29 Eylül 2012 Cumartesi

Borç değil barınma hakkı istiyoruz

Okmeydanı Kentsel Dönüşüm Projesi, itirazlara rağmen belediye meclisinden geçti. Geçmesine geçti ama halk projeye güvenmiyor.  100 bin vatandaşı ilgilendiren projenin ucu açık. 
Okmeydanı Kentsel Dönüşüm Projesi, itirazlara rağmen belediye meclisinden geçti. Geçmesine geçti ama halk projeye güvenmiyor.  100 bin vatandaşı ilgilendiren projenin ucu açık. Belediye başkanı “Herkese ev vereceğiz” diye söz verse de, vatandaş kendi arsasını  rayiç bedel üzerinden yeniden satın almak durumunda. Ayrıca yapılacak konutların da halkı borçlandıracağı yönünde vatandaşların endişesi var.
1983 yılında para ödeyerek tapu tahsis belgesi alan vatandaşlar, arsalarını tekrar satın almak istemiyor. Halk borçlandırılmadan, konutlarına karşılık konut istiyor.
İstanbul Beyoğlu Belediye Meclisi, 2. olağanüstü toplantısı ile Okmeydanı’nın sokak sokak dönüşümünü sağlayacak olan 1/ 1000’lik  ve 1/5000’lik planı bütün tepkilere rağmen onayladı.
AKP’NİN OYLARIYLA PLAN ONAYLANDI
CHP’li Belediye Meclis üyeleri, “Bu neyin acelesi” diye sorarak ret oyu verdi. Planın belirsizliklerle dolu olduğunu söyleyen CHP, şu soruları sordu: “Hangi tarihte yıkım nasıl yapılacak, dönüşüm kim tarafından yapılacak, halkın müteahhidi kim olacak.”
AKP’li üyeler ise, Okmeydanı için tarihi bir gün yaşandığını söyleyerek, “Evet oyunu büyük bir onurla vereceğimizi ilan ederiz” dedi.
Mahalle halkının da katıldığı toplantıda tartışmalar yaşanırken, plana tepki gösteren vatandaşlar, güvenlik tarafından dışarı çıkarıldı.
Konuyla ilgili görüşütüğümüz Okmeydanı Çevre Koruma Derneği Başkanı Ali Çetkin itirazlarını şu şekilde sıraladı:
VATANDAŞ KENDİ ARSASINI ALACAK
* Halkın oturduğu binaların arsaları Hazineye ait. Halkın elinde sadece 83 yılında, 2 bin lira ödeyerek aldığı tapu tahsis belgeleri var. Bu durumda vatandaş, işgalci konumuna düşüyor. Yani arsalarını 4706 sayılı yasa gereği  Hazineden satın almaları gerekiyor. Bu ödemenin de yüzde 10’u peşin, kalanı da taksitlendirilecek. Üst üste iki taksit ödenmediği taktirde de, ihale usulü ile arsa satışa çıkarılabilecek.
* Kendi arsamızı, tekrar bize satmak istiyorlar. Geçimini zor sağlayan Okmeydanı halkı bu paraları nasıl ödeyecek? Kendi arsaları üzerinde pazarlık hakkı yok. Pazara bile gitsen domates iyi mi değil mi bakarsın, fiyatını sorarsın. Burada öyle bir durum yok.
* Planda 2 milyon metre kare olan inşaat alanı, 3 milyon metre kareye çıkarılacak. Ancak burada müteahhit payı hesaba katılmıyor. Okul, yeşil alan gibi sosyal donatı alanlarını da çıkarınca, 100 binin üzerinde olan nüfus yerleştirilemez. Bir kuzudan iki post çıkar mı? Başkan çıkaracağını söylüyor. “Nasıl çıkaracaksın” diye sorduğumuzda da “Bana güvenin” diyor. Biz sana nasıl güvenelim ki?
‘BORÇLANDIRILMADAN DAİRE İSTİYORUZ’
Çetkin, hak kaybına uğramadan yine Okmeydanı’da yaşamak istediklerini dile getirerek, “Biz dairemize karşılık borçlandırılmadan daire istiyoruz. Bunun da protokol yapılarak güvence altına alınmasını istiyoruz” diye konuştu.
Belediye Meclisinden geçen proje, Büyükşehir Belediyesinde görüşülecek. Kuruldan geçmesi durumunda kentsel dönüşüm projesine başlanacak. (İstanbul/EVRENSEL)

‘PLANDA SIKINTILAR VAR’
CHP Belediye Meclis Üyesi (İmar Komisyonundan) İbrahim Bozkurt: Planı inceledik ve bazı sıkıntılar gördük. Buradaki insanlara 60 yıldır her gelen siyasetçi tapu sözü veriyor. Ancak şimdiye kadar hiç biri sözünü tutmadı. Biz kentsel dönüşüme karşı bir parti değiliz. Ancak buradaki insanlar mağdur edilmeyecek, bir karınca dahi incinmeyecekse olmasını isteriz. Ama daha önceki kentsel dönüşüm örnekleri bizi tedirgin ediyor.

Ekrem Dümbül (Esnaf): Buradaki halk faturasını bile ödeyemiyor. Çocuğunu dershaneye mi göndersin, gırtlağına mı yetiştirsin, bu borçları mı ödesin? Buralardan kovulmak istemiyoruz. Vatandaşını depremden koruma adı altında bu dönüşümü yapıyorsa gelsin herkesin binasını tespit etsin, dairesine karşı daire versin.

OKMEYDANI HALKI PROJEYE ÖFKELİ
Kararın onaylandığı meclis toplantısının çıkışında görüştüğümüz öfkeli vatandaşlar ise tepkilerini dile getirdi.
Hayat Canbulat: Söylediklerini hiç onaylamıyorum. Ne projeden ne plandan kimsenin haberi yok. Şimdi konuştular ben şaşırdım. Ben Okmeydanı’da senelerce oturdum. Biz kazanmışız oraları.
Hilal Yılmaz: Hakkımızı verecekler mi? Sırf ben değilim, orada bir sürü mağdur olmuş insan var. Gelip imza versinler ‘Biz size buradan bir daire veriyoruz’ diye. Ben buraya geldim dinlemek için, doğru dürüst bir yanıt alamadım. Böyle olmaz. İnsanları çok yanıltıyorlar. Böyle kandırmasınlar insanları.

NE OLACAK?
* 5 bin 603 bina olmak üzere toplamda 26 bin bağımsız daire kentsel dönüşüme uğrayacak.
* 100 binin üzerinde kişi etkilenecek.
* 4 mahalle bulunuyor: Piyalepaşa, Fetihtepe, Kaptanpaşa, Keçecipiri
* Dönüşüm 1 milyon 650 bin metre karelik alanı kapsıyor.
* 8-9 katlı binalar yapılacak.
* 4 bin 500 dükkan bulunuyor. Yeni planda kiracıların, tekstil atölyelerinde çalışanların ve dükkanların durumunun ne olacağı belirsiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var