Hayber Gürsoy
İğneada…Orman ürünleri,Balıkçılık,Turizm…İğneada sandığınız gibi bir ada değil. Kendisi değil ama sadece ismi ada olan bir yer. Evliye Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde kendisini bulan bir yer. Ada olması,o tarihlerde lagün ve longozlarla çevrili olmasından kaynaklanan bir yanılsama olsa gerektir. İğneada’ın çevresi,arka tarafı lagün ve longoz ormanlarıdır. Evliya Çelebi’ye bu tesbiti yaptıran neden bu olmalıdır.
|
İğneada Çeşme Sokak'ta alıcısını bekliyor. Meraklısına Ederi: Bin TL. |
Bu serçenin sahibi 2yıl önce ölmüş...Arabaya hiç hevesli değilmiş. Yeni sahibini arıyor. Lastikleri sağlam..Sahipsiz diye hurda edilmemiş. İsteyen için telefonu var...
İğneada’ya giderken yol genişletme çalışmaları vardı.
2 yıldır dışarıdan yoğun bir ilginin olduğu İğneada,turizm de atağa kalkmış durumda. Pansiyonculuk gelişiyor. Bir çok binanın camında,duvarında ‘Pansiyorn bulunur’ diye yazı var. Bunun tam olarak ne anlama geldiğini anlayamadım. Bizim adımıza aracılık yapmak mı yoksa kendilerine ait kiralanmak üzere olan bir yerleri mi var,bunu bu yazıdan anlamak mümkün değil.
Sokaklarında her cinsten irili ufaklı,insanlarla içli dışlı olmuş kulaklarında plastik kimlik numaralarıyla dolaşan bir çok köpek var. Özellikle lokantalar önünde yemek yiyenleri seyrederken tuhaf bir manzara oluşturuyorlar.
Sahilin çarşıya bitişik olan yeri adeta çadırkent gibi...Çadırlarda eğlence,canlı müzik,gecenin geç saatlerine kadar devam ediyor. Bir çok hediyelik eşya satıcısı yavaş yavaş mevsim sonu geldiği için çadırlarını topluyordu.
İğneada’yı kuzeyden güneye birbiri ile paralel kat eden 3 caddesi var. Birisi güneyin en ucundan başlayıp balıkçı barınağına kadar uzanıyor. Şehir bu hat ve buna paralel olan diğer hat üzerinde yoğunlaşmıştır,diyebiliriz. Güneyinde uzun ve geniş bir kumsal var. Kuzeye doğru,özellikle 3 yıl önce kaderine terk edilerek harabeye dönmüş Öğretmenler Kampı plajına diyecek yok. Burası bir Avrupa kenti olsa eminim ki müthiş bir turist akınına uğrar.
|
İğneada Öğretmenler Kampı kaderine terkedilmiş...Yazık! |
Nüfusu 2 bin beşyüz civarında ama yazın 15 binlere kadar çıkabiliyor,belki daha fazlası.
Yöre halkı orman köylüsü…Geçimlerini çoğunlukla orman gelirlerinden sağlıyorlar. Çift tekerlekli traktör romarkörlerinin önünde uzun üç sırık dikili ve seyir halinde bir traktör görürseniz ve römarköründe biri varsa mutlaka ayakta ve eli arkasında rüzgara karşı dimdik duruyordur.
|
Öğretmenler Kampı size kucak açıyor! |
Kırklareli ‘nden gelen Mustafa Bey söyledi.
-Bir saatte geliyoruz. Güzel yer…Biz sürekli geliriz. Bu güzelim Öğretmenler Kampı kapatıldı. Niye kapatıldı kimse bilmiyor. Yazık oldu. İnsanlar,öğretmenler gelip günlüğü 10 liradan tatil yapıyorlardı. Buraya bir çimento fabrikası yapıldı. Fabrika sahipleri bir liman yapılmasını istiyorlar. Buradan dışarıya çimento satmak için. Tek parasını biz verelim,yeter ki izin verilsin diyorlar.
Yirmi yıl inşaat halinde kaldıktan sonra 2 yıldır faaliyete geçen ve İğneada'nın her yerinden görünen devasa bir otel. Canlılık getridiği söyleniyor. Bulgar sınırına turlar düzenliyor.
Bu sahil sizi bekliyor! Sessizliğine bakmayın,sabahın erken saatleri...
Sinoplu Mustafa 20 yıl öncesinden gelmiş. Ama her sene gelmeye devam etmiş,sonunda buranın önemini kavramış ve yer alarak yerleşmiş. İyi bir oto elektrikçi çok güzel para kazanır diyor.
-Belediye ne yapacağını bilmiyor. Öneriyoruz ama dinlemiyor,dedi. Sahilde derme çatma kulübeler yapıp kiraya verdiler. İlkel bir görüntü. Turistk bir yere yakışıyor mu?
Bakımsızlık ve kirlilik özellikle sahillerde göze çarpıyor.
Akşam Kolpa grubu kalabalık bir kitleye konser vermeden önce Belediye Başkanı Tahir Işık 30 Ağustos töreninde konuştu.
-İğneadalılar kaydınızı buraya alın. İller bankasından alacağımız pay artsın. Yatırım yapalım...
Yeni binalar göze çarpıyor. Metrekareleri ortalama bin TL. Çoğunlukla yine Trakya kökenliler geliyorlarmış.
|
Her işe yarayan emekçi peçkalar öteki adıyla kuzineler |
|
Pazar ucuz değil...Organik köy ürünleri arayanlar için ideal. |
Çoğunluğu emekli,tarımdan umduğunu bulamayarak toprakları kaderlerine terk etmişler ve tarımın getirisine bu yüzden sırt çevirerek tarım ve hayvancılık hepten önemini yitirmiş. Kimse zaten sınırlı olan toprakla uğraşmıyor.
Bunun üzerine çeşitli dedikodular eklenince ki içlerinde gerçek olanı şu;bir liman yapılıyor. Sınır ticarete açılacak…Bu yüzden emlak fiyatları tavan yapmış durumda.
Balıkçılar çok dertli…Sorunlar çoookkk...
|
1 Eylül 2012 Balık mevsimi açılışı... |
31 Ağustos günü saat dört-beş sularında balıkçıların barınağında kalabalık var. Günün anlam ve önemine ilişkin konuşmalar yapılmış,katılımcılara balık ekmek ikram ediliyordu. Her zamanki gibi bir kargaşa hakimdi. Ziyaretçilere tekne turu yapıldı.
|
İğneadalı balıkçılar ekmek balık ikram ediyorlar |
|
Kaptan Adnan Oktar |
|
Kardşi Balıkçı Tufan Oktar |
Sınırda,İğneada'ya 10 km uzaklıkta Beğendik köyü var.
-Beğendik’te Teneke Tavuk var! Oraya gidin Tenekede Tavuk tadına bakın.
Öyle yapıyoruz. Beğendik Köyü ortasından geçiyoruz. Köy ama gelişigüzel kurulmuş. Otantik bir mimariden eser yok…Orijinallik yok. Ama beyaz badanalı,çatılı…Tam karşıda bir köy var,bakımlı düzgün…Sessiz bir şekilde bize doğru bakıyor. Türk köyü olacağını düşünüyoruz ama yanılıyoruz,burası bir Bulgar Köyü imiş: Rezova...
|
Tenekede Tavuk...Farklı bir lezzet... |
Beğendik köyü sahilinde Teneke Tavuk ustası Beğendikli Sabri ustayı buluyoruz. Ailece kiraladıkları ama pek kira vermedikleri sahilde acele ile yapılmış,çatıları sazlarla kaplı,rende görmemiş odunlarla yapılmış,her yanı açık direkler üzerinde oturakları olan bir yer…
Tam Bulgar sınırında bir köy. Biraz ileride denize doğru uzanmış olan yüksekçe bir burun üzerinde Bulgar Köyü var. Sınır Rezeva Deresi ile ayrılıyor.
|
Sınırdaki Bulgar Köyü Rezova |
Sabri usta tozlanmış gözlükleri üzerinden bakarak hafif kirli sakalıyla konuşuyor.
-Ben çok yer dolaştım. Burada ne yaparım diye düşündüm. Bunu buldum. Bir çok denemeden sonra kıvamını yakaladım. Çok gelen var. Şimdi mevsim sonu…Ama burası dolar taşar. Canlı müzikte var. Gazeteler yazdı,televizyona çıktım.
Karşısı Rezova,Bulgar Köyü…Şu gördüğünüz Türk bayrağının dalgalandığı yer sınır. Orada Rezeva deresi ikiye ayırıyor. Bizim orada derenin ağzında balıkçılar var. Bulgar balıkçılarla yan yanalar. Birbirlerine balık ikram ederler. Bizim burada halk olarak bir sorunumuz yok. Bakma sen,hükümetler birbirine düşman. Yoksa burada herkes halinden memnun. Bizi ordan bakıp çok merek ediyorlar. Bizim kumsalımızı görüyorsun. Onlar kayanın üzerinde..Rezova Köyünden biri Edirne üzerinden buraya geliyor. Sahilden köyü arayıp işaretleşerek konuşuyorlar. ‘Karşıdan göründüğü kadar güzel bir yer!’ Diyor adam. Eee!Onların eğlence mekanları var! Gece renkli. Bizde yok. Bizde sahilde ne varsa…
Bizim köy emekli köyü. Her evden bir iki kişi emekli. Ne yapacak,nasıl yapacak? Toprakla uğraşmıyor.
Tarım İşletmesi var. Gelirken gördünüz mü? Buradan sahibi bin dönüm arazi aldı. Arazilerini ona satanlar,şimdi onun yanında işçi olarak çalışıyorlar. Şu gördüğün sahil kenarında toprakların çoğu benim kayınbabamın idi. Bir soğan ekecek bir yer bırakmadı sattı. Kendisi yoksul öldü. Kayınlarım da öyle.
|
Dupsina Mağarası Ana yoldan 33 km içerde. |
|
Dupsina...Görmeden geçemeyeceğiniz bir yer. |
Dupnisa; Bulgarca ‘Karanlık Delik’ anlamına geliyor. Hafta sonları ortalama 600-700 ziyaretçi,bayramlarda ise 1000 civarında ziyaretçi geliyor. Bayramda 3 günlük hasılat 5750 TL olmuş. Ana yoldan33 Km içeride. Öğrenciler 1 TL,yetişkinlere 2.5 TL.
İki katlı,dubleks bir mağara...Üstü kuru 900 metre uzunlukta olan 17 derece, 1700 metre uzunluktaki altı sulu olan mağara ise 10 derece...Biz sulu olanı değil kuru olan,gezintiye izin verilen üst kısımı gezdik.Alttan girdik tepeye çıktık,bir baca gibi. İkisi arasındaki yükseklik farkı 30 metre... 3-4 milyon yıllık bir oluşum süreci varmış.
Mağaranın olduğu yerde bir Rum köyü varmış. Mübadele yıllarında terkedilmiş. Yakın bir tarihte keşfedilip turizme açılmış...
Sözün kısası gidin görün İğneada'yı... Lafa gerek yok!
03.09.2012
Merhaba Hayder bey. Beğendik benim köyüm sayılır. Orda güzel bir pansiyon yapmayı düşünüyordum,bunun için araştırma yaparken blogunuza rastladım, bu paylaşımınız için teşekkür etmek istedim, güzel anlatmışsınız.
YanıtlaSil