyelerinin oylarıyla kabul edildi.Alınan kararla, 2007 yılında yapılan protokolle ilk adımı atılan Haydarpaşa Port projesinin 2009’da başlanan planlama çalışmalarıyla ilgili düzenlemeler için gerekli onay verildi. Böylece plan düzenlemesi tamamlanan projenin ihale ve uygulama çalışmalarına başlanacak, Yapılacak ihalenin ardından Haydarpaşa’ya ilk kazma vurulacak.Haydarpaşa Garı’nın hem fonksiyonu hem de tarihi dokusuyla İstanbul’un simgesi olduğunu söyleyen Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman, bu alanın gar olarak kalması gerektiğini dile getirdi. Sadece Haydarpaşa binasının değil fonksiyonunun da korunması gerektiğine dikkat çeken Kahraman, “Burası gelecek nesillere aktarmamız gereken bir yapı. İstanbul’un simgesi olmuş. Bu koruma ilkelerinden biridir. Bu plana karşı çıkıyoruz” Daha önce Haydarpaşa’nın otel yapılacağının söylendiğini, gelen tepkiler üzerine sergi salonu gibi tepkileri yumuşatacak planlar eklendiğini hatırlatan Kahraman, bunun yapılmak istenenin üstünü örtmek için yapıldığını dile getirdi.KAMUNUN YARARLANMASI DÜŞÜNÜLMESİHaydarpaşa’nın hemen yanında bulunan limanın ve Harem Otogarı’na doğru olan alanın tamamen özelleştirileceğine dikkat çeken Kahraman, “Buraların müdahale edilmesi gereken olanlar olduğu ortada. Ancak buraların illa özelleştirilmesine gerek yok. Kıyı alanları kamusal fonksiyonlar olarak kullanılabilir. Konut, alışveriş merkezi, otel olarak değil kamusal kullanım dikkate alınarak değerlendirme yapılmadı” diye konuştu. Süreci takip edeceklerini dile getiren Kahraman, kararın iptali için dava açacaklarını da sözlerine ekledi. (İstanbul/EVRENSEL)
SERMAYEYE SUNACAKLARHaydarpaşa ile Harem bölgesini turizme ve ticarete açacak olan Haydarpaşa Port projesi, yeni koruma imar planı gereğince, TCDD mülkiyetinde bulunan ve Üsküdar’a dek uzanan yeşil alanı ‘turizm ve ticaret alanı’ kapsamına alarak büyük oranda kamuya kapatacak. Harem Otogarı’nın Haydarpaşa Port kapsamında “rekreasyon alanı” olarak halkın kullanacağı bir yeşil alana dönüştürüleceği iddia edilse de araziye, Osmanlı padişahlarının alanı “Harem Toprağı” olarak adlandırdığı öne sürülerek “Sürre Alayları”nı temsilen bir cami inşa edilecek. Mimarlık ve şehircilik literatüründe “kentsel açık alan” olarak tanımlanan ve kamuya açık sosyal tesisler barındırması gereken “rekreasyon alanı”, Türkiye’de genellikle ticari ve turistik özel tesislerin yer aldığı bir alan olarak düzenleniyor. Haydarpaşa Port projesi kapsamında ise, kruvaziyer yat limanına ek olarak oteller, yat kulüpleri, kongre salonları, iş merkezleri, rezidanslar ve AVM’ler inşa edilerek kıyı şeridi sermayenin hizmetine verilecek. Alandaki TCDD lojmanları dahil olmak üzere mevcut TCDD yapıları, TMO binaları, silolar ve TCDD manevra alanı ise proje kapsamında yıkılacak.
BETON YIĞININA ÇEViRECEKLEREyüp Muhçu (Mimarlar Odası Genel Başkanı): Haydarpaşa Garı ve liman alanı rant amaçlı bir yapılaşma için 2004 yılından beri AKP iktidarı bu amaçla yasa bile çıkarmıştı. Bölgenin ranta açılması çalışmaları sonucunda koruma kurulu yetki altına alınarak AKP oy çokluğuyla yürürlüğe soktu. Haydarpaşa otele dönüştürerek. Bölgede 4 milyon metre kareye yakın bir alanı turizm ve ticarete açacak. Bu proje ile kamusal alan halka kapatılacak. Yüksek yoğunluklu yapılardan kaynaklı alt yapılar geçersiz hale gelecek. İstanbul’un en önemli kent dokusu zarar görecek. Kadıköy bölgesi özellikle olumsuz etkilenecek. Tarihi ve doğa yağması projesi gerçekleştirilirse, Galata Port projesinin de önü açılmış olacak. Şehircilik, hukuk ve toplumsal ilkeleri çiğneyen skandal nitelikte bir projeye imza atılmış durumda. İstanbul halkı duyarlılık gösterecek, kendilerinin bir parçası olan Haydarpaşa’nın betonlaştırılmasına ve yok edilmesine karşı duracaklardır. Durdurma girişimi için dava açılacak. Yargı süreci mutlaka beklenmeli ve İstanbulluların duyarlılıkları dikkate alınmalıdır.
Sayfalar
- Ana Sayfa
- Mortgage
- Konut Kredisi
- Refinansman Nedir?
- Kira Nedir?
- Sigorta
- Faiz Nedir?
- Fıkralar
- Kefillik Nedir?
- Arsa Payı Nedir, Nasıl Hesaplanır?
- Gayrimenkul Satış Vaadi Nedir?
- Tahliye Taahhütnamesi nedir?
- DEĞER ARTIŞ KAZANCI NEDİR?
- DOP (Düzenleme Ortaklık Payı) NEDİR?
- EMLAK-EMLAKÇILIK NEDİR?
- HACİZ YOLU İLE TAKİP NASIL YAPILIR?
- TAPU NEDİR ?
- Emlak Vergisi
- Sözleşme ve Şekil Şartı Nedir?
- ÖRNEK DANIŞMANLIK VE KOMİSYON SÖZLEŞMESİ
- Emlak Terimler Sözlüğü
Hakkımda
15 Eylül 2012 Cumartesi
Şehircilik ilkeleri ve hukuk ayaklar altında
İki güzellik bir arada
Ya üçüde olmasaydı
Mehmet Akif Ersoy'dan
Gezi Parkı
Ne Denilebilir!...
Gezi
Günün Fıkrası
1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.
O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.
Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.
Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...
Avukat 1
Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.
- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...
Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş
- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.
Papaz utana sıkıla mırıldanmış.
- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.
Avukat gülümsemiş.
- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.
Avukat 2
George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:
"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "
Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"
George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.
Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.
"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".
Avukat 3
Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:
“İki kere iki kaç eder?”
Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''
Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş
En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:
''Kaç olmasını istersiniz?''
Avukat 4
Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:
Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.
Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.
Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.
“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''
Avukat 5
Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:
“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”
Avukat açtı ağzını:
“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”
Görevli yerin dibine geçmişti.
Sadece:
“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.
Avukat onun sözünü keserek devam etti:
“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”
Günün Sözü
İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder