24 Eylül 2012 Pazartesi

Okmeydanı nasıl dönüşecek?

Beyoğlu Belediyesi Okmeydanı Kentsel Dönüşüm Projesi'ne son noktayı koymak üzere. 100 bin kişiyi etkileyecek proje kapsamında 5 bin 300 binanın yıkılması planlanıyor.

Radikal
Beyoğlu Belediyesi, yıllardır üzerinde çalıştığı, 4 mahalleyi kapsayan Okmeydanı Kentsel Dönüşüm Projesi’nde bitiş çizgisine yaklaştı. Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, 21 Eylül Cuma günü belediye meclisini ‘olağanüstü’ bir toplantıya çağırdı. Gözlemci olarak katıldığımız toplantının tek gündem maddesi Okmeydanı dönüşüm projesinin 1/1000 ölçekli - yani en detaylı - planlarıydı. Son 2 yıldır her gün bu proje üzerine çalıştıklarını belirten Demircan toplantıyı açarken “Kız istendi, artık nikâh masasındayız” dedi. 
Olağanüstü toplantı, 
CHP ’li meclis üyelerinin planı incelemek için ek süre istemeleri sebebiyle karara bağlanmadan sonuçlandı. Haftaya meclisten geçmesi beklenen plan, 100 bine yakın Okmeydanı sakinini etkileyecek. 
Tarlabaşı projesinin 80 katı 


Proje nereleri kapsıyor? Yaklaşık 1 milyon 650 bin metrekarelik bir alana tekabül eden proje Piyalepaşa, Fetihtepe, Kaptanpaşa ve Keçecipiri mahallelerini kapsıyor. Şu anda bölgenin yaklaşık 800 dönümü üzerinde dağılmış 4 bin 500 dükkân ve 5 bin 300 bina var. Bölgede resmi rakamlara göre 80 bin, tahminlere göre 100 bin civarında kişi yaşıyor. Okmeydanı’nda yenilenecek alan, 20 bin metrekarelik alanda yapılan Tarlabaşı yenileme projesinin 80 katına denk geliyor. 
Neler yıkılacak? Projeye göre binaların tümü yıkılacak. Planda burası 1. Derece 
Deprem Bölgesi olduğu için hassas jeolojik etütlerin yapılması gerektiği belirtilmiş. Bazı alanlar ‘önlemli’ olarak belirlenmiş, E 5 karayolunun ve Çevre Yolu’nun bulunduğu kesim ise ‘yerleşime uygun değil’ kategorisinde. İBB’nin verilerine göre buradaki ‘orta durumda’ yapıların oranı yüzde 61.8, ‘kötü durumda’ yapıların’ oranı yüzde 26.05, ‘yıkık’ yapıların oranı ise yüzde 1.16. 
Yıkılan bİnaların yerİne ne yapılacak? Okmeydanı, 
30 civarında bölgeye bölünerek bütünüyle yeniden yapılacak. Şu anda mevcut inşaat alanı yaklaşık 2 milyon metrekareyken, yeni projede 3 milyon metrekareye çıkartılıyor. 
Projenin çoğu ‘yüksek yoğunluklu’ konut alanlarına ayrılmış, buralarda 8-9 katlı binalar olacak. Plana göre 10 dönüm (hektar) başına düşen nüfus yüksek yoğunluk alanlarında 1000-1200 kişi arasında olacak. Bu, oldukça yoğun bir yapılaşmaya gidileceğinin işareti... 
İnşaatlarİkim yapacak? Belediye Başkanı Demircan toplantıda “İstenirse belediyemiz Kiptaş gibi bir şirket kurar. Bu şekilde maliyetleri düşürüp kiracılara uygun daire verebiliriz” diyerek dönüşümü bizzat yapmak istediklerinin işaretini verdi. Tarlabaşı’nda olduğu gibi özel şirketlerle işbirliğine gidilmesi de bir ihtimal. Örneğin Sütlüce-Örnektepe’deki 
kentsel dönüşüm projesini üstlenen, Amplio firmasının sahibi Alaeedin Babaoğlu’nun Alman ortağı Erwin Graebner da basına Okmeydanı’yla ilgilendiklerini söylemişti. 
Bölgenİn 50 yıllık tapu sorunu nasıl çözülecek? Demircan, “Okmeydanı’ndaki vatandaşların 50 yıllık hasreti sona erecek. Geçmişte tapu tahsis belgesi alan bütün vatandaşların tapusu elimizde bekliyor” dese de aslında Okmeydanı halkı için durum oldukça karmaşık: 
Arazinin mülkiyeti ağırlıklı olarak Vakıflar Genel Müdürlüğü üzerindeyken Hazine’yle (Milli Emlak) takas edildi. Şimdi
Beyoğlu Belediyesi Hazine’den devraldığı tapuları 4706 sayılı kanunu esas alarak vatandaşa satıyor. Bunun için şu anda halkın belediyeye müracaat etmesi için çağrı yapılıyor. 
Burada halkın tepkisini çekecek noktalardan biri satış bedelinin emlak vergisi rayiç degerlerinin iki katı olarak belirlenmiş olması. Bir diğer sorunlu nokta da 2000 yılından sonra yapılan binalarda yaşayanların hiçbir hakkı olmaması. Düşük gelirli bölgede kiracılar için hiçbir çözüm önerisi sunulmuyor. Ayrıca buradaki tekstil atölyeleri vb. firmaların kapanması durumunda işsiz kalacak binlerce kişi için bir plan yapılmamış. 
Okçuluk müsabakaları düzenlenecek
1/1000’lik planla her bölgede maksimum yerleşim alanı belirlendi. Bölgenin tamamı 1976’da tarihi sit alanı ilan edilmişti. 2 Numaralı Kurul, 2010’da bölgenin içinden 14 parça ayırarak tarihi sit alanı ilan etti. Planlara göre bölgedeki ‘Ayak ve nişan taşlarının tümü buralara taşınacak ve açık hava müzesi olarak hazırlanacak. Bu alan okçuluk çalışmaları için düzenlenecek.’
Okmeydanı sakini ne istiyor?Okmeydanı sakinlerinin talepleri; 2000 yılı sonrası inşaatlarını bitirip emlak vergisi ödeyen hak sahiplerinin de garanti altına alınması, tapu tahsis belgesi olmayan konut sahiplerinin emlak beyannamesi, elektrik, su veya telefon faturalarının belge kabul edilmesi ve kiracıların da bölgede kalması.

Yüzde 51 ne derse o olacak, ‘Ben evimi kendim yapacağım’ denilemeyecek 
Belediye Başkanı Demircan dönüşüm için bölgedeki hak sahiplerinin yüzde 51’inin onayının yeterli sayılacağını, yüzde 49 istemese de projenin yapılacağını söyledi. Plana büyük parsellere bina yapma zorunluluğu koyulacak ve tapular hisseli verileceği için kimse kendi arsası üzerinde, bağımsız olarak inşaat yapamayacak. 
‘Yerinde dönüşüm’ gereği herkesin yeni evi ‘kendi bölgesi’nde olacak, yalnızca sit alanı olan 14 bölgede hak sahipleri, ‘bölgelerine en yakın yüksek yoğunluklu konut alanlarına’ gidecek.

‘Kendi evimizi yeniden satın alacağız’
Okmeydanı 
Çevre Koruma Derneği Başkanı Ali Çetkin: 
“4706 sayılı kanun bizleri mağdur edecek. Yasa, emlak vergi değeri üzerinden rayiç fiyata satışa izin verirken bize arsalarımızı rayiç bedelin 2 misli fiyatına satmak istiyorlar. Kanuna göre iki taksiti ödeyemeyenlerin sözleşmesi feshedilerek arsası elinden alınacak, satış bedelinin yüzde 10’u Hazine’ye kalacak. Üstelik sonunda alacağımız, hisseli tapu. Yani arsamızın yeri ve kaç ortaklı bir parselde payımızın olacağı sonradan belli olacak. Burada işsizlik ortalamanın kat kat üzerinde. Çalışanlar asgari ücretli, birçok insan emekli. Biz zaten buraları yıllar önce fahiş fiyatlara satın aldık, vergilerimizi yıllarca verdik. Üstelik 1983’te tapu tahsis belgeleri verilecek dendi ve herkes Ziraat Bankası’na 2 bin lira verdi. Şimdi neden bir daha para veriyoruz?’’
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var