8 Eylül 2012 Cumartesi

Film setine komedi filmi gibi baskın

Batman'da film setinde bir izleyicinin Arapça selamına Kürtçe karşılık veren oyuncu Kemal Ulusoy 'halkı kin ve düşmanlığa sevk'ten gözaltına alındı.

Batman ’ın Sason ilçesinde, 3 Eylül 2012 tarihinde yönetmenliğini Kazım Öz’ün yaptığı ‘Dayı ile Yeğen’ adlı filmin çekimleri sırasında bir vatandaş arabayla film ekibine yaklaşıp “Ne yapıyorsunuz” diye sordu. Töre cinayetiyle ilgili filmin ekibi “Kısa metrajlı film çekiyoruz” cevabını verdi. 
Meraklı izleyici rol icabı kafasında takke ile elinde tespih bulunan sinema ve 
İstanbul Şehir Tiyatroları oyuncusu Kemal Ulusoy’a selam verdikten sonra Arapça konuşmaya başladı. Ulusoy ise Arapçaya Kürtçe ile karşılık verdi. “Türkçe bilmiyor musun, neden Türkçe konuşmuyorsun” diyen izleyiciye Kemal Ulusoy da “Sen neden Arapça konuşuyorsun” diye karşılık verdi. Tartışmanın ardından Sason polis merkez amirliğine giden izleyici, “Film ekibi beni yoldan çevirip Türkçe yerine Kürtçe konuşmaya zorladı” diyerek şikâyette bulundu. Olay yerine giden polis, film çekimi için gerekli izin kâğıtlarını yanlarında bulundurmayan set ekibiyle, cumhuriyet savcılığının talimatıyla hakkında yakalama kararı çıkartılan Ulusoy’u Sason Polis Merkez Amirliği’ne götürdü. 

Karakolda ifade verdi 
Sinema kostümü ile emniyete götürülen Kemal Ulusoy, ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçu şüphesiyle’ ifade verdi. İfadesinde kimseyi kin ve düşmanlığa sürüklemediğini dile getiren Ulusoy serbest bırakıldı. Ulusoy ‘‘Tanımadığım bir insan kendisi Arapça konuşmasına rağmen Türkçe konuşmadığım için hem bana kızıyor hem de beni emniyete şikâyet ediyor. Olacak iş mi? İşin garip tarafı ise böyle bir durumdan dolayı ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçu şüphesiyle’ ifade veriyorum. Bir insanın anadilini savunması suç mu?’’ dedi. 
Senaryosunu öğrencilerin yazdığı ‘Dayı ile Yeğen’ filminin yönetmeni Kazım Öz ise daha önce de birçok kez bu tarz olaylara tanıklık ettiğini dile getirdi. Yönetmen Öz trajikomik olayı, “Herkesin anadilini konuşma hakkına sahip olduğu söylenen bir ülkede bu tarz olayların yaşanması üzücü bir olay. Birileri sizinle anadilinde yani Arapça konuşurken sizin ona başka bir dilde cevap vermesini istemesi ancak komedi filmlerinde olur. Bu olay bize komedi filmi için malzeme çıkardı” diye değerlendirdi. 

Emniyet: Savcılığın talimatını gerçekleştirdik 
Sason Polis Emniyet Amirliği ise olayla ilgi şu açıklamada bulundu: “Soruşturma bir vatandaşımızın bize şikâyet için başvuruda bulunması ile başlamıştır. Sason polis amirliği olarak savcılık kararı ile adı geçen şahsın ifadesi alınarak serbest bırakılmıştır. Olayın ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçu’ kapsamında değerlendirilmesi ise Sason Cumhuriyet Savcılığı’nın kararıdır.” 
Bu arada şikâyetçi şahsın adı ‘güvenlik’ gerekçesiyle ifade tutanağında yer almadı. 

Sahne kostümüyle tutuklanmıştı 

Fırtına, Press, 70. Gün gibi filmlerde de rol alan tiyatro ve sinema oyuncusu Kemal Ulusoy, 1996 yılında da Mersin ’de ‘film konusu’ olabilecek bir suçlama yaşamış: “ Mersin ’de sahnede bir tiyatro oyunu sergiliyorduk. Ben de ilginç kıyafetler giyen oportünist bir karakteri canlandırıyordum. Emniyete bağlı ekipler tiyatro salonuna gelip kamerayla oyunumuzu kayda aldıktan sonra bizi tutukladı. 1 ay boyuncaMersin Cezaevi’nde yattım. Tutuklandığım zaman üzerimde sahne kostümü olduğu için 1 hafta boyunca sahne kostümüyle cezaevinde yattım.’’

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var